ORASI AYRI Bİ' DÜNYA | 3

110 10 20
                                    

Kaşlarımı şaşkınlıkla yukarı doğru kaldırarak düşünmeye başladım. Bu, nasıl olabilirdi ki? Sefa denilen kız ile uzaktan yakından bir alakam yoktu. Fakat Beyin'in dediğine göre onu geri getirebilmek benim elimde... Bu nasıl mümkün olur ki? Hem, ben daha çorabımın diğer tekini bulamazken, yıllar önce kayıplara karışan birini nasıl bulacaktım?

"Bu mümkün değil. Onu tanımıyorum bile." dedim çaresiz bir tavırla dudağımı ısırarak.

"Yanılıyorsun Dört Göz. Onu, tanıyorsun." diye gizemli bir ses tonu ile fısıldadı Bakış.

Diğerleri ise başlarını olumlu manada kıpırdattığında kendimi derinliğini hiç bilmediğim bir suda gibi hissettim. Başıma bir şeyler geleceği olanağı ürkütmüştü yine beni.

"Göktuğ..." diyerek bana doğru yaklaştı Beyin, lider tavırlarıyla. Adımı söyleyerek bana hitap eden tek duyuydu.

"Sefa'nın fotoğrafını gördüğünde ne hissettiğini bize söyler misin? O an ne oldu? Ne gibi şeyler hissettin?"

Tek kaşımı yukarı doğru kaldırarak kollarımı birbiri ile buluşturdum.

"Onu, onu bir yerden anımsadığımı hissettim. Sanki daha önce tanışmıştık, gibi bir şey oldu. Bu kadar, yani sadece bu."

Beyin, kollarını birbirine dolayarak düşüncelere dalarken Kalp yanıma doğru gelerek elimi tuttu aniden.

"Hissettiğin bu şeyler sende ne gibi bir duygu uyandırdı peki?"

Neden bu tür sorular sordukları hakkında hiçbir fikrim yoktu ve ben soru işaretlerinin arasında boğulmak üzereydim.

"Hiçbir şey. Yani, bir duygu... Hissetmedim. Gibi... Ya ben ne yapmaya çalıştığımızı sorabilir miyim? Bu Sefa'yı nereden tanıyorum ben? Beni nereden buldunuz? Nasıl onu ben kurtulabilirim? Bana artık olanları bulmaca gibi değil de açıkça anlatsanız?" dedim aval aval bakarak etrafımdakilere. Bu fevri çıkışıma kendim de şaşmıştım fakat artık neler olduğunu bilmeliydim. Olaylar benim de üzerimden geçiyordu lakin ben daha ne yaptığımızdan bihaberdim.

Bıkkınlık ile nefesini dışarı üfledi Beyin.

"Otur." diyerek işaret parmağıyla sarı bir bulutu gösterdi Beyin. Kendisi de, lacivert bir buluta yerleştirdi bedenini ardından. Derin bir nefes alarak, yorgun vücudumu bu şirin bulutla birleştirdim. Bunu sevmiştim.

Beyin belli ki bana bir şeyler anlatacaktı ve bunu fazlasıyla merak ettiğimi itiraf etmeliyim. Hayatım, rengarenk bir kusmuğa dönse de, bundan haz etmediğimi söylemem, bir yalan olurdu doğrusu. Bu hafif macera ve heyecanı iliklerime kadar hissediyor, hayatımın, bir iki saat önceki haline dönmemesi için dua ediyordum.

Diğer duyular da, heyecanla bulutlara yerleştirdiler bedenlerini. Hepsinin üzerinde, kendi özelliklerine özgü sembollerin içerdiği kostümler, farklı aksesuarlar ve ilginç bir tarz mevcuttu. Saçları da şekildi bayağı.

"Yavrucağım, olan biten her şeyi sana anlatacağız. Yeter ki biraz sabırlı ve... Immm... Biraz akıllı ol be çocuğum!" dedi Ses, tok bir ses tonu ile. Ses, keskin ve olgun görünen yüz hatlarına sahipti ve etkileyici bir duruşu vardı. Kendine fazlasıyla güvendiği, bu girişken tavırlarından anlaşılabiliyordu. Sempatik adamdı be. Sevmiştim.

PORTREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin