Buğra kremi sürmeye başladığında bende onu inceliyordum. Sanki beyin ameliyatı yapıyormuş gibi bütün dikkatini oraya vermiş işi ile uğraşıyordu. Bu bende fazlasıyla gülme hissi yaratsada gülmedim ama suratımda aptal bir sırıtışın olduğuna emindim. Tam o esnada Buğra kafasını kaldırıp "bitti" dedi ve gözleri gözlerimi bulduğunda Suratimdaki o aptal sırıtışi hemen silip normal halime döndüm. Bende gözlerimi gözlerinden çekmeyerek " teşekkürler " diye mırıldandim. Aslında biraz tuhatfi enkazı yapanda oydu tamir edende. Ruh hali fazlasıyla değişiklik gösteriyordu. Daha fazla inat etmeyerek ben pes ettim ve gözlerimi ondan çektim. Kalkmak için yeltendim ama yeltenmekle kaldım hâlâ kolumu tutuyordu bende bidaha kalkmaya çalıştım ama yine bırakmamıştı ve gözlerini benden çekmiyordu " Buğra kolum " dedim sakin olmaya çalışarak . Sanki uyukudan uyanmış gibi ondan hic beklenmeyecek bir masumlukla " hıhh" diye mırıldandı. Tekrar "kolum" dedim. Gözleri kolumu bulduğu an sanki ateşten elini çekiyormuş gibi elini çekti ve kafasını tereddütle iki yana salladi sanki kendine gelmeye çalışıyormuş gibi. Yataktan kalkti ve suratıma hiç bakmadan soğuk bir sesle "gidebilirsin" dedi ve odadan çıktı. Bende daha fazla bu lanet odada durmamak için çantamı alıp odadan çıktım. Seri hareketlerle merdivenlerden inip çıkış kapısına ulaştım içeriye son bir kez bakip dışarıya çıktım. Arabam kapının önünde duruyordu.Çantamdan anahtarlarımı çıkarıp arabaya bindim. Biraz içinde oturdum ve eve gitmek istemediğime karar verdim. Bu nedenlede Ikinci seçeneğim olan sahilin yolunu tuttum. Yarım saat sonra sahile geldiğimde arabamı park edip çantamdan kulaklıklarımi çıkardım ve arabadan indim. En sevdiğim şarkıyı açıp sahilde yürümeye başladım canım sıkıldığında genellikle buraya gelir yorulana kadar yürürdüm. Yine aynısını yapıp bir saat boyunca yürüdüm hafif yorulmaya başladığımda herzaman ki oturduğum banka oturdum ve denizi izlemeye basladim.yazin sonlarında olduğumuz için hafif hafif yağmur yağıyordu ama rahatsız edecek kadar değildi. Tam dalmış denize bakarken telefonum çaldı arayan 'Ekin' di yani benim üniversiteden 2 üst dönemim di o da o dönemde üniversite birincisiydi ve abimin arkadaşıydı ister istemez heycanlanmiştım yurt dışında bir hastanede çalışıyordu daha fazla bekletmemek için telefonu açtım.
"Ekin"
"......"
"Yaa bende seni özledim bu arada iyim teşekkürler sen nasılsın "
" ........"
" Şaka yapıyorsun geldin ve suan oteldesin müthiş bir haber yaa Kayra' nin haberi var mi ?
" ........"
" tamam o zaman haberi yoksa beraber holdinge gidip sürpriz yapar akşam da yemeğe çıkarız çok şaşıracak bu arada ben şuan evde değilim eve gidip üzerimi felan değiştirdikten sonra seni otelden alırım öptüm kendine iyi bak..."
"........."
Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle arabama doğru yol aldım zaten yağmurda hızlanmışti bende koşmaya başladım hemen arabayı açıp içine yerleştim yağmur yağdığı için yavaş sürerek evin yolunu tuttum. Eve geldigimde arabamı garaja park edip eve girdim. Yine kimse yoktu şaşırmamistim da zaten. Merdivenlerden yavaş yavaş çıkıp odama girdim yağmurdan dolayı ıslandığım icin üşümeye başlamıştım. Bende hiç beklemeden üzerimdekileri çıkarıp sıcak bir duş aldım. Duştan çıktım ve dolabimin önüne gelip kıyafetlere bakmaya başladım. Bir süre bakindim ama hangi rengi secmem gerektiğine karar veremediğim için oyumu zor durum kurtarıcısı siyahtan yana kullandım.Elbisem dizlerimin biraz üstünde bitiyordu ve ben bu boyu çok severdim. Elbiseyi yatagimin üzerine birakip saclarimi kurutmaya basladim.saclarim kuruyunca hızlıca elbiseyi giyip saçlarımı düzleştirdim. Saclarim hazır olduğunda rimelimi
Sürüp dudaklarimi da kırmızı ruj ile renklendirdim.Takilarimin oldugu cekmeceyi acip altin saatimi koluma takip ust raftan da altin zimbali siyah kucuk cantami aldim. Ayakkabilarimi da giyindikten sonra hava yağışlı olduğu için deri altin sarisi detayları olan montumu askidan alip asagi indim. Anahtarlarimi çantama koyup aceleyle kendimi dışarı attım çünkü çok oyalanmistim.Arabama binip Ekin in kaldığı otele dogru yol almaya başladım. Otelin önüne geldiğimde arabayı durdurup Ekin' i arayacaktım ki otelin önünde duran Ekin'i görmemle vazgeçip kornaya bastım beni görmesiyle arabaya doğru koşmaya başladı. Arabaya bindiğinde " bir an hiç gelmiyceksin sandım " dedi yapmacik sitemli bir ses tonuyla hakliydida zaten çok bekletmiştim onu... bende masum olduğunu düşündüğüm bakislarimi atip " seni beklettiğim için çok çok çok üzgünüm neden geç kaldım dersen .." lafimi kesip " dur ben tahmin edeyim ne giyeceğine karar veremedin demi " dedi hafif gülerek o gülünce bende gülmustum abimden sonra beni en iyi taniyan kişilerdendi Ekin. "Doğru tahmin " deyip göz kirptim ve " özlettin kendini" deyip Ekin'e sarildim oda bana sımsıkı sarıldı. Sonra ayrılıp " hadi bakalım birazda Kayra beyi şaşırtalim" dedi. Bende yüzümdeki gülümsemeyle " çok şaşıracak çok" deyip arabayı holdinge sürmeye başladım. Öğrencilik anilarimizdan bahsederken ne zaman yolun bittiğini anlamamıştım arabayı park edip arabadan indim. Ekin de indiginde arabayi kilitleyip anahtari cantama koydum. Ekin yanima gelip elini omzuma atti bende elimi onun beline koydum ve yürümeye başladık. Şirketten içeri girdiğimizde çalışanlar ayağa kalkıp hemen selam verdiler bende gülümsemelerim eşliğinde selam verdim ve asansör düğmesine basıp beklemeye başladık. Asansör geldiğinde önce ben sonra Ekin asansöre bindik ve Ekin 10. Katı tuşladi. Bu arada bir yandan da sohbet ediyorduk. Asansörün durduğunu belli eden ses geldiğinde kahkalarimiz eşliğinde kendimizi dışarı attik.Tam bu esnada toplanti salonundan çıkan Kayra ve Buğra'yi görmemiz bir oldu. Kayra' nin Ekini görmesiyle yüzünde kocaman bir gülümseme eşliğinde yanımıza gelirken gözüm Bugra'ya kaydı Ekin ' in belimde olan eline cins cins bakıyordu ona baktığımı fark ettiğinde başını kaldırdı.Gözlerinden ne düşündüğünü anlayamiyordum fazla ifadesiz bakıyordu. Daha fazla buna katlanmamak için başımı Kayralarin olduğu tarafa çevirdim. Kayra ve Ekin birbirlerine erkeksi bir sekilde sarılmış konuşuyorlardı. Ayak üstü konuşmalarının uzayacagini farkettiğimde " sohbetinize yemekte devam edersiniz beyler