❀.25

1.2K 93 25
                                    

1 saattir Chris'le yan-yana oturmuş babamı ikna etmeye çalışıyorduk.
Chris beni yanıltarak babamın her iynelemesine sabırla cevap vermişti.

-Ellen kalk şu herifin yanından.

Ben sonunda patlayarak ayağa kalktım.

-Ne istiyorsun baba?
Yeter artık gerçekten çok yoruldum.Evleneceğiz tamam mı? Sen istesende istemesende.

Babam da ayağa kalkarak gözlerime baktı:

-Eğer onunla evleneceksen çık git bu evden bir daha da dönme.

Ne yani sırf evleneceğim için beni evden mi kovuyordu?

Elimde sıcaklık hissettiğimde Chris'e döndüm.Elimden tutarak masanın üzerinde duran çantamı alarak dışarı çıkardı beni.
Ben ise hareketsizce onun peşinden gidiyordum.Evin kapısını gürültüyle kapattığında ellerimi tutarak tepkimi ölçmeye başladı.

-Ben babamın bunu yaptığına inanamıyorum.Ben nereye gideceğim?
Benim başka evim yok ki.

Chris eliyle çenemi kaldırarak gözlerimi gözlerine sabitledi.

-Bundan sonra senin evin benim.

Gözlerim yanmaya başladığında Chris'e sarıldım.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Çoktan Chris'in evine gelmiş yemek yiyorduk.
Chris tam ağzını açacağı sırada kapı çaldı.
Sandalyesini ittirerek 'off'layarak kapıyı açmaya gitti.Arkamı dönerek gelen kişiye gülümseyerek baktım.
Seb her zamanki neşesiyle Chris'e takılarak içeri girdi.

-Oooo Yenge sonunda oduna kavuşmuşsun.

Chris Seb'e şaplak attığında yüzümü buruşturdum:

-Yapma şunu çocuğa.

Ayağa kalkarak Seb'e mutfaktan tabak getirdim.

-Hadi Seb sende yemek ye.

Seb'in gözleri parladığında Chris göz devirdi.
~~~~~~~~~~~~~~~
Yarım saat sonra Lizzie,Eva ve Ted'i çağırmış tabu oynamaya karar vermiştik.
Sıra bizdeydi.
Kartı çektiğimde gelen şeyle sırıttım.Lizzie heyecanla ellerini çırparak beni bekliyordu.

-Senin en çok istediğin şey.

Lizzie kızarırken kısık sesle:

-Aşık olmak.

-Evet.

diye bağırıp başka kart çektim.
Bu sefer 'hamile' ee ama yuh yani bunu nasıl anlatayım.

-Anne oluruz?

Lizzie yüzünü buruşturdu:

-Ne?

-Çocuğumuz olduğu süreç.

Chris olayı kavradığında kahkaka atmamak için kendini tuttuğunu anladım.

-Hamile?

dedi tedirgin bir şekilde.
Kafamı evet anlamında salladığımda Seb "Bizim sıramız" diyerek Chris'i oturttu bu sefer.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sonunda her kes gittiğinde ikimizde kahkaha atarak koltuğa yığıldık.
Kafamı Chris'e çevirip onu incelemeye başladım.
Bazen uzun kipriklerini kıskanıyordum.Çünkü kız gibi kiprikleri vardı.
Saçmalıyorum?
Galiba..
Chris 'de bana döndüğünde gülümsedi.

-Uyumak ister misin?

'Evet' anlamında kafamı salladığımda ayağa kalktı.
Odasına girdiğimizde kaşlarımı çattım,

-Birlikte mi yatacağız?

Chris sırıttığında beni ne kadar yalnış anlamaya müsait olduğunu anladım.

-O manada demedim.

-Anladım El.Eğer istersen tabi birlikte uyuruz fakat hayır sen benim yatağımda uyursun bende misafir odasında.

-Neden ben misafir odasında uyumuyorum.

-Çünki orada Seb uyuyor genellikle.

Omuz silkerek yatağın içine girdim.

-Ne olmuş yani?

Bana yaklaşarak alnıma bir öpücük kondurdu.

-Seb'in kokusuyla uyumaktansa benimki ile uyu.

Söylediği şeye gülümsediğimde odanın ışığını kapatıp çıktı.
Tanrı bana bu adamı vererek cenneti yaşatıyordu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Daisy ❀ Chris Evans TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin