Bölüm 2

8 0 0
                                    

Multimedya: Bulut Sipahi. İyi okumalar :))

Az önce bana resmen benim olmanı istiyorum dedi. Beni takip etmesine takılmam gerekirken buna mı takılmıştım şimdi? Cidden ciddi miyim? Ne diyicektim simdi karşımdaki adama? Boğazımı temizleyip konuştum.
"Şaka mı yapıyorsun?" "Çok ciddiyim" Hadi ama Eliz şu adama göster gününü. "Sana güvenmekle hata yapmışım Bulut. Sen gerçekten yavşağın tekisin. Bana insanlara güvenmemem gerektiğini hatırlatmak zorunda mıydın? Farklı olmayı dene daha kaliteli olursun. Eminim bu sana bir şeyler katar." Dedim tek nefeste. "Bitti mi?" Dedi sakinliğini koruyarak. Ama bu beni daha fazla sinirlendirmişti. "Ne demek bitti mi? Bu ne umursamazlık? Sen gerçekten çok basit bir adamsın." Fazla ileri gidiyordum ama ağzıma geleni saymaktan da çekinmiyordum. "Senden hoşlanıyorum Eliz. Benim ol istiyorum. Seni herkesten koruyayım istiyorum. Neden bu kadar tepki veriyorsun?" Hah şimdi de tepki veren ben olmuştum. Yok yok burada biraz daha kalırsam kafayı yerdim kesin. "Gidiyorum ben bir daha sakın karşıma çıkma!" Kendimi kaybetmiş bir şekilde yürüyordum. Aptal herif beni diğerleri gibi mi sanmıştı? Tamam yakışıklıydı ama şu yaptığı affedilir türden bir şey değildi. "Eliz! Bekle" bu salak hangi yüzle peşimden geliyordu ki? Şuan onun yüzünü yumruklamak istiyordum. Kolumu tutup çevirmesiyle yüzüne baktım. "Ne var be ne var! Ne diye geliyorsun peşimden?" Benim yükselen sesimin aksine sakin bir tonda konuştu. "Çantanı unutmuştun. Getirmek için sesleniyordum." Dediğinde yüzümün yandığını hissetmiştim. Yine de geri adım atmayarak "Sağol ya! Sen olmasan ne yapardım?" Sesim alay eder gibi çıkmıştı ve buna şükrederek yürümeye başladım. Bir süre sonra çantam titremeye başladı. Telefonum çalıyordu. Arayan babamdı. Derin bir nefes alarak telefonu açtım. "Efendim?"
"Nerdesin?"
"Taksi durağındayım. Eve dönüyorum."
"Nerdesin söyle ben alayım seni."
"Gerek yok baba. Kendim dönebilirim eve."
"Tamam sen bilirsin. Eve geldiğimde konuşuruz."
"Tamam."
Sanki bir şeyleri hissetmiş gibi hemen aramıştı babam. Ebeveynlerimiz hep böyleydi zaten. Her şeyin en iyisini biliyormuş gibi hareket edip hiçbir şey bilmiyorlardı. En çok canımı sıkansa buna müdahale edemiyor oluşumdu. Üzerimde kurdukları otoriteye saygı gösteriyor benim dilimde boyun eğiyordum. Taksiye binip eve gittiğimde azar işiteceğimi biliyordum. Bir terslik olmasa babam beni aramazdı. Yine aile öğüt seansları başlayacaktı anlaşılan. Anahtarı çevirip eve girdiğimde ses seda olmadığı için "anne?" diye seslendim. Bu bir nevi kontrol edişti aslında. Ama çıt yoktu. Büyük ihtimalle geziyordur diye düşünüp odama çıktım. Annem evde olmadığı için rahattım. Hemen bir duş aldım. Mavi kot şort ve üzerine de beyaz omuzları açık bir tişört giydim.

Az sonra annem gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Az sonra annem gelmişti. Elindeki poşetlerden anladığım kadarıyla mutfak malzemeleri almıştı. Annemin yanağından kocaman öpüp onların ne olduğunu sordum. Akşam misafir olacağını ve dışarı çıkmak için boşuna yalakalık yapmamamı söylediğinde hayal kırıklığıyla odama çıktım. Kim gelicekti acaba? Evde sıkıntıdan patlıyordum. Aşağı inip anneme yardım edeyim de vakit geçsin diye düşündüm. Çayın yanına atıştırmalık tatlı bir şeyler yapmaya karar verdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlık Aşk - SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin