"Papatya"
"Evans."
"İyimisin?"
"Değilim."
"Neden? Noldu ki?"
"Canım çok yanıyor."
"Bir şey mi oldu?"
"Babamla ilgili."
"1 saat sonra Konum atacağım kafeye gel."
"Ne?!"
"Hayır,hayır gelemem"
"Chris evden dışarı çıkamam"
"Kahretsin!"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ellen ve Lizzie mesajlaşması:"Lizzie!!"
"Ellen? İyimisin? Noluyor gece-gece?"
"Değilim yani Chris'e böyle söylediğim an beni kafeye çağırdı 1 saatede gel dedi Lizzie ne yapacağım evden çıkamam"
"Ben bilmem çocuğa kötüyüm demişsin şimdi gideceksin bir yolunu bul olmadı Emma seni idare eder"
"Çıkamayacağım.Lizzie lütfen onu ara ve gelmemesini söyle."
"Üzgünüm"
"Lizzie!"
"Yaaaaa!"
Ellen başka çaresinin kalmadığını anlayarak hırkasını ve spor ayakabılarını giyerek yavaşca kapıdan çıktı.Chris'in konum attığı yerin uzak olmadığını gördüğünde sevindi.Hem çabuk gidip gele bilirdi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taksiden indiğinde aslında buranın kafe olmadığını anladı göl kenarı bir yerdi.Biraz ilerledikten sonra Chris'i gördü.Onu görmesiyle tüm endişesi yok olurken heyecanı devreye giriyordu.-Gelmeyeceğini sanıyordum.
-Gelmeyecektim
-Ama burdasın.
-Neden beni gece yarısı çağırdın buraya?
-Artık bana anlatmanı istiyorum.Her şeyi.Bana gerçek Ellen'i anlat.
Yaklaşıp tam önümde durduğunda heyecandan onun yanında geçip taşa oturdum ve nasıl başlayacağımı düşündüm.
-Ben nişanlıyım.
Chris bana şaşkın gözlerle baktığında bir hışımla ayağa kalktı.
-Ne demek nişanlıyım?!
-Tek kelime etmeden önce dinle.
Ayaklarını hareket ettirerek kayalığa yeniden oturdu.
-2 yıldır nişanlıyım.Fakat sevmiyordum hala da sevmiyorum onu.
-Sevmiyorsan neden nişanlısın?
-Öyle olması gerekiyor.
-Peki neden bana 'babamla ilgili' diye yalan söyledin?
-Yalan değildi babam fotoğraf çektiğimi öğrendi ve bağırdı çağırdı.
Chris ayağa kalkarak elleriyle şakaklarını ovdu:
-Kafam çok karıştı Ellen.Sen nişanlısın ve baban fotoğraf canavarı?
Ellen 'evet' anlamında kafasını salladı.
-Öncelikle bana neden nişanlı olduğunu söylemedin?
-Benle konuşmazsın diye düşündüm.Ama bu kadar ileri gideceğini düşünmedim.Bana uzak davranırsın diye düşündüm.
-Ne yani basit bir şey gibi mi düşündün?
Cevap vermedim ne diyecektim ki?
-Ne söylersen haklısın
-Haklı olmak istemiyorum Ellen.
-Bu oyunu ne kadar sürdürmek istiyordun?Düğününe davetiye gönderdiğinde mi?
EChris'in kolunu tutmak istediğimde kolunu çekti.
Chris yavaş-yavaş uzaklaştığınd.Ağlamaya başladım çaresizlik beni üzüyordu,öldürüyordu.
Bir yalan söylemiştimve sonunun böyle olacağını tahmin etmemiştim.Kendi-kendime fısıldadım:-Özür dilerim Chris.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Bana bir daha mesaj atmamanı öneririm.Bana yalan söyleyen ve nişanlı biriyle konuşmak istemem!""Biliyorum yanlıştı."
*Bu kullanıcıya mesaj atamazsınız*
"Beni engelledin mi yani?"
*Bu kullanıcıya mesaj atamazsınız*
"Pekala sarışın Prens."
*Bu kullanıcıya mesaj atamazsınız*
Ellen telefonu yatağa atıp ağlamaya başladı.Chris'e ilk mesaj attığında onu sadece fanı olarak sevdiğini sanıyordu fakat zaman geçtikce duyguları da büyüdü.Şimdi içine sığmıyor sanki içinden çıkacakmış gibi oluyordu.Keşke hayatını değiştire bilseydi ama bunun mümkün olmadığını Ellen iyi biliyordu.
~~~~~~~~~~~~
Bu fake'li bölüm:Bnch_Oklpts a gelsin.
Çok kötüyüm *_*
Medyaya çök kötü oldum *üzgün surat ifadesi*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daisy ❀ Chris Evans Texting
Fiksi Remaja"Hayatımın sonuna kadar senin sarışın prensin olarak kalmak istiyorum" ❀Chris Evans Texting © Tüm hakları Ellen'in papatya vazosunda saklıdır.