SERT TEHLİKE

20. Bölüm

Arya Esendemir

"Gel lan buraya. Öldürücem oğlum seni. Sen benim posterimi nasıl yırtarsın lan!? Hemde Justin'in." Beni görünce hemen depar atmaya başladı. Bir de hızlı koşuyor namussuz.

Kantinde bir o yana bir bu yana koşarken masaların birinde edebiyat dersinde bana göz kırpan çocuğun sandalyesine takılınca yere kapaklandı. Ona kızgın olduğum için gülemedim.

"Of Arya ya. O kıçımın kenarını nasıl bu kadar çok sevebiliyorsun?

Ne diyor lan bu? Yok bide onu seveceğim!

"Ayy götümün kenarı Güney. Utan lan utan. Justin'e laf attın diye dayak yemiyeceğin kız kalmayacak!" dedim sinirle.

Kıçını tutarak ayağa kalkınca ona bir adım attım ve saçlarına yapıştım. Tabi yere düştü ve bende üzerine çıktım. Saçlarını çekmeye devam ederken Doğa yanımızda durdu.

"Valla kusura bakma Güney ama Arya'ya bunu yapmayacaktın. O poster onun en sevdiği posterdi ve sana bunu kat be kat ödetecek."

Yanımızdan giderken Güney'e sırıtarak baktım. Bana korku dolu gözlerle bakarken biraz önce sandalyesine çarptığı çocuk masadan kalktı ve Güney'in boynuna yapıştı.

"Biraz dikkatli olsana gerizekalı."
Ulan güya ben ödetecektim. "Bir dakika ya. Sana ne oluyor? Yanlışlıkla oldu işte, bilerek mi yaptı?" "Ne malum bilerek yapmadığı?" Ofladım.

"Bilerek yaptım lan ne yapcan? Dövcen mi?" Kahkaha attı edebiyat dersindeki çocuk.

"Gerekirse evet. Ya da dur. Evet dövücem. Kalk ayağa!" Diye emir verdiğinde Güney kalkmak için dikeldi. Ama ben üzerinde olduğum için burun buruna geldik.

Ondan uzaklaşırken geriye düştüm. Ama Güney beni tuttu ve benimle beraber o da ayağı kalktı.
Şaşkınca ona bakarken bir adım geri gitti.

Adını hatırlamadığım çocuğa dönünce araya girdim. "Bir dakika ya. Kavga felan edemezsiniz. İzin vermiyorum." "Sen karışma güzelim." Çocuğa bir sey söyleyecekken Güney "Yiğit, sen kime güzelim diyosun lan." dedi.

Hah! Yiğit. Oh be. Şu an çok rahatladım. "Evet lan. Ben nerden senin güzelin oluyorum?" dedim çok bilmişlik yaparak.

Sırıttı. "Sen her zaman benim güz-" diyemeden yüzüne inen yumrukla yeri boyladı. Güney yumruğunu uzun zamandır sıktığı için daha fazla dayanamamış demek ki.

Yiğit'e işaret parmağını sallayarak "Bir daha benim yanımda olan kızlara güzelim demeyeceksin. Özellikle de Arya'ya!"

Ben şok.

Ben iptal!

Şaşkınlığımı üzerimden atamazken Güney beni boş bir sınıfa getirdi.

Beni duvara nazikçe ittirdi ve aramızda 2 adımlık mesafe bırakarak karşımda durdu.

"Arya o çocuktan uzak dur diyeceğim ama sen bana inat uzak durmayacaksın." dediğinde sırıtarak kafamı salladım.

Saçlarını karıştırdı.

"Ama yinede uzak dur."

***

Bugün haftasonu olduğu için hep beraber üniversitenin biraz ilerisindeki kafeye gittik. Kafenin ismi 'GÜNEY' di. Kafeye girerken Doğa "Şansa bak" dedi. "Aman ne şans" diye mırıldandım.

Şimdi içeceklerimizi söylemiş ve gelmelerini bekliyorduk. Ben cam kenarına oturmuştum. Benim yanımda Doğa, Doğa'nın yanında da Rüzgar, karşımda Güney, Güney'in yanında Aras ve tabiki Aras'ın yanında da Selin oturuyor.