3. Bölüm

362 23 1
                                    

Arya Esendemir

"Neler oluyor burda!?"

Aniden gelen sesle arkamı döndüm. Onların burada ne işi vardı ki?
Küçük çaplı şokumu atlatıp hemen söze girdim "Ne işiniz var lan burda?" Dün akşamki sarhoş çocuk elinde salladığı kolyeyle bize bakıyordu. "Bunu getirmeye gelmiştim. Doğa'nın galiba. Arkanızdan seslendim ama duymadınız. Bizde sizi takip ettik."O sırada gözlerim yanındaki kişiye kaydı.Ne yani buda mı gelmişti? Şimdi sıçmıştık.

Çocuğun elinde tuttuğu kolyeye bakınca bakışlarımı Doğa'ya çevirdim. Sadece kolyeye bakıyordu. Gözünden bir kaç damla yaş aktığında tekrar çocuğa dönüp hızla kolyeyi alıp cebime attım.

Ardından Doğaya dönüp ona sarıldım. O sadece ağlıyordu, burda yapmamalıydı. Kulağına fısıldadım "Doğa kendine gel. Hadi gidelim artık lütfen."Evet koskoca Arya Esendemir yalvarıyordu. Söz konusu benim kardeşimse işte orada duracaksınız.
Diğerlerine dönüp "Bu gördüklerinizi unutun yoksa ben unuttururum." İkiside sadece kafasını sallamakla yetindiler. Hızlıca konumdaki Doğayla arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp Doğayı koltuğa oturttum. Sürücü koltuğuna geçip hızla okula doğru sürdüm.

***********************

Odaya geldiğimizde Doğaya Uyuyuyup dinlenmesini ve bunun ona iyi geleceğini söyledim. Bu söylediğimi onaylayıp kendini yatağa atmıştı. Bugün olanlar ne kadar da kötüydü. Doğa'nın o hali aklımdan hiç çıkmıyordu.
O kolye Doğa için çok önemliydi.

Onu ilk aşkı Yağız vermişti.
Yağız, 1 sene önce Şerefsiz Adnan tarafından öldürülmüştü.
Doğa hep kendini suçlamıştı. Adnan'nın bizim düşmanıymışız diye onu öldürmüş. Zor toplaya bilmiştik. Şimdi tekrar dağılmasına izin veremezdim.

Düşüncelerim den sıyrılıp biraz temiz hava almak için dışarı çıkmak için hareketlendim. Kapıya geldiğimde Kapıyı açtım ki bir adım atmamla öküze çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımdaki tabiki Güney'di. Başka kim olabilirdi ki zaten?

"Yine mi sen?" Diye yüzüne doğru çemkirdim. Tam gidecekken kolundan tuttu. Kafamı çevirip ilk önce eline baktım daha sonra bakışlarımı ona çevirdim.
Kafamı 'Ne var?' Dercesine salladım.

"Bir dakika konuşabilirmiyiz?"
Ne konuşacaktı ki? Sırf şu lanet merakımdan dolayı gidecektim yanına. Onaylayıp devam etmesini bekledim. Kolundan tutup beni okulun arkasına sürükledi. Napıcaktı bana burda tecavüz falan mı edecekti? Çok klasik.

Ona baktığımda bir banka oturmuştu.Bende hemen yanına gidip oturdum. Kelimeler ağzında bir anda dökülmüştü.

"Adnan Toprak bizim dayımız. Yani Rüzgarla benim dayım."
Dona kalmıştım. "Rüzgar?" Dedim sorarcasına."Dün akşam odaya getirdiğiniz." işte fırsat ayağıma gelmişti. Doğa'nın intikamını alıcaktım. Ama bunu acı çektirerek yapmalıyım. Ona dönüp
"İşte oyun şimdi başlıyor!" Sözümü bitirir bitirmez hızlıca orda uzaklaştım. Ne yani şimdi Rüzgar ve Güney Adnan şerefsizinin yiğenleriymiydi?

