Ağrı. Tek hissettiğim şey kesinlikle ağrıydı.Ağzım kurumuştu ve bedenimde inanılmaz bir acı vardı.Gözlerimi aniden açınca yanmaya başladı.Bir kaç kez kırpıştırtıktan sonra gözlerim ışığa alıştı ve etrafı süzmeye koyuldum.Pekala burası salonumuzdu.Harika. Birisi inlediğinde hızla yattığım yerden kalktım fakat kalktığım an yere çakılmam bir oldu.
"Tanrım.Ellen!" "Chris!" İkimizde aynı anda bağırdığında gülmeye başladık. 10 dakika güldükten sonra üstünden kalkmaya karar verdim.Fakat Chris elini belime koyarak buna izin vermedi.
"Ne yapıyorsun?"
Sırıttığında hangi sapık kelimeyi kullanacağını düşündüm.
"Bence şu pozisyonumuz çok rahat kalkmana gerek yok."
Göz devirdim.Burnumun üstüne öpücük bıraktı.
"Dün gece çok mu sarhoştum?"
"İki kez yatmayı teklif ettin,reddedince 'bir Chris Evans ne kadar yakışıkılıdır' saçmalığını uydurdun."
Ellerimi yukarı kaldırıp alkışladım.
"Hiç sarhoş değildin."
Bir kez daha inleyerek ellerini belimden çekti ve başını ovmaya başladı. Bu sefer elimden öyle kolay kurtulamayacaktı.Öyle bakarsa biraz zor olacak ama,Tanrı biliyor Chris denizi andıran mavilerini üzerimi diktiği ve uykudan yeni uyandığı için küçülen gözleri ile bana bakmaya devam ederse onu burada öpecektim.İrademi korumalıydım o yüzden ayağa kalktım ve bu sefer şükürler olsun ki,Chris bana engel olmadı. Ayağa kalktığımda ayağımla Chris'i dürtükledim.
"Hadi koca oğlan kalk bak saat."
Saate baktım.
"Öğlen 2 olmuş.Kalk daha ne kadar yatmayı düşünüyorsun acaba?" Chris kafasını belli belirsiz sallayınca ondan vazgeçip üst kattaki odama daha çok Chris'in odasına yöneldim.Dolaptan bornozumu alıp odanın içinde bulunan banyoya girdim. ~~~~~~~~ Banyonun içindeki buharlar nefes almamı engelliyordu resmen ne kadar sıcaktı burası.Yeniden odaya girdiğimde derin nefes aldım.Çoktan Chris dolabını da ele geçirmiş kiyafetlerimi yerleştirmiştim.Dolaptan gri tişöry ve siyah tayt alıp yata koydum.Çekmecemi açıp iç çamaşırlaramı alıp giydim.Çıkarttığım kiyafetleri kirli sepetine attıktan sonra saçlarımı kuru havluya sarıp aşağıya indim.Eğer Chris hala bıraktığım yerdeyse bu sefer elimden kimse onu alamazdı. Telefonuma mesaj sesi geldiğinde elimdeki telefonu açtım.
Nişanlım❤️
Chris'in kendi ismini yazmasına göz devirdikten sonra mesajı açtım.
"Aşağıya in."
Aşağıdan yukarıya mesaj mı atılır canım.Kibar da bir adam değil hani. Aşağı salonu indiğimde görünürde Chris yoktu.Fakat birisi küfür ettiğinde bu sesin mutfaktan geldiğini anladım.Adımlarım bu sefer mutfağı bulduğunda kapıya yaslandım.Chris krep yapmaya çalıyordu.Ama daha çok küfür ediyordu tabi.Bir kez daha elini yakıp küfür ettiğinde kıkırdayıp ona yaklaştım.
"Chris,ne yapıyorsun?"
"Krep?"
Diye bana bakarak alayla cevap verdiğinde gözlerimi devirdim dalga geçiyordu birde.
"Onu sormadım niye yapıyorsun manasında sordum."
"Kahvaltı etmek için."
Tavadan cızırtı sesleri geldiğinde hemen bakışlarım orayı buldu.Krep yanıyordu!
"Çekil Tanrı aşkına sen kim krep yapmak kim?Başıma iş açıyorsun durduk yere."
Kafami iki yana salladim.
Chris homurdanıp masaya oturdu.Bende yanmış krepi bir kenara koyup yenilerini yapmaya başladım.
~~~~~~ Telefonla ugraşan Chris in yanina kendimi attim.Chris in dagınıklığını toplamak beni iyice yordu.Kafasını telefona gömmüş Chris e daha çok sokulup bende telefonuna bakmaya başladım.Benim resmime bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Chris bu resimden haberim yoktu ne zaman çekmişler?"
Chris bana dönerek o muhteşem gülümsemesini silmeden konuştu.
"Bu sefer ben çekmiştim.O kadar eğleniyordun ki,bunu çekmek istedim.Sıkılınca bakıp-bakıp sıkıntım gider."
Bende onun gibi kocaman gülümseyerek dudağina tüy kadar hafif öpücük kondurdum.Chris elini belime koyarak beni daha da dibine çekti.Hareketleri derinleştiği sırada kapı çaldı.Chris küfür ede-ede koridora girdi.Kapının açılma sesini duymuştum fakat içeri ne Chris ne de bir başkası girdi.
Kaşlarımı çatarak kapının yanına geldim.Gelen kişi karşısında şoka uğramıştım.Onun gelecegini asla tahmin etmezdim.
