İlk ve Son Aşk

Ailem Yaşıyor Mu ?

Sabah uyandığımda herkes yatıyordu. 7 ay sonra üniversite sınavına girecektik. Çok zor bir dönem bugün tatil olunca herkes uyuyor. Sömestr tatili bizim 1 ay. Bunun mutluluğuyla elime telefonumu aldım. 5 tane bilinmeyen numaradan arama ve 2 tane de mesaj vardı. Tam mesajı açacakken birisinin alarmı ötmeye başladı. Büyük bir korkuyla telefonu koydum ve alarmın kimden geldiğine baktım. Bizim sınıftan Elçin diye bir kızın alarmı çalmış ve herkes içinden ve dışından oldukça büyük küfür yağdırıyorlardı. Uykum da kaçmıştı zaten. Kalktım lavaboya hidip el yüz yıkama işeme olaylarını hallettikten sonra yeşil şortumu, beyaz tişörtümü giydim. Irmak ve Öyküde hazırlandıktan sonra kahvaltı yapmak için aşağıya yemekhaneye indik.
- Yaa ben çoook açım fakat 0.27 kilo fazlam var. diyen Irmağa möl möl baktım. Aynı şekilde Öykü de şaşırdığı için:
- Bu mal ne diyor ?
- Sen bana " mal " diyemezsin !
- Böylebir durumda bal gibi de derim !!
- Ayy kızlar yeter diye olaya el atınca birşey demediler.
Aklıma birden telefonuma gelen mesaj geldi, elimi cebime koydum ama telefonum yoktu. Yatakhanede unutmuşum. Neyse sonra bakarım düşüncesiyle kahvaltımı yaptım.

Kızlarla sinemaya gitmeyi ondan sonra da gezmeye karar verdik. Gezmekten kastım boş boş dolanmak 😄. Filmlerde 1 tane korku filmi, 1 romantik, 1 de komedi filmi vardı. Korku filmlerinden nefret ederim. Özellikle de DABBE den. Irmak bana bir keresinde zorla izletmişti ve onun sonucunda 6-7 ay uyuyamamış, eski yaşadığımız yerde arkadaşlarım tarafından halka izletilmiştim. Tabii bende panik atak ve karanlık korkusu da olunca geceleri bazen kriz geçiyordum. Panik atak yüzünden hastanelik bile olmuştum. Berbat bi duygu. Ama yine zorla korku filmine götürüldüm.
Filmin sonunda sadece ben değil Irmak ve Öyküde çok korktular. Ben ne kadar belli etmemeye çalışsam da onlar da benim korktuğumu anladılar. Ve yine telefonumu almayı unutmuş ve mesaja yine bakamamıştım.
Alışveriş merkezlerini dolaştık. Alısveriş merkezLERİNİ diyorum çünkü tam 3 tane alısveriş merkezini gezdik. Böyle çok gezmeye alışık olmayan ayaklarım iflas etti.
- Yaa nolur bir yere oturalım, lütfen Allah rızası için...
bu şekilde yalvarmalarıma daha fazla dayanamayınca ikisi de aynı anda :
- Tamam yeterki suss !!!!
- Çok teşekkür ederim.

Boş bulduğumuz bir yere oturduk. Irmak etrafa bakınırken heyecanla bize döndü ve :
- Kızlar Umut orda yanında da Barış var. dedi

Barış kelimesini duyunca kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Öykü ise :
- eee ne olmuş yani ?
- Yanına gitsem mi kii ? dedi
ben de :
- kızım siz sevgili değil misiniz ?
-Sevgiliyiz
- git o zaman
- Tamam da onlar bize doğru geliyor. diyip ayağa kalktı.
( arkadaşlar daha kolay anlaşılması için konuşan kişilerin baş harfini koyucam)

U: selam
I: selaamm
U: ne yapıyorsunuz ?
Ö: sinemadan çıktık biraz dolaştık Deniz'in yalvarmaları üzerine oturmaya karar verdik siz ?
Öyküye ölümcül bakışlarımı yolladım ve ağız hareketleriyle " sen bittin " dedim.

Barış ' da gülünce kızardım. Domatese döndüm. Rezillikk...
B: Biz de sinemaya gittik korku filmine siz?
D: Aynen zorlada olsa korku filmine götürüldüm.
B: niye sen istemedin mi ?
Tam ben cevap verecekken Irmak konuştu:
I: kendisinin panik atağı olduğu için ve bir keresinde hastanelik olduğu için girmek istemiyor.
B: korku filmi izlediği için mi ?
I: hayır yani biraz öyle o korku filminin korkusuyla karanlık korkusu birleşiyor ve ortaya çok kötü şeyler çıkıyor.
D: Herşeyi söylemek zorunda değildin ! diyip oradan hızlıca ayrıldım. Kim bilir nasıl dalga geçicekler benimle. Çünkü hep dalga konusu oldum.

