" Yaren... Bana peçeteyi uzatır mısın, kızım."
Büyük annesini bekletmemek için olabildiğince hızlı hareketlerle peçeteyi ona ulaştırmıştı. Akan burnunu silen yaşlı kadın, titreyen elleriyle torununun kolundan yakaladı. " Yaren, fazla zamanım kalmadı." dedi ve bir müddet sözleri havada asılı kaldı.
Yaren doğru kelimeleri bir araya getirerek onu kırmayacak kusursuz cümleyi seçmeye çalışıyordu. Böyle bir durumda bu pek de mümkün değildi.
" Büyük anne. İşe alındım. Ortada kalmadım ama istediğin her şeyi bu kadar hızlı yapamam. İş, tamam ama evlilik... Bu, aceleye gelecek bir şey değil."
Büyük anne, " Pekala" dedi. " Pekala."
Küçük dudaklarını, kırışık yüzünü daha fazla kırıştıracak şekilde büzmüş uyumak üzere yorganının altına sokulmuştu. Yaren, ağır hareketlerle büyük annesini öpüp odadan çıktı.
Parmaklarını koyu saçlarının arasına geçirdi ve sırtını o tanıdık kederin ağırlığıyla kamburlaştırdı. Bu daha nereye kadar sürecekti?
Bacakları tutmuyormuş gibi kendini koltuğa attığında arka cebinde titreyen telefonu mesaj geldiğini söylüyordu.
" Bir susmadınız" diye söylenerek çıkardı telefonu lakin mesajı atan kişi yine tanımadığı bir akraba değildi. Oğuz'dan gelmişti.
Gönderen: Oğuz
Mesaj: Bu akşam seni yemeğe çıkarma şansım?
Bu çocuk, sınırları zorlasa da bazen Yaren'in yüzünü güldürebiliyordu.
Gönderen: Yaren
Mesaj: Yüzde sıfır. Üzgünüm.
Mesajına alacağı cevabı beklemeden telefonu komidinin üzerine fırlattı ve tarçın kokan koltuğun üzerinde iyice yayıldı.
Kendisini büyüten büyük annesini kaybetmeye henüz hazır değildi. Onu kansere teslim etmeyecek onu bırakmayacaktı. Ancak büyük annesi onu bırakabilirdi zira bu mümkün değildi. Annesi bile onu bırakmıştı, büyük annesi bir saniye bile ondan vazgeçmemişti.
Yaren, dolan burnunu sıkıntıyla içine çekti ve burnu kadar sıkıntı dolan gözlerini de bir şelaleye dönüşmeden önce kapattı.
***
" Hasta kayıt formu doldurabilir miyiz?"Yaşlı kadın aheste aheste hareket ederken bir yandan da ağzındaki sakızı olabildiğince rahatsız edici bir şekilde çiğniyordu.
Genç kadın, formu elinden hızla alıp doldurmaya başladı. Yanında dikilen adam ise yüzünde rahatsız edici bir gülümsemeyle yaşlı kadını süzüyordu.
" Odam nasıl olacak? Çarşaflar temiz mi?"
" Burası otel değil, beyfendi. Burası, terbiye evi."
***
Merhaba arkadaşlar, yeni hikayemde bana destek olursanız çok sevinirim. Umarım hoşunuza gider. Öpüldünüz.
Sevgilerimle. •B