Ölü Beden

326 20 6
                                    

Arabamız olmadığı için yürüyerek yolumuza devam etmek zorunda kalmıştık . Hava yavaş yavaş kararıyor ve bizimde karnımız acıkmaya başlıyordu. Şansa küçük bir tepeciğin ucunda olan bir elma ağacı çıktı karşımıza. Cem yavaş bir şekilde ağaca çıktı ve bize elma toplamaya başladı. Benim aklıma birşey takılmıştı .

"Bu elma ağacını kim dikdi sizce ? "

Sude " Eskiden biri dikmişdir işde."

  Hava artık neredeyse tamamen kararmıştı. Cem ağaçtan inmeye çalışırken ayağı takıldı ve ağaçtan düşerek yokuştan aşağı yuvarlanmaya başlamıştı.

 " Cem iyi misin ?"

Cem "İyiyim ben hemen buraya gelin."

Sude " Ne oldu ?"

Cem "Gelin çabuk !'

  Yavaş bir şekilde Sude ve ben yokuştan aşağı inmeye başladık .
Sude ve ben indiğimizde o kadar mutlu olmuştuk ki o an mutluluktan ağlamaya başlamıştık.
Ana yolun tam ortasındaydık ve ileriden araba farı ışığı geliyordu .
Yolda 2-3 dakika bekledikten sonra arabanın bize doğru gelmediğini ve sabit kaldığını far ettik. Araba yaklaşmayınca biz arabaya doğru yürümeye başladık. Arabanın yanına yaklaşınca içeride birisi varmı diye cama vurduk. Bu bizim arabamız ve burada ne işi vardı ? Kimse cevap vermeyince kapıyı açtık. Kapıyı açar açmaz ayağımızın önüne bir ceset düştü. O an ki korkuyla bağırmaya başladık.

Sude " Gidelim buradan lütfen."

Cem " Buda kim ?"

Cem biraz daha yaklaşarak cesedi kontrol etti.

Cem " Ama, bu Mert!"

"Ciddi olamazsın !"

Cem " Bunu kim yaptı? "

" Hemen buradan gidelim. "

  Mert' i o halde gördükden sonra yol boyu koşarak ordan uzaklaşmaya çalışdık.
Birileri bizimle uğraşıyor muydu ?
Yoksa bunların hepsi tesadüf müydü?
Biraz düşündükten sonra arabaya geri dönmeye karar verdik.

Cem "Sizce Mert o arabayı nasıl çalıştırmış olabilir?"

"Biz baktığımızda araba çalışmıyordu. Bu nasıl olabilir ?"

Sude "Mert arabayı çalıştırdığına göre eve araba ile dönebiliriz."

  Arabanın yanına döndüğümüzde Mert'in tamamen öldüğünü anladık.

Sude "Ama biz bu arabaya nasıl bineceğiz?"

Cem " Zorundayız!"

Sude "Cesedi ne yapacağız ?"

"Şuraya atsak nasıl olur. "

Cem " Saçmalamayın , onu ailesine götürmemiz lazım . Arka koltuğa atalım."

Sude " Saçmalama "

Cem "Ben saçmalamıyorum . Ailesi onu bize emanet etti sıra bizde."

  Zar zor cesedi arabanın arka koltuğuna attık. Ben ve Sude ön sağ koltukta Cem ise şoför koltuğunda oturuyordu. Benzinimiz in tükenmek üzereydi hemen bu ıssız ormandan kurtulmalıydık. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra benzinimiz bitti. Hem de yolun sonuna gelmiştik. Arabadan inerek tekrar sinyal almaya çalışsak da bir işe yaramadı. Arabaya tekrar bindiğimizde büyük bir korkuyla tekrar arabadan indik.
Az önce arka koltukta duran Mert'in cesedi artık orada yoktu. O olayın şokunu daha atlatamadan uyumak için tekrar arabaya bindik . Ben arka koltukta korku içinde bir köşeye sinmiş bi şekilde uyumaya çalışıyordum. Tabi beni uyku tutmamıştı. Camın kenarına oturup başımızdan gelenleri düşününce bir anda ağlamaya başladım. Camdan bakarken aniden karşıda bir çift kırmızı göz görmüştüm . Hemen Cem ve Sude ' yi uyandırmaya çalışırken aniden cama sert bir cisim çarparak camı parçaladı. O ses le Cem ve Sude ' de uyanmıştı . Cam kırıkları yüzüme sıçramış ve ufak tefek yaralar açmıştı. Hemen arabadan tekrar indik , ne yapacağımızı bilmiyorduk , araban inerek elimi yüzümü yıkıyor bir yandan da ağlıyordum. Etrafa bir süre bakınırken yukarıdaki tepede bir kırmızı ışık yanıp söndüğünü fark ettik. Burası bir sinyal merkezide olabilirdi . Sabah olduğunda oraya doğru yol almaya başlayacaktık. Bu geceyi nerede geçireceğimizi de bilemiyorduk . Arabaya tekrar bindiğimizde Mert'in cesedi hiç gitmemiş gibi tekrar orada belirdi. Sanki biri bu cesedi bizim gözümüze sokuyordu.

" Ben cesedi almayalım demedim mi ?"

Cem " Cesedi atmamız lazım! "

Sude " Ya tekrar kaybolursa ?"

Cem " Hemen atalım hadi."

  Cesedi arabadan indirdik ve yolun kenarında bulunan uçuruma doğru yuvarladık. Cesedi attıktan sonra uyumak için tekrar arabaya geri bindik . İçimiz belkide biraz olsun rahatlamıştık. Ama biraz da olsa da içimizde bir burukluk vardı. Sude bir yandan ağlıyor bir yandan da kendini suçluyordu.

Sude " Hepsi benim yüzümden oldu , eğer ben bu fikri ortaya koymasaydım buraya gelmeyecektik ! "

Cem " Hayır , hiçkimse nin suçu yok ."

  Sude biraz sakinleşdikten sonra saat 02 : 50 civarı neredeyse hepimiz uykuya dalmıştık. Sabah olduğunda yola çıkacaktık. Ben bir yandan korkuyor bir yandan da belkide buradan kurtulacağımız düşüncesiyle bir tebessüm oluşuyordu yüzümde.

DAĞ EVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin