Ben geldimm ponçiklerim. Biraz geç oldu ama geldim :D İnşallah beğenirsiniz.Şarkıyı lütfen dediğim yerde açın. Giremeyenler için adı Tom odell/Another love
Soyunma odasına girip sandalyelerden birine oturdum, sırtımı duvara yasladım ve düşünmeye başladım. Herşeyi düşünmeye başladım.Mesela Selimlerin karşı komşum olduğunu bilmeden önce çok ses yaptıkları için saydırmıştım ve bu yanlış bir davranıştı. Yani adamlar taşınıyor beşikte bebek sallamıyor değil mi?Benim de kızmaya hakkım yoktu.
Birde bende hiç hoşlanmadığım bir huy vardır ya. Her şeye ağlarım.Hatta bazen bir hüzün çöker üstüme akşama kadar ağlamamak için sıkarım kendimi.Ağlamak bir yana her şeye de çok gülerim.
Bazı arkadaşlarım bu huyumu hiç sevmez ama ne yapabilirim? Benim elimde değil bu şey. Her zaman gülümserim. Hatta bazı erkekler de benimle 'deli' diye dalga geçerler.Varsın desinler anam. Çokta fifi değil mi ama?
Önümde sallanan el ile kendime geldim. İlayda nam-ı değer okulun göt vereni.
Dik dik baktıktan sonra kolumu tuttu ve beni yerimden kaldırdı. Sonra beni kendine döndürdü ve kızgın sesiyle konuşmaya başladı. "Bana bak sürtük. Eğer seni Selimciğimin yanında bir daha görürsem çok fena olur. Anladın mı beni?" diye kendini üstün gören biri gibi konuşunca desibeli yüksek bir kahkaha attım.
Hatta o kadar çok güldüm ki karnıma sancılar girmişti. "Ay bir daha söylesene anlamadımda canım." dedim gözümden akan yaşı silerken. Hala ağzımdan kıkırtılar kaçıyordu.
Tam yaklaşıp saçıma elini atıyordu ki kaldırdığı elini alıp sola doğru kıvırdım ve bacağının arkasına tekme atıp diz çökmesini sağladım. Kulağına yaklaştım ve sessiz sakin konuşmaya başladım.
"Benim kime yaklaşıp yaklaşmayacağıma karışabileceğini mi sanıyorsun? Bu kadar düşebileceğini bilemezdim." dedim ve tekrar kıkırdadım."Bir daha bana yaklaşmaya kalkma ve benimle konuşurken terbiyeni takın. Kavga etmeyi sevmem beni buna zorlama istersen." dedim ve tekrar kıkırdayıp soyunma odasından çıktım.
Lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Spor salonuna geri geldiğimde ilayda selimle konuşuyordu.
Selim'e kolundaki yeni olduğu belli olan bir çizik vardı. Ama onu ben yapmamıştım. Selim'e biraz daha yanaştı ve yalan gözyaşlarını dökmeye başladı. Onları takmayıp soyunma odasına geri döndüm. Çantamdan suyumu çıkardım ve birkaç yudum alıp yerine koydum.
Kapı açılıp kapanınca kafamı gelen kişiye çevirdim.
Ona gözlerimi devirdim ve sandalyelerden birine oturdum."Beni sana mı şikayet etti?" dedim baygın bakışlarla. Sinirli bir şekilde yanıma yaklaştı."Kızın durduk yere kollarını çizmişsin. Ayrıca kolunda bir morluk var. Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi sesini biraz yükselterek.
Bana sesini yükseltenlerden nefret ederdim çünkü sevmezdim böyle şeyleri. Hemen gözlerim dolardı. Sanki o ana beni döveceklermiş gibi hissederdim.
Kendimi sıktım ve kafamı ellerimin arasına aldım."Durduk yere olmadı. Ayrıca kolundaki çizikleride ben yapmadım. Ve son olarak ses tonuna dikkat et." dedim uyarırcasına ve başımı ovuşturmaya başladım. Nefesim daralıyordu. Strese gelemiyordum çünkü panik atağım vardı.
Arkamdaki duvara yumruk attı ve bağırdı. "Ne demek ses tonuna dikkat et? Ben senin öğretmeninim ve istediğimi yaparım." diye kükredi ve biraz daha yaklaştı bana. Korkudan kendimi geri çektim ve gözlerimin doluluğunu saklamak için kafamı başka yöne çevirdim. Selim bir an duraksadı ve dikkatle yüzüme bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen mi?
HumorEgosu gercekten nirvanada olan bir kız ile bir erkek bir araya gelirse ne olur? Selim özgün yakışıklı bir erkek ama neredeyse her gece içer. 3 arkadaşı ile eliflerin karşı komşusu olmuştur. Bu dünyada annesinden sonra değer verdiği tek insanlardır...