Sebastian ve Chris geldikleri tiyatroya kısa bir bakış attıktan sonra onlara yaklaşan kadına döndüler.
Kadın sıcak bir gülümseme yolladı onlara.-Buyrun ne istemiştiniz?
Seb kadının bir tarafına,Chris de diğer tarafına geçip kadını kayıt masasına getirdiler.
Kadın onları meraklı gözlerle izlerken Seb işveli şekilde konuştu:-Acaba hanımefendicim geçen gün bizim tiyatromuz oldu acaba izleyicilerin adını bize vere bilirmisiniz?
Kadın Seb ve Chris'in kolundan çıktı:
-Üzgünüm.Ama gizli bilgiler özel sonuçta.
Chris masanın kenarında duran defteri alıp kadına gösterdi:
-Kayıt defteri bu mu?
Kadın evet anlamında kafa salladı.
Seb ve Chris 10 saniyelik bakıştıktan sonra ikiside koşmaya başladı.Kadının güvenlik diye bağırdığını duydukları anda daha da hızlandılar,ikiside adrenalin etkisiyle bağırarak koşmaya devam ettiler tüm caddeni koşup sonunda nefes-nefese durdular.
İkiside hem gülüp hem de nefes almaya çalışıyordu.
Sonunda ellerinde kahve bir banka oturup defteri kurcalamaya başladılar.
Seb bıkkın bir nefes aldı:-Chris burda 30 tane Ellen var nerden bileceğiz hangisi?
Chris bir ismin üstünde parmaklarını gezdirdi.
-Bence bu.Ellen Xavier.
Seb yüzünü buruşturdu:
-Bence o 40 yaşında bir kadının ismi.
Bence bu.Baksana çok güzel soyad kendisi gibi.Chris Seb'in alnına şaplak attı.
-Kendine gel be.O ne biçim soyad bir kere.Ellen Spacy.
Seb kahkaha attı.
-Bak işte soyadından belli 'ateşli' olduğu.
Chris bu sefer Seb'in omzuna yumruk attı.
-Yeter lan.Ciddiye al işi.İki isim de karar kıldık.İlk önce şu adrese gidelim.
~~~~~~~~~~~~~~~
Chris sabahtan beri bir elinde donut bir elinde meyve suyu olan Seb'i öldürecekmiş gibi bakıyordu.Sonunda meyve suyunu alıp yere dökdü:-Yeter amına koyayım.2 saattir şu meyve suyunu bitiremedin.
Seb yere dökülen meyve suyuna yavrusu ölmüş panda gibi bakmaya devam ediyordu.
Chris sonunda isyan edip bağırdı:
-Allah belamı versin benim lan.Bıktım her yerde aradık bulamıyoruz.
Seb işin ciddiliğini daha yeni kavrayarak ayağa kalktı.
-Bu son kardeşim Spacy'nin olmadığına ne kadar üzülsemd-
Evin açılan kapısıyla ikiside oraya odaklandı.İki tane siyah saçlı kız şık giyinip dışarı çıkıyordu.
Chris yüzünü dönen kızın Ellen olduğunu anladığında Seb'i çekiştirip ağacın arkasına sakladı.Ama Seb sakarlığını unutmayarak şişeleri devirdi.Sesi duyan kızlar etrafa bakınmaya başladı.
Ellen tam Genç aktörlerin saklandığı ağacın arkasına bakacaktı ki:Emma ellerini salladı:
-Kedidir boş ver.Tanrım! Ellen cenazeye gidiyormuş gibisin.Yarın evleneceksin
-Cenazeye gidiyorum zaten.Benim için bu evlilik ölümden başka bir şey değil.
Arkasından gelen babasını gören Ellen göz devirdi.Sevmediği biriyle evlenecekti ve istemiyordu.O adamı sevmiyordu.Zaten 1 haftadır Chris ona mesaj atmıyordu ve onu özlemişti.Hemde fazlasıyla.
Seb Chris'i dürttü.-Lan galiba yetişemedik Ellen evleniyor.
Chris gözlerini kıstı:
-Bizde o nikahı basarız kardeşim.Bakalım kim-kimle evleniyor.
Seb kahkaha atarak ellerini kaldırdı:
-İşte benim kardeşim.
Seb Chris'e şaplak attı:
-Ne bağırıyorsun babası duyacak.
Seb Chris'in bu gün belki 10 kere şaplak attığı alnını ovuşturdu:
-Yaa aynı yerden vurmasana Lizzie dayak yediğimi sanacak.
Chris kıkırdadı:
-Demek Lizzie.
Seb gülümsedi:
-Tabi Lizzie.
Kızlar gittikten sonra Seb ve Chris'de yarına plan kurmak için düşünmeye başladılar.
~~~~~~~~~~~~~
Gittikce garipleşiyor.Bu bölüm Lizze ve Seb textingimizin yazarı
WandaBarnesAklıma çok garip fikir geldi O.o Bizimkiler nikahı yalnız basmasınlar.Nikah basmacada varmısınız? İsimleri yoruma alalım ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisy ❀ Chris Evans Texting
Fiksi Remaja"Hayatımın sonuna kadar senin sarışın prensin olarak kalmak istiyorum" ❀Chris Evans Texting © Tüm hakları Ellen'in papatya vazosunda saklıdır.