UÇUŞTAN ÖNCE YANLIŞ BESLENMENİN SONUÇLARI
Aslında her seferinde aynı hazır, donmuş yemekleri
yemekten de bıkmışlardı, yemek yemeye zamanları olsa
bile sadece açlıklarını gidermek, biraz enerji almak için
yemek yiyorlardı. Yemek yemeyi seven bazı pilotlar çantalarında,
kendi yemeklerini getiriyordu. Birkaç günlük
bazı uzak doğu uçuşlarında da, yöresel yemeklere alışık olmayan
uçuş ekibinin çoğu kendi yiyeceklerini beraberinde
götürüyordu, hatta bazen bir araya gelip herkes getirdiğini
masaya koyunca oldukça zengin bir menü ortaya çıkıyordu,
yiyeceklerin çoğu börek, hazır yiyecekler, konserve türünden
olsa da yine de değişik bir sofra meydana geliyordu.
Yanlarında yemek götürmekte haksız da değillerdi, bir
defasında; mutaassıp bir ülkede tarihi ve doğal özelliği olan
birkaç yere araçla gidip gezdikten sonra acıkmışlardı ve şoförden
temiz bir yerde bir şeyler yemek istediklerini söylediklerinde,
şoför dünyaca bilinen fastfood restoranlarından
birinin yeni açıldığını ve isterlerse oraya götürebileceğini
söyledi, onlar da kabul ettiler. Kendi aralarında ''madem
yeni açılmış o hâlde temizdir" düşüncesiyle hareket ettiler.
İkinci pilot ve diğer ekip üyeleri kızarmış tavuk parçaları
ve kızarmış patates aldılar, kaptan ise sadece kızarmış patatesle
yetindi, iyi ki de öyle yapmıştı. Her ne kadar bu fastfood
restoranları ünlü ise de bu bölgede henüz yeni ve denenmemişti.
Temizlik ve hijyen konusunda şüpheleri vardı.
Bu şüphelerini ekiple paylaşan kaptanı ise hiçbiri dinlememişti.
Gece saat on birde uçuşa gitmek üzere otelin lobisinde
buluştular ancak kimsede eski neşe yoktu, hiç kimse de diğerine
derdini söylemiyordu, sanırım biraz sonra geçer ümidiyle
hiç kimse karın ağrısı ve mide bulantısından bahsetmiyordu.
Ekip üyelerinden birinin rahatsızlanması demek
yolcuyla dolu olan uçağın kalkmaması demekti, bu nedenle
hiç kimse ne hasta olmak ne de orada kalmak istemiyordu.
Kendilerine tahsis edilen büyük bir araçla otelden ayrıldılar.
Otelden ayrıldıktan sonra da bir süre sokak lambalarının
yanmadığı veya yansa dahi aydınlık olmayan sokaklardan
geçtiler. Küçük mumların yandığı kuytu köşelerde ellerinde
sigaralar olan birkaç erkekten oluşan guruplar dikkat çekiyordu.
Dar sokaklardan sonra gündüz gibi aydınlatılmış büyükçe
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKTEN DÜŞEN FISILTILAR
No Ficción" Gökten Düşen Fısıltılar" gerçek havacılık olaylarının hikayeleştirilerek anlatıldığı bir romandır.