Sabah uyandığımda kimse yoktu. Bugün cumartesi ve benim doğum günümdü. Her zaman Irmak beni bağırarak uyandırır ve doğum günümü kutlardı. Açıkçası alınmadım değil. Ben üzerimi giyindikten sonra ( tişört ve şort ) tam kapıdan çıkıyordum ki Irmak ' a tosladım.
- Deniz önüne baksana
- bakıyordum zaten
- Yaa kesin bakıyordun
-offf. Neredeydiniz beni burada bırakıp gitmişsiniz?!!Irmak' ın ağzından :
Sana süpriz doğum günü hazırlamaya gittik diyemezdim.
- Kahvaltı yapmaya gittik
- Beni de uyandırsaydın.
- denedim ama uyanmadın biz de gittik.
- Neyse ben kahvaltı yapmaya gidiyorum.
- Tamam hadi görüşürüz. Dedikten sonra hızlıca çok amaçlı salona gittik. Orası tamamen öğrencilere ait olduğundan isediğimiz gibi kullandık. Salon çok büyüktü. Salonun köşelerine balonlar astık. Masalar sandalyeler zaten vardı onları da süsledik. Merve pasta ve diğer atıştırmalıklarla uğraşıyor. İlayda giyeceğimiz kıyafetleri seçiyor, Öykü balon şişiriyor ve diğer yatakhanedeki kızlar asıyor. Ben davetlilerle ilgileniyor ve Deniz ' i oyalıyordum. Okul duvarlarına :Bu akşam çok amaçlı salona davetlisiniz. Süpriz bir parti var .
Saçma olabilir ama kim parti sevmez ki ? Tabiki Deniz. Onu zorla götürcez ve sonra doğum gününü kutluyacaz. Ve mutlu son...
Okulun 2. Katına asmaya giderken Umut ile karşılaştım:
- Naber ?
- İyi sen ?
- iyi de o elindekiler ne ? Diye sorunca olayları hızlıca anlatıp posteri gösterdim.
- Partiye yani doğum günü partisine tanıdığın herkesi çağır ama kız çağırma. Özellikle de sınıfındaki kızları çağırma!!
Gülerek :
- tamam çağırmam dedi ve hızlıca oradan ayrıldım. Salona geldiğimde içeriye bir göz gezdirdim. Tek kelimeyle harika olmuş. İlk baktığınızda karşıda :
İYİKİ DOĞDUN DENİZ
Yazıyordu. Etrafta birsürü balonlar ,
masalar , yiyyecek ve içecekler. En önemlisi de 7 katlı pasta.
Neden 7 katlı? Davetlilerin hepsine yetmesi için 7 katlı yaptırmaya karar verdik. Okulun kameramanını çağırdık ve ona partinin tamamının videosunu çekmesini istedik. O da kabul etti.
- Şşştt! Kameraman !
- benim bir adım var! dedi kızgınlıkla
- Adın ne peki ?
- Mehmet
- Peki Mehmet hazırladın mı kamerayı?
- evet
Dedi koşarak kızlara durumu rapor ettim ve yatakhaneye gidip elbiselerimizi giydik. En zor kısmı Deniz'e giydirmek. Çünkü elbiselerden nefret eder. Makyaj, takı falan onları da hallettiktekten sonra Deniz ' in yanına gittik. Deniz ilk başta bizi böyle görünce şaşırdı, ama onu hızlıca yatakhaneye götürünce daha da şaşırdı. Zor da olsa onu da hazırladık. Biz böyle oyalanırken akşam olmuş. Yazık zavallı Deniz hâlâ herşeyden habersiz etrafa " küçük Emrah " misali bakınıyordu. Salona girdiğimizde etraf kapkaranlıktı...Deniz'in ağzından:
Ben karanlıktan çok korktuğum için ilk başta girmek istemedim ama etraf aydınlanıp herkesin aynı anda :
- İyiki doğdun Deniz
Demeleri çok çok çok güzel birşeydi. Çok duygulanmıştım. Irmağa ve sonra diğer kızlara sarıldım . Ve gözümden bir damla yaş düştü. Irmak ise bağırarak:
- O makyajı bozarsan seni parçalarım
Nedeni ise yüzümdeki makyaj için 2,5 saar uğraşmaları. Ama çok güzel oldu yani şimdi haklarını yemeyelim.
Yanıma sınıftan Utku geldi.
Utku uzun boylu esmer tatlı kibar ve bir o kadar da esprili bir çocuktu. Kolunu uzattı , ben de tuttum.
Beni tanıyan tanımayan herkes burada ve herkes doğum günümü kutluyordu. Sahneye Barış çıktığında herkes alkışladı, özelliklede kızlar. Ama yakışıklılıkta son noktaydı yani o derece. Ve konuşmaya başladı:
- Bugün burada hep birlikte olmamızın nedeni Deniz arkadaşımızın doğum gününü kutlamak. İyiki doğdun Deniz iyiki varsın.
Acaba neden Barış konuştu ? Diye düşünürken Irmak :
- Okulda bu tür işlerle ilgilenen bir çocuk varmış ama domuz gribine yakalanmış ve bu nedenle gelmedi biz de Barış ' ı seçtik
Dedi ve ordan birisine işaret etti ve yine ışıklar söndü. Ama küçük lambalar olduğu için pek korkmuyordum. Herkes yine o melodiyi yani :
- İyikiiii doğduuuun Deniiiizzz diye söylerken bir yerden pasta geldii.
Birisi elime bıçak tutturdu sanırım bizim kızlardan birisi. Bende pastayı kesmeye başladım. Çok büyük olduğundan sadece ilk katını kestim diğerlerini ordaki birisi kesti. Pastalar yendi eğlendik ve sıra dansa geldi. Slow bir şarkı çalmaya başladı.
Herkes dans ediyor ben ise melül melül bakıyordum. Sonra Utku yanıma geldi ve :
- Benimle dans eder misin ? Diye sorunca bende kabul ettim .
Barış ta dans ediyordu ve yanımıza doğru geldiler Barış, Utku ' nun kulağına birşeyler fısıldadı ve kendimi aniden Barış' ın kolları arasında buldum.
- Doğum günün kutlu olsun
- Sağol
- Rica ederim
Başka hiçbirşey konuşmadık. Buna çok üzüldüm. Çünkü Barış ' ı seviyordum. Tamam Irmak ' a ilk görüşte aşık olunmaz dedim ama ben ona her gördüğüne aşık olunmaz dedim. Ama çok tatlı ve çok yakışıklı. Müzik bitmişti ve çok yorulmuştuk. Ordan Müdire Hanım geldi ve :
- çocuklar parti bitti herkes yatağına.
Ve dağıldık , yatkhaneye vardığımda direk kendimi yatağa bıraktım ve derin bir uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk ve Son Aşk
Novela JuvenilMerhaba sevgili günlük ben Deniz 15 yaşındayım. Hayatım tam anlamıyla berbat. Annem ve babam ben küçük yaşta öldüler. Kardeşm yok. Irmak ile beraber bunların üstesinden geleceğiz. Birbirimize olan güvenimiz sonsuz. Yeni arkadaşlar yeni ortam, bakalı...