hadi gidelim" dedim. Ekin Bugraya dönüp " merhaba ben Ekin" deyip elini uzattı Buğra ilk önce eline bakıp " Buğra Soylu" deyip elini tuttu ve el sıkıştılar. Ekin " eğer musaitseniz sizde yemeğe katılın" dedi. O arada Abim de lafa atlayip " evet Buğra bey zaten toplantımız da geç bitmişti acikmişsinizdir buyrun beraber yiyelim bildiğim çok iyi bir Çin lokantasi var oraya gidelim" dedi. Buğra başını bana çevirip " ben sizi rahatsız etmeyeyim" dedi imalı imalı. Kayra " ne rahatsızlığı Buğra bey yeni ortağımızla âlakalı ayrintilarida orada konuşuruz" dedi Ekin de onaylar şekilde bir şeyler dedi ve Buğra da "tamam o zaman hadi gidelim" dedi ve beraber asansöre binip aşağı indik. Ben ve Ekin benim arabama Buğra ve Kayra da kendi arabalarına bindiler ve restoranta doğru yol aldık. Renstoranta geldiğimizde arabaları valeye teslim edip içeri geçtik. Abimin yolda rezervasyon yaptırdığı cam kenarındaki masaya yerleştik. Benim yanima Ekin, Ekin in karsisina abim ve abimin yaninada Buğra -yani! Benim tam karşıma - oturdu lanet olsun ki. Garson menüyü bırakıp yanımızdan ayrıldı.Bir süre masada sessizlik oldu ve herkes ve yiyeceğine karar verdi. Garson siparislerimizi aldı ve masamiz koyu bir sohbete başladı. Abimler konuşurken ben sessiz kalıp onları dinliyordum. Ve Bugrayi gözlemlemek için çokça fırsatım oldu. Tam bir futbol düşkünüydu. Öyle hararetli öyle kendini kaptırmış şekilde konuşuyordu ki hayran olmamak elde değildi. Mimikleri öylesine keskindi ki gülünce cenneti ,kaşlarini çatınca ise cehennemi gösteriyordu bu adam. Ben ona bakarken o da bana baktı.Öyle etkileyiciydi ki gözlerimi çekemedim gözlerinden . Yan tarafimdan gelen sesle basimi Ekine çevirdim. Bana bakıp ''Eee prenses sen hiç bu kadar sessiz kalmazdin .Nasıl gidiyor ,hastaneden memnun musun?"dedi. Ben de " Idare eder çok ekstrem vakalar gelmiyor açıkçası." dedim. Bir yandan da Buğra ya kaçak bakışlar atıyordum . Çenesi yine kasılmış kaşları hafifçe çatılmışti.Ekin ise cok doğru bir noktaya parmak basmisim gibi gozleri parladi ve "Ben de tam bunun icin buradayim prenses. Seni benim çalıştığım araştırma hastanesine almak için geldim. Orda fazlasıyla aradığın ortamı bulabilirsin. Hem ben de seninle olacağım. "Deyip tatlı tatlı sırıttı. Açıkçası çok güzel bir teklifti çünkü Ekinin çalıştığı hastane dünyanın sayılı hastanelerinden ve bu reddedilemez bir teklifti. Gözlerimi Kayra ya çevirdiğim de bana mutlulukla bakiyordu. Çünkü bu teklifin benim için öneminin farkındaydı. Ama diğer tarafta gözleri siyahın ötesinde bir karanlığa bürünmüş Buğra seğiren çenesi ve yumruk olmuş eliyle tam bir tehditti benim için. Peki ben ne yapacağım?....
Bölüm sonu. ... Bölüm geciktiği için sizden tekrar tekrar özür dilerim bu bölümü çok zorlanarak yazdım artık ilham mi yoktu dersiniz ben de bilmiyorum bu bölümü yazmama yardım eden canim arkadaşım aaksat' a çok teşekkür ediyorum ve arkadaşımın yazdığı UNUT BENI SEVGILIM adlı kitaba da bakarsanız çok sevinirim bence kurgusu çok iyi ve değişik sizlerde ilerleyen bölümlerde göreceksiniz... yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum...seviliyorsunuz hepinize iyi geceler... ☺
Multi: Merih ve kıyafeti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyalar da Hastalar
ChickLitZeki,masum ve masum olduğu kadar da asi bir doktor Merih ESEN. Sinirli,acımasız ve bir o kadar da yakışıklı bir mafya Buğra SOYLU. Peki bu mafyamızın kronik bir hastalığı olup hastaneye giderse ne olur....?
