Bu hikayeyi yazmak inanın bana çok huzur veriyor. Ama devam edip etmemem sizlere bağlı. Okuyan herkes vote verip yorum yaparsa çok ama çok mutlu olacağım.
Multimedia'da BüşrAşkımın Marcus'u var ^.^ Ve bölüm şarkısını dinlemenizi kesinlikle öneriyorum. Açın hemeeeen. Bölümü yazarken aklıma onun gelmesiyle bölümü de Büşra'ya armağan ediyorum. Umarım beğenirsiiin. Umarım beğenirsiniz :')
Keyifli okumalar.☺
✽
Kapının önünde, dişlerimi neredeyse kırılmalarını sağlayacak güçte sıkarken ikisi de bana bakıyordu. Eğer öfkemi kontrol altına alamazsam o çocuğu burada hiç zorlanmadan öldüreceğimi bilerek sakinleşmeye çalıştım. Başaramayacağımı biliyordum çünkü şuan tam anlamıyla sinirden kavruluyordum.
"Eva hemen dışarı çık!" diye kükrediğimde Eva gözle görülür bir şekilde irkildi. Şu çocuğu hallettikten sonra ona da bunun hesabını soracaktım.
Yanımda duran ellerimi yumruk haline getirip dişlerimi sanki biraz daha sıkabilirmişim gibi sıktım. Eğer biraz daha uğraşırsam kırılacaklarına emindim ama kendimi kontrol altına bir türlü alamıyordum. Öfkeden kuduruyordum adeta. Bir an önce karşımda duran şu çocuğun suratına sağlam bir yumruk geçirmek istiyordum. Avuç içlerim kaşınmaya bile başlamıştı.
Eva hâlâ bana endişeyle bakarken gözlerimi bir anlığına birazdan yüzü dağılacak olan çocuğa çevirip tiksintiyle baktım. Daha önce görmediğime emindim büyük ihtimalle yeni gelmişti. Zaten anca yeni gelen biri Eva ile böyle konuşabilirdi. Başka hiç kimse buna cesaret edemezdi. Hatta konuşmayı bırakın ona kimse arkadaşları dışında bu kadar yakınlaşamazdı, bunu okuldaki herkes çok iyi biliyordu. Tanrı aşkına ben ona gülümseyen birinin bile suratını dağıtıyordum bu çocuk canına mı susamıştı?
Gözlerimi bu sefer sınıfta gezdirdiğimde olacakları merakla bekleyen birkaç kişiyi yeni görebilmiştim. Büyük ihtimalle kavgayı izleyip okulda bu haberi yaymak için fena halde heyecanlıydılar. Hepsine teker teker sertçe baktıktan sonra, "Çıkın dışarı. Hemen." diye bağırdığımda hızlıca dışarı çıkıp bizi yalnız bıraktılar.
Karşımdaki çocuğun yüzündeki alaycı gülümsemeyle bu kadar sakin durmasını anlayamıyordum. Birazdan onu öldürecektim ve o cidden sakin miydi? Bana sorarsa bu sınıftan bir an önce çıkmanın bir yolunu bulmalıydı. Mümkünmüş gibi!
Onlara doğru birkaç adım attığımda Eva aniden ayağa kalkıp önüme geçti ve elini göğsüme koyup durmamı sağladı. Gözlerimi devirip, korktuğunu açıkça belli eden endişeli suratına baktım. Cidden çok endişeliydi ve korkuyordu bunu hissedebiliyordum ama umursayacak değildim. Suratına doğru "Eva çık şu sınıftan." diye kükrediğimde kaşlarını çatıp "Daha sabah söz vermiştin Marcus." diyerek anında cevap verdi.
Bileğini sertçe tutup göğsümden ittiğimde, "Bir piçin seni açıkça evine davet ettiğinde sessiz kalacağımı söylememiştim. Ufak şeylerden dolayı kavga etmeyeceğimden bahsettim." diye tısladım ufak kelimesinin üstüne basa basa.
Saçlarını sinirle karıştırıp nefesini sertçe dışarı verdikten sonra, "Bu da ufak." diye inledi. "O benim proje partnerim."
Bileğini tekrar tuttuğumda yüzünü buruşturduğu suratına sertçe baktım. "Dışarı çık."
Hareket etmeden suratıma yalvaran bakışlarını atmaya devam ederken gözlerimi kısa bir süreliğine yumup açtığımda sertçe nefesimi dışarı verdim. Sınıfı inleterek "Sana çık dedim Eva." diye bağırdığımda bileğini tuttuğum ellerimi daha da sıkarak onu kapıya sürükledim ve sınıfın kapısını açıp dışarı çıkardım. "Burada kal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVA ✽
Teen FictionÇocuk uzanıp minik kızın gözlerinden akan yaşı küçük elleriyle sildi ve yanağına bir öpücük kondurup hızlıca geri çekildi. Geçen gün bunu terasta yine yaptığında yanakları hemen yanmaya başlamıştı. Hatırlayınca tekrar gülümsedi. “Geleceğim uğur böce...