D&R a girdim ve 2 tane kitap aldım. Senden önce ben ve Aynı yıldızın altında... Ayraç koleksiyonum olduğu için bir de ayraç aldım. Tam oradan çıkacakken beni arayan ; Irmak, Umut, Öykü ve Barışı gördüm. Barış beni görünce :
- Bakın orada !
Yanlarında gittim ve Öyküye gidelim işareti yaptım.

D: sonra görüşürüz çocuklar.

Dedim ve hızlıca yürümeye başladım Öykü bana yetişmek için biraz koştu. Tam bana soru soracakken:
- Sonra sor! dedim.
- İyi canım bişey demedik

Böyle birşeye kızmak pek normal olmayabilir ama benim sinir sorunum az da olsa var. Çok çabik sinirleniyorum ve sinirlenince ne yaptığımı bilmiyorum. Okula vardığımızda hemen yatakhaneye gittim ve telefonumu elime alıp karıştırmaya başladım. Oyun oynadım, facebook, twitter, instagrama girdim ve sıkılınca bıraktım. Ödev vs. var mı diye baktım ama bulamayınca sinirden ufak ta olsa bir çığlık attım ve o sırada su içen Merve'nin boğazına su kaçtı. Yanına gidip iki sırtına vurdum geçinde de üzerime yürümeye başladı. Tam saçımı çekecekken elini aldım ve ben onun saçını çektim.

D: bana el kaldırma
M: lan bırak saçımķ çok değerli onlar!
D: ya bıraktım zırlamaa! Hem ben gelip sırtına vurmasaydım belki de tahtalı köyü boylamıştın.
M: teşekkür falan etmemi istiyosan yanılıyorsun şekerim
I: kızlar ne oluyor burda?
M: senin bu psikopat kuzenin saçlarımı yoldu !
D: durduk yere niye yolayım ben senin saçını! Az mantık please!!
Ö: Katılıyorum canısı
D: canısı ne yaa!
M: o küçük beynin bunları almaz!
D: Bana bak.....

devamını getiremeden :

I: Ayy yeter yanii bi susun Allah aşkına yaa!!!
D: Sananee!
I: benim de bir başım var ve şu an ağrıyor.
D: ama içi boş
I: senin ki çok mu dolu sanki
D: seninkinden dolu!
M: bize sus diyene bak sen!
Ö: aa yeter kızlar düşmana böyle sözler söylenmez sizde abartmayın lütfen hiç yakışmıyor size !
I: niye düşmana söylenmesin de hem şimdi söyledik yaa
D: senin söylediğinden ne olacak sanki
M: iyi laf soktu ama daha iyilerini de gördüm
Ö: sen niye araya girdin ki şimdi belki barışcaklardı!.
D: ben onla öyle kolay kolay barışmam
I: sanki ben barışırım. Hııhh
Ö: ayyy susun yeterr hadi Merve gidelim ne halleri varsa görsünler!!!
D: aaaa şunlara bak sen! İki dakikada sattılar.
I: aynen yaa pis satıcılar!

Öykü'nün gözünden veya ağzından işte her neyse 😊 :

Plan tam da istediğimiz gibi gidiyordu. Bu planı nerde nasıl yaptın diyeceksiniz.
Denizle okula dönerken Merveye mesaj atıp olanları anlattım. Ama o boğazına su kaçıp kavga etme kısmı kendiliğinden oldu.
Planımız şuydu;
-Irmak ve Deniz'i iyice kızdırmak,
- onlar kavga ederken araya girip isyan etmeler,
- onlara kavga ettikleri için kızıp orada yalnız bırakmak.
-Yalnız kalınca bize sinirlenip aynı mantıkta düşününce barışmaları.

Olmama riski çok yüksek ama denemekten zarar gelmez. Ama onlar kuzenden de öte kardeşler öz kardeş gibiler.

30 dakika sonra Deniz'in ağzından veya gözünden :D

Irmakla barıştık ve şuan ; Benm, Irmak, Öykü, Merve şişe çevirmece oynuyoruz.

D: Çevirin
Ö: ben çeviririm
Merve Denize soruyor:
M: Doğruluk mu ? , Cesaretlik mi ?
D: Cesaretlik
M: hmmmm... Telefonundaki herhangi bir mesajı seçip sesli bir şekilde okuyacağım.
D: Al bakalım..
M: gizli numaradan mesaj mı ????
D: yaa hayırr onu ben daha okumadım.
M: tamam işte öğrenirsin.
dedi ve okumaya başladı, mesaj aynen şöyleydi :

Sevgili kızım ben senin annen Serap. Evet inanması zor ama öyle. Seni birinin kandırdığını düşnüyor olabilirsin. Ama ben senin öz annenim. Bu böyle söylenmez ama artık dayanamıyorum, Seni uzaktan izliyorum. Sapık birisi veya art niyetli değilim. Seninle en kısa zamanda görüşmek istiyorum.
Deniz affet beni!

Annen Serap