Geçmişin İzleri x8x

177 61 16
                                    


Kahverengi gözlere kaşlarımı çatarak baktım. Burada ne işi vardı? Daha da önemlisi neden bu kadar kişi başına toplanmıştı? Seri adımlar ile Fırat'ın yanına ulaştım.Soru sorar gibi bakmam üzerine elinde kütüphane kartımı salladı. Kartı elinden alırken bende gülümsedim;

"Çantandan düşmüş sanırım, senin gelip almanı bekleyecektim ama eski okulumda olduğunu öğrenince ben getirmek istedim."

Burası Fırat'ın eski okulumu yani? O kadar kişi şu an o yüzden etrafımızda bize meraklı gözlerle bakıyor.Fırat'ın iş konusunu açmaması üzerine minnetle gülümseyerek;

"Teşekkür ederim hiç fark etmemiştim."

Etrafımızda toplanan meraklı kişilerden soru dolu mırıltılar yükselmeye başladı,

'Oha! Kıza bak biz de sessiz bilirdik Fırat ile tanışıyor.'

'Nerden tanışıyorsunuz?'

'Beril'de işini biliyor.'

Tüm bu mırıltıları es geçerek Fırat'a döndüm,

"Bir kahve içer miyiz?"

"Tabii neden olmasın bende okulu görmüş olurum."

Fırat ile beraber okula girerken Doruk'da bahçeye çıkıyordu Fırat'ı görünce bir an şaşırsada daha sonra yüzünde daha önce hiç görmediğim sıcak gülümseme ile hızla bize doğru geldi, hemen Fırat ile erkeklere özgü selamlaşmalarından yaptılar.

"Dostum! Senin ne için var burada?"

"Eski okuluma gelmek için senden izin mi isteyeceğim lan ben."

O an Doruk ile göz göze geldik kaşlarını çatarak soru sorar gibi ilk önce bana daha sonra Fırat'a baktı,

"Siz, tanışıyor musunuz?"

Bu soru üzerine Fırat'ın gözleri bana döndü söylemek için izin ister gibi baktı. Sorun değil der gibi kafamı salladım.

"Kantine geçelim sen bize birer kahve al anlatırız."

Bunun üzerine daha da konuşmadan kantine girdik Fırat ile ben masalardan birine yönelirken Doruk kahveleri almaya gitti. Fırat'a soru sorar gibi baktım,

"Bu okulda olduğunu neden söylemedin?"

"Senin burada okuduğunu nereden bile bilirdim?"

Sorduğum sorunun saçma olduğunun farkına vardığımda susma komutu verdim kendime.

"Hey! Nereden tanışıyorsunuz anlatmadınız."

Doruk kahveleri önümüze bırakıp iki şekeri içine atınca saşkınca ona baktım sabırsız bir şekilde gözlerimize bakıyordu.

"İki şeker attığımı da nereden biliyorsun?"

Doruk böyle bir soru beklemediği için önce biraz afallasa da kendisini hemen toparlayıp,

"Sınıfta kahve içerken görmüştüm ondan aklımda kalmış. Hafızam kuvvetlidir.Artık açıklayın hadi."

Fırat bana bakıp söze kendisi girdi.

"Beril ile ben sevgiliyiz."

Fırat'ın söylediklerinin üzerine gözlerimi sonuna kadar açıtım, kaşlarımı alnımı kırıştıracak bir şekilde yukarıya kaldırıp şaşkın şaşkın yüzüne baktım. Doruk'a baktığımda onunda benden farkının olmadığını gördüm. O an yüzümde bir flash patlayınca Fırat'a baktım. Karnını tutup kahkaha atıyordu. Elindeki telefona bakıp gülüşünü daha da artıırdı.

Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin