Medya'daki Doruk keyifli okumalar.
Kapşonumu iyice önüme indirip tam yanından geçmiş hızlı adımlarla ilerlerken yerdeki taşa takılıp yere düştüm çantamdaki camlar hızla belime çarparken yırtık olan pantolonumdan dolayı dizlerim kanamıştı ileriye doğru savrulan gözlüklerimi de takıp hızla kalkıp ilerleyecekken Doruk'un sesini duydum,
"Hey ezik."
•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
Doruk'un sesini duymamla olduğum yerde kaldım arkamdan yaklaştığını tahmim edebiliyordum, ama hareket etmeden bekledim olduğum yerde. Kapşonumu daha da gözümün önüne doğru indirip, gözlüklerimi düzelttim. Ayak sesleri kesildiğine yanıma geldiğini anlamıştım, ama hiç bir tepki vermiyor ve hareket etmiyordu. Önüme geçip kapşonumu indirip gözlüğümü düzeltti. Yakınlığımızdan dolayı, yanaklarım saçlarım ile aynı renk olmaya başladı. Kaybolan sesimi bulmak için bir kaç kere öksürdüm,
"E-efendim?"
Dediğimde hala bir şey demeden sadece yüzüme bakıyordu bir şey demeyecegini anladığımda yüzüne bakıp yanından geçeceğim sırada kolumdan tuttu. Tek kaşımı kaldırıp ona bakarken "Kapşonun." diyerek kapşonumu işaret edip taktı. Boş gözlerle ona bakarken göz kırpıp ayrıldı yanımdan. Ben hala olayın etkisinde onun arkasından baktığımı fark ettiğimde silkelenip yürümeye devam ettim. Topladığım şişeler çantamda ağırlaşınca ilk gördüğüm eskiciyi durdurarak satıp bir miktar parayla birlikte eve geçtim.
"Ben geldim." diye bağırdığımda, odadan Berçin'in sesini duydum. Annem ile babam ortalıklarda gözükmüyordu bende odaya çantamı bırakmak için gittiğimde Berçin ders çalıştığı için rahatsız etmeden çıktım hemen. Cebimdeki para ile evin eksiklerini almak gelince aklıma mutfaga geçtim dolabı kontrol ettiğimde bir kaç şeyin eksik olduğunu fark ettim. "Berçin ben çıkıyorum yarım saate filan dönerim." dediğimde "Tamam." diye bağırdığını duyunca anahtarı cebime atıp kapşonumu düzeltip çıktım evden. En yakın manava giderek paramın yettiği kadar eksikleri alıp eve doğru yürümeye başladım. Ellerimde poşetler olduğu için anahtarımı çıkartmadan kapıyı tekmelemeye başladım. Berçin'in sinirli sesini duydunca tekmelemeyi bilerek hızlandırdım. Berçin sinirle kapıyı açıp,
"Kuşum ben sana böyle mi öğrettim?!? Bu kapı böyle kırılmaz daha sert tekmelemen lazım!!" dediğinde gülerek geçtim yanından, "Emin ol bir sonrakinde öyle yapacağım." dediğimde peşimden geliyordu mutfaga geçtiğimizde Berçin elimdekileri sorma gereği duymadı çünkü daha önceden anlatmıştım şişe topladığımı biliyordu. Aldıklarımı dolaba yerlştirirken bir yandan da konuşuyordum,
"Senin şu saçına laf atan çocuğa ne oldu?"
Gözlerini devirerek cevapladı,"Hala aynı şebekliğinde her gördüğünde durduruyor bu günde eteğimin boyu yüzünden benle kavga etti 'Sonon bo otogon nodon bo kodor koso?" diyor ya ona ne?!??" Berçin anlatırken bende bir yandan bunu dinleyerek gülüyordum.
"Bu çocuk neden seninle uğraşıyor adını filan biliyor musun?"dediğimde,
"Banane adından o bana 'Sarı kafa' diye sesleniyor bende ona 'Uyuz' yani bilmiyorum." dediğinde bende yerden poşetleri kaldırıyordum
"Ben ders çalışmaya gidiyorum." diyerek gitti yanımdan.
Bende yapacak bir şey bulamayınca salona geçtim. Canım sıkılınca telefonumu çıkarttım son model olmasa da internete girebildiğim telefonum vardı. Yan evin wi-fi ağına bağlanarak üye olduğum bir kaç site de dolanmaya başladım. 'Yeni Sayfa' adında bir üye vardı ve her zaman takip ettiğim kişilerden birisidir. Çok anlamlı ve hoş paylaşımlar yapıyor. Yaklaşık yirmi dakika önce yeni paylaşım yaptığını gördüğümde sevinçle okumaya başladım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
Teen Fiction~~~Beril~~~ 17 yaşında ailesinin maddi durumu oldukça kötü. Beril ailesine yardım için atık cam şişeleri topluyor. Oldukça asosyal birisi. Okuldaki kızlar tarafından hep ezilen maddi durumu ile dalga geçilen birisi. Yeri gelecek gülüp, anıracağız. ...