Esselemün aleyküm güzel insanlar. Beğenerek okuyup, istifade edebileceğinizi umarak, gönülden etkileyici bir menkıbeyi size sunmaya karar verdim. İnşaallah mest olursunuz.
Medine'de yaşayan bir kadın vardı. Bu kadın bambaşka bir kadındı. İsmi hifa, halk tabiri ile hifa hatun diye tanınırdı.
Hifa hatun medinenin kadınlarına nazâren çok güzel, ve bir o kadarda iffetli, dürüst, ve cok zengin biri idi.
Hifa hatun ALLAH'A Ve Rasulüne (S.A.V) Aşık bir sahabe kadındı.
İtaatkâr, ve ibadetlerine son derece özen gösteren, insanlara çok mütevazi olup, kimseyi kırmayan edep timsali bir kadın hifa hatun.
Öylesine sıcakkanlı, ve öylesine samimidir ki, hifa hatun, medinenin kadınları onu ailelerinden bir ferd olarak görüp, canları kadar severler.
Belki bizlere garip gelecek ama. Hifa hatunu canları kadar seven medinenin kadınları, hifa hatunu kendi kocalarına eş olması teklifini sunarlar.
Çünkü onu cok seviyorlardı, medinenin kadınları hifa hatunun, peygamber ahlâkıyla ahlâklanmasını sevmişlerdi.
Herkese nasip olmayan, mükemmel özellikteydi hifa hatun. Nasıl özel biri olmasın ki.
Böyle insanlar, yer altında saklanıp herkesin sahip olmak istediği, fakat sadece bir kimsenin ulaşabileceği bir hazine misâli gibidirler.
Hifa hatunda öyle idi. Çok zengin bir sahabe kadın olduğunu belirtmiştim size değerli canlar. Sizden istirhamım dikkatle ve sabırla okumanızdır inşaallah.
Hifa hatun çok cömert ve yardımı seven bir kadındı.
Peyamberimizi gönülden sever, peygamberimizde onu severdi. Sahabe olmak Rasulullahı sevip, onun ahlâkına ve sünnetine ittibaa etmekle mümkündür. Değerli gönüldaşlar.
Hifa hatunu, zevce olarak almak isteyip, izdivaç teklif edenlerin sayısı pek fazla idi. Methi, uzak diyarlara yayılıp, kulaktan kulağa diyar, diyar, duyulmuştu.
Araya hatırlıları koyupta, izdivacını kabul etmesi yönünde, cok caba harcayan vezirlerimi sorarsınız, devlet hükümdarlarının izdivac teklifi ettiğinimi sorarsanız, evet bunlar hepside hifa hatuna bildirilmişti.
Hifa hatuna, servetlerini emrine verip, istediģi şekilde kullanma fırsatını sağlayan, Necaşi gibi bir imparatorun, izdivac teklifini kabul etmeyen, ve bunlara hiç aldırış etmeyen, hifa hatuna doğrusu ćok şaşırmışlardı, medinenin bazı kadınları.
Ama para her gönlün kapısını çalmada, aciz kalacağını unutan insanlarda vardı, ve anlayacaklardı hifa hatunu zamanla.
Çünkü onun kimsenin parasına puluna ihtiyacı yoktu. ALLAHIN ikramı ile zaten zengin idi.
Onun aradığı deve yüklü antınlara saraylara sahip olan insanlar değildi.
O ALLAH'A hakiki manada dost olmuş, ve kendisine gercek sevgiyi tattıracak, bir eş kalbinden geciyordu ama gizliyordu. Çünkü o sabır gösterip, ALLAHIN rızasını kazanmak istiyordu.
Hifa hatun. Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimizin huzuruna çıkmaya karar verir. Ve nihayet çıkacağı gün gelip çattı ve o güzel rasulün huzurundaydı hifa hatun.
Peygamberimize hitaben ya resulallah. Bana beni cennete yaklaştıracak birşeyler öğretir misiniz? dedi..
Doğrusu hifa hatun , Peygamber Efendimiz(sav)'in, gündüzleri oruç tut, ya da geceleri, namaz kıl gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır, Server-i Kâinat Efendimiz Önce evlenmen lâzım diye buyururlar..