Güney Toprak

"Neler oluyor burada?" Rüzgar'ın seslenmesiyle kızlar arkasını dönüp bize baktılar Arya söze girip "Ne işiniz var lan burna?" Diye sordu Rüzgar elindeki kolyeyi sallayıp "Bunu getirmeye gelmiştim de size seslenince duymadınız bizde sizi takip ettik." Ya bu çocuğun açık sözlüğü yokmu? Ne bok varsa anlatıyo ben olsam ne olduğunu öğrenmeye çalışırdım. Ilk önce şu yerde boylu boyunca yatanların kim olduğunu öğrenerek başlardım. Tuhaf olanı şu ben bunları sanki bi yerden hatırlıyorum?
Bir anda hıçkırık sesiyle Düşüncelerim den ayrıldım. Ağlayan kişi Doğaydı. Noluyo lan kim ölmüş?
Arya hızla Rüzgarın elindeki kolyeyi alıp "Bu gördüklerinizi unutun yoksa ben unuttururum!" heh işte orda dur Arya konuştu sonuçta. Ben korkum dan Rüzgar ise şaşkınlık dan başını salladı.
Arya ve Doğa oradan uzaklaşıp arabaya binip gittiler. Yerde yatan adamlara dönüp "Kimsiniz?"
Diye sordum. "Güney Bey biz Adnan Beyin adamlarıyız. Kızları takip etmemizi söyledi bizde ettik ama sonuç bu." Dedi içlerinden biri bu kızlar Akın ve Denizin kızlarımıydı yok daha batman? Arya ya korkum iki kat daha attı şuan. Ama adamları iyi benzetmişler haa. Neyse bende nerden tanıdık geliyorlar diyordum meğer dayımın adamlarıymış. Rüzgara dönüp
"Hadi abicim zaten bu gün çok ekşınlı geçti bukadar heyecanı taşıyamam gidelim artık." Başıyla onaylayıp adamlara dönda "Siz ikiniz bu kızların hakkında dayıma tek kelime ederseniz pişman ederim. Anladınız mı beni?" Sinirle sorduğu bu soruya karşın sadece başlarını salladılar. Valla ben bile korktum şu an. Ya ben şuan ne kadar şey yaptım şuan ya.
Saçmaladım neyse.

***

Okula geldiğimiz de günün yoğunluğuyla kendimizi yatağa atmıştık. Ben hala bugün olanları düşünüyorudum. Arya'nın bu gerçeği bilmesi lazım tabi Doğa'nın da ama onun şuan Pek iyi olduğunu düşünmüyorum en azından Arya bilmeli. Bunu öğrendiğinde bizi öldürecekti muhtemelen. Hatta yüzde yüz.
Arya'nın adam öldürdüğünü duymuştum o yüzden korkuyorum. Ben hiç öldürmedim öldüremem kan tutar beni bak Ismi geçti bi ürperti geldi gene bana.
Rüzgara dönüp baktığımda horluyordu ayı. Rüzgar sadece bir kere öldürmüştü. Ismi Neydi? Heh hatırladım Yağızdı galiba. Sırf deyım istedi diye öldürmüştü.
Düşüncelerim den sıyrılıp biraz temiz hava almak için dışarı çıkmaya karar verdim. Yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtım bir adım atmamla birisine çarpmam bir oldu. Geriye doğru zedelendiğimde kendimi hemen toparladım ve kime çarptığıma baktım. Ve kim tahmin edin? Tabiki de Arya.
Bana "Yine mi sen?" diye çemkirmeye başladı. Birşey demedim zaten birazdan dayak yiyeceğim değilmi?
Tam gidecekken kolundan tuttum."Biraz konuşabilirmiyiz?" Diye sordum. İlk önce kolunu tuttuğum elime sonra da yüzünü bana çevirdi ve onayladı. Bu bir kıyamet âlameti olmalı. Onu okulun dan çıkarıp arka bahçeye getirdim. Bir banka oturup gelmesini bekledim. Peşimden hemen gelip oda oturdu. Hemen söze girdim çünkü daha fazla dayanamayacaktım. Söylediğim ani şeyle duraksadı ve öylece bi yere baka kaldı. Bir süre sonra yerinden sıçrad. Tabi bende korkudan sıçradım. Arya bana bakıp pis pis sırıttı ve "İşte oyun şimdi başlıyor!" Dedi ve hızlıca uzaklaştı. Bende arkasından öylece baktım.

Merhaba 50 kişi olmuşuz. Bu bizim için önemli çünkü gözümüz yükseklerde değil ki zaten 3 gün oldu kitabı yayınlayalı. Hepinizi çok seviyoruz hoşçakalın.

SERT TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin