" Merhaba çocuklar, bugünkü toplantımızda herkes hayallerinden bahsetsin istiyorum." dedi genç doktor.
Çocuklardan biri hevesle söz istedi.
" Ben şarkıcı olmak istiyorum."
Bu cevap doktoru şaşırtmıştı. Onlardan ilk defa normal bir tepki alıyordu. Oturduğu sandalyede bacaklarını ileri geri sallayan kız oldukça sevimli görünüyordu. Genç doktor, şefkatle çocuğa gülümserken küçük kız yüzünü buruşturmuş konuşmasına devam etmişti, " Şarkıcı olup sesimle bütün insanların kulaklarını parçalamak istiyorum."
Doktorun yüzündeki gülümsemeden şimdi eser kalmamıştı. Bir an için ilerleme katettiklerini düşünürken bu cevap her şeyi başa döndürmüştü.
" Ben de kasap olmak istiyorum. Eğer benim gibi bir kasap olursa herkes insan etinin tadına rahatlıkla bakabilir."
Doktor kafasını diğer çocuğa çevirmiş yüzündeki ilginç ifadeyi inceliyordu. Çocuklar hayallerini birbirleriyle paylaştıkça heyecanlanıyor ve hareketlenmeye başlıyorlardı.
" Özlem." dedi sandalyesinden kalkıp genç doktorun yanında bitmiş olan bir çocuk. Doktora adıyla hitap etmişti, işler karışmak üzereydi.
" Sizin hayaliniz ne?"
Özlem, çevresindeki meraklı bakışlara hemen bir göz atıp karşında dikilen çocuğa geri döndü. Boğazında birikmiş olan korkuyu, yutkundu. Lakin hala oradaydı, korku gitmemişti.
" Benim hayalim doktor olmaktı. Ve bunu gerçekleştirdim."
Bu cevap onları tatmin etmemişti. Meraklı gözlerde öfke kendini göstermeye başlamıştı. Rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdanan çocukların aksine Özlem kendini sandalyeye yapışmış gibi hissediyordu.
" Benim hayalimde, bir doktorun kendini ameliyat etmesi." dedi Özlem'in yanındaki çocuk ve küçük ellerinde tuttuğu bir jileti var gücüyle genç doktorun beline batırdı.
Özlem, çocuğu ittirmiş tek eliyle belini tutarken aynı zamanda bağırarak kapıya doğru ilerlemeye çalışıyordu.
Yolunu kesen beş altı çocuğun hakkından gelebilirdi lakin çocuklar, yamyam gibi kadının üzerine atlamış ellerindeki kesici aletleri Özlem'in vücuduna batırmaya başlamışlardı. Özlem çırpındıkça vücudundaki delikler artıyordu.
İri cüsseli beş adam içeri girdiğinde ise Özlem çoktan kendi kanında boğulmuştu...
***
" Demek yeni mezunsunuz ve staj için bu hastanede çalışmak istiyorsunuz."
Yaşlı kadın, buldog köpeklerini andırıyordu. Yanağından sarkan fazla et parçaları ve küçük anlamsız bakan gözleri onu oldukça itici kılıyordu. Konuşma tarzı ve davranışları da bunu destekliyordu.
" Evet, ders notlarımda yeterince iyi. Çok iyi bir üniversiteden mezun olmamış olsam da diploma notum hiç fena değil. Ayrıca bu işe çok ihtiyacım var..."
" Yaren Güneş." diye heceledi yaşlı kadın dosyadaki ismi okurken.
Yaren hevesle kafasını salladı.
" Yarın sabah dokuzda iş başı yapıyorsunuz. Yanında staj yapacağınız doktor size gerekli bilgileri temin edecektir. Hayırlı olsun."