1. Bölüm

1.1K 37 10
                                    

Arya Esendemir

Issız ve karanlık bir sokakta ilerliyordum. Aniden gelen bir sesle yerimde sıçradım. Arkamı döndüğümde babamın yerde kanlar içinde yattığını gördüm.Hemen yanına koşarak dizlerimin üstüne çöktüm. Ağlarken hıçkırıklarımın arasından "Baba!" Diye bağırıyordum.

Hışımla yataktan kalktım. Neyse ki hepsi bir kabustan ibaretmiş. Gerçekten babama böyle şeyler olmasının düşüncesi bile içimi ürpertiyordu.Ne de olsa babaydı. Çocuklarının kahramanı olan baba.

Yataktan kalkıp sürünerek banyoya girdim. Ilık bir duşun benim için iyi geleceğini biliyordum.

Bugün yeni Üniversiteye gidecektik Doğa'yla birlikte. Çünkü iki gereksiz dövdük diye atıldık. İstesek girebiliriz de o malların yanın da daha fazla dayanamazdık. Bu arada;

Ben Arya. Arya Esendemir. Ünlü(!) iş adamı Akın Esendemir ve aynı zaman da yine ünlü mafya babasının tek kızıyım. Bende bir mafya kızı olarak adam bıçakladığım hatta vurduğum da vardır. Babamın ayak işlerini yapmayı severim. Mesela şirkete sızmaya çalışanları bulup cezasını çektirmek gibi.

Derin düşüncelerimden sıyrılıp duştan çıkıp odama doğru yöneldim. Odaya vardığımda iç çamaşırlarımı giyip saçımı kurutmaya başladım. İşimi bitirdiğim de dolabımın önüne geçip siyah dar yırtık bir pantolon üstüne beyaz baskısız t-shirt ve siyah gömleğimi giydim. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip çantamı almayı unutmadan aşağıya indim.

Babamla annem annem kahvaltı masasına oturmuş başka şeylerle ilgileniyorlardı. Anlaşılan beni bekliyorlardı. Yanlarına varıp ikisine de kocaman sulu öpücüklerimden bırakıp masaya oturdum ve söze girdim. "Günaydıın canım ailem. Nasılsınız?" dedim hafif gülerek. Babamda sırıtarak "İyiyiz kızım sana da günaydın." dedi.Hemen arkasından annem de söz alarak "Günaydın kızım. Sen nasılsın?" dedi. Bir yan dan tıkınırken bir yandan da annemlerle konuşuyodum.

Ağzımdakileri yuttuğum da "İyiyim." dedim. Üniversite işini hatırlayınca babama döndüm ve söze girdim. "Ee baba Üniversite işini hallettin mi?" diye sordum. Babam ciddi haline büründüğünde tırsmadım değil. "Hallettim halletmesine de bir daha böyle olaylar olursa okuldan alacağım seni." işte şimdi sıvamıştım. İyide ben birine sataşmadan duramazdım ki. Neyse ben bir şekil de hallederim.

Babama onaylar anlam da başımı salladım. Daha sonra babam tekrar konuştu. "Artık gitsen iyi olacak ilk günden geç kalmak istemezsin değil mi? Mehmet bekliyor seni." sesimi çıkarmadan babamı tekrar onayladım ve annemin yanağına yine bir sulu öpücük bıraktım.

Dışarı çıktığım da Mehmet abi aynı yerinde bekliyodu. Mehmet abi ben kendimi bildim bileli bizledir. Babamın fedaisidir. Bir dediğini iki etmez o derece sever. Tabi bende severdim. Düşüncelerimden ayrılıp Mehmet abinin yanına gittim ve söze girdim."Nasılsın Mehmet abi?" dedim. " İyiyim sen nasılsın fıstık?" küçüklüğümden beri bana fıstık derdi. Gerçi bundan rahatsız olan da yoktu."İyi işte ne olsun?" Bu cevabımın üzerine başını sallayıp "Peki hadi atla da gidelim. Doğa'yı da alacağız değilmi?" Mehmet abini bu sorusuna karşılık sadece başımı salladım. Arabayı binip arka cam kenarına geçtim.

Çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardım. Kulaklığımı kulağımı takıp telefondan rastgele bir şarkı açtım.

Cam kenarını hep sevmişimdir çünkü insanları ve çevreyi izlerken müzik dinlemek...İşte benim için gerçek huzur buydu.

* * * * * * *

Araba durduğun da Doğa'nın evine geldiğimizi anladım.

Kulaklığımı kulağımdan çıkartıp kapıyı açtım. Doğa hala ortalıkta gözükmüyordu hala uyuduğuna kalıbımı basardım.

Peki, uyuyorsa kaldırmasını da bilirdik. Mehmet abiye dönüp "Ben Doğa'yı uyandırayım. Biraz uzun süre bilir." dedim. Mehmet abi kafasını onaylar biçimde salladı. Arabadan inip evin kapısına doğru yöneldim. Kapının önüne vardığımda sağ tarafımda bulunan zile bastım.Yaklaşık bir dakika içinde Güloş güleryüzüyle açmıştı kapıyı. Güloş da Doğalar'ın evinde uzun zamandır çalışıyordu. İkimizde onun ellerinde büyümüşüzdür.

Güloş'un yanağını öpüp Doğa'nın nerede olduğunu sordum. Odasını cevabını alınca uçarak odaya girdim. Evet uçarak girdim. Malesef ki uçarak girdiğim için hızımı alamayıp Doğa'nın üstüne düştüm. Hışımla yerinden şıçradığı için yere düşmüştüm. Ama canım acımamıştı.

Yerde kahkalara boğulurken bana döndü ve "Gerizekalı." diye mırıldandı.Ben hala gülerken yanıma gelip koluma vurdu ve banyo ya ilerledi arkasından bağırdım."İşini çabuk hallet de ilk günden geç kalmayalım." dedim. Doğa ise uykulu sesiyle onaylayan mırıltılar çıkardı.

Yaklaşık 5-10 dakika sonra çıktı. Dolabının önüne geçip kıyafet seçti ve banyoya tekrar girdi.

Çıktığında mavi kot şort üstüne kırmızı badi ve üzerine de krem rengi ceket giymişti. Valla baya iddalı ve müthiş olmuştu benimkinin yanında.

Ama ben siyaha aşık olduğum için dolabımda genellikle renkli şeyler bulundurmazdım.Düşüncelerimi yarıda bölüp Doğa'ya kulak verdim.

"Arya bana diyosun ama kendin gittin valla bir yerlere. Hey ordamısın?" Doğa'ya dönüp söze girdim. "Buradayım burada." dedim. Daha sonra aşağı inmek üzere harekete geçtik. Aşağı indiğimizde Deniz amca ve Yeliz teyzeye selam verip kısa bir kahvaltının ardından dışarı çıktık.

Mehmet abi hala bekliyordu. Valla ben olsam çoktan basmıştım gaza ama neyse. Doğa hala arkamdaydı. Doğa'ya dönüp "Hadi biraz acele et ya." dedim. Bu lafımın üstüne koşmaya başladı. Arabanın yanına vardığımızda kapıyı açıp ikimizde arkaya bindik. Mehmet abiye dönüp "Valla Mehmet abi Doğa beş saate anca hazırlandı bu olmasa çoktan varmıştık." dedim.

Doğa tabi hiç geri kalır mı hemen atladı lafa. "Ya hayır Mehmet abi uyuyakalmış olabilirim ama Arya benim hayvan gibi uyandırınca biraz oyalandık o yüzden geç kaldık yani." Mehmet abi gülerken "Kızlar tamam sorun yok. Hazırsanız gidelim?" Bu sorunun üstüne ikimizde kafamızı aşağı yukarı salladık. Araba hareket edince yine cam kenarına gidip telefonumu çıkardım ve kulaklığımı kulağıma takıp rastgele bir müzik açtım ve çevreyi seyretmeye başladım.

Kolumdan dürtüldüğüm de oraya doğru döndüm Doğa'ya 'Ne var?' dercesine baktım. " Okula geldik okula." dedi. Başımı sallayıp arabadan indim. kulaklığımı kulağımdan çıkarıp telefonumla birlikte çantama koydum.

İşte koca İstanbul Akedemi Üniversitesi tam karşımda duruyordu. Doğa'ya dönüp " İşte başlıyoruz" dedim.

Merhaba arkadaşlar nasılsınız? Biz gayet iyiyiz neden mi biz? Çünkü bu kitabı 3 kişi yazıyoruz ve ilk kitabımız umarım beğenirsiniz daha yolun başındayız. Sevgilerle Hoşçakalın☺

SERT TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin