'kurtarıcımın yanımda olmasını isterdim'

265 20 5
                                    

O kadar kötü bir haldeydim ki bizimkilere haber vermeyi bile unutmuştum. Batuhan'ın aramasıyla aklıma gelmişti haber vermediğim.

Telefonu cevapladım ve ağlamaktan kısılmış sesimle konuşmaya çalıştım.
"Alo selim. Neredesin sen!? Elif kaybolmuş. Annesi perişan halde. Söylesene hangi cehennemdesin!?" Dediginde başımı ovaladım.

"Sakin ol ve beni iyi dinle. Elif'i hastaneye getirdim. Sokaka arasında her yeri yara bere içinde baygın bir halde buldum onu."

Dediğimde bir süre ses gelmedi. Sonra atak sesleri ve birkaç hışırtı geldi.

"Hangi hastane?" Diye sorduğunda cevapladım. "............... hastanesi." Dedigimde tamam diye mırıldandı ve telefonu kapattı.

Neredeyse bir saattir buradaydım ve haber alamamıştım doktorlardan.

Birkaç dakika sonra doktor çıktı içeriden. Hemen ayağı kalktım ve yanına uçtum adeta doktorun.

"Hastanın nesi oluyorsunuz?" Dediğinde ne diyeceğimi düşündüm. Eğer komşusu olduğumu söylersem bana bilgi vermezlerdi.

Abisi olduğumu söylersem kimlik isterdi.

Sevgi olduğumuzu söylesem.....

"Ben sevgilisiyim." Dedim düşünmeden. Doktor gülümsedi. "Çok seviyorsunuz sanırım. O kadar ağladığınıza göre." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Durumu nasıl?" Dediğimde yüzü tedirgin bir hal aldı.

"Çok fazla darbe almış. Ayrıca bedeni güçsüz olduğu için darbeler ağır gelmiş. Ve kafasını yere çarpmış yani iç kanama olabilir. Her türlü ihtimale karşı iki gün kadar müşade altında tutacağız. Onun dışında ciğerlerine ağır darbeler almasından kaynaklanan bir nefes problemi var. Bu yüzden hava veriyoruz. Başka bir şey olursa bilgilendiririz." Dedi ve dışarı yürümeye başladı.

Kapıdan giren bizimkileri görünce şaşırdım. Hepsini toplamış gelmiş lan.

Kerem yaşlı neneler gibi bacaklarına vurup ağıt yakmaya başladı.

"Ağağağh biliydim böyle olacagini. Ah benim gözel yıfrım ne hallere düştü."

Daha devam edecekken Furkan kafasına bir şaplak attı ve bana döndü.

"Durumu nasıl?" Diye sorduğunda doktorun anlattıklarını anlattım bende.

Batuhan sordu. "Kim yapmış peki?" Dediğinde omuzlarımı silktim.

"Bilmiyorum. Kahretsin keşke onu dinleseydim ve gitmeseydim." Dedim ve kendime kızdım.

Belkide biliyordu başına böyle bir şey geleceğini. Bu yüzden gitmemi istemedi belki.

Furkan sordu bu sefer. "Ne dedi ki sana?"

"İlayda bir parti vereceğini ve benimde katılmamı istediğini söyledi. Bende kabul ettim. Sonra Elif geldi ve bana gitmemem gerektiği hakkında bir şeyler söyledi. Tabii ben dinlemedim ve gittim. Meğer Ilayda sürtüğü beni oyuna getirmiş." Devam edeceğim sırada Kerem söze atladı.

"Vay arkadaş kız işini biliyor demek ki." Dediğinde hepimiz ona kötü kötü baktık ve Batuhan devam etmem için elini salladı.

"Evinde kimse yoktu. Mumlar falan hazırlamış giymiş minicik geceliğini. Tabii ben bunun niyetini anlayınca bayağı bir kızıp bağırdım ona. Sonra arabama bindiğimde aradı beni."

Gözlerim dolmuştu yine. Ne olmuştu bana böyle? Kız gibi her şeye ağlıyordum.

"Yardım istedi benden. Sesi çok kötüydü konuşamadı bile. Sonra telefonun düşme sesi geldi ve hat kesildi. Arabayı eve doğru sürdüm ve onu arra sokağın başında yerde gördüm." Dedim ve yüzümü ovaladım.

"Sonrası mağlum." Dedim ve sandalyeye oturdum. Birkaç dakika sonra Burçin'in sesi geldi.

"Nerede benim kardeşim?" Dedi dolu gözleriyle. Arkasından rabia geldi ve Burçin'in kolunu tuttu.

"Sakin ol." Dedi ve sarıldı Burçin'e.

Batuhan kızlara her şeyi anlattı. Çok beter olmuşlardı onlarda. Burçin'de elif gibi çok duygusaldı. Rabia'nında gözleri doluyordu arada ama ağlamamayı başarıyordu.

Tam iki saat bekledik kapıda. Hiç bir haber yoktu. İçeriden bir hemşire çıktı ve gülümseyerek yaklaştı bize.

"Hastanın yakınları siz misiniz?" Dediğinde hepimiz ayaklanıp başlarımızı salladık.

"Hasta gözlerini açtı. Sadece bir kişi alabiliriz ve en fazla on dakika." Dediğinde direk Burçin'e baktım ve elimi sırtına koydum.

"Hadi gir." Dediğimde gülümsedi ve sessizce teşekkür etti. Onu odaya götürdüler. Bende ayaklandım ve bizimkilere döndüm.

"Bana ihtiyaç kalmadı sanırım. Bir gelişme olursa söylersiniz." Dedim ve çıkışa yöneldim. Kerem arkamdan seslendi. "Görüşürüz Selim aşkım akşam geç gelirim." Dedi ve öpücük attı.

Allahtan sabır dileyip arabam'a yöneldim. Direk yakın olan bir bara geldim ve taburelerden birine oturdum. "Bir tekila." Dedim barmen'e.

Üç tekila bitirdim ve gözümü etrafta gezdirdim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu. Bana bakıp elindeki birayı içen kadına gülümsedim ve elimdeki tekilayı kaldırıp dudaklarıma götürdüm.

Kadın ayaklandı ve yavaş adımlarla kıvırtarak yanıma geldi. "Selam." Dedi ve yanıma oturdu.

"Boş musun? Diye sordu ve dudağını ısırdı. Kafamı arkama çevirdim ve yüzümü buruşturdum. Kadın güzeldi ama miğdem ağzıma gelmişti.

Çok itici geldi kadın gözüme. Nedenini bilmiyordum, sanırım yaptığı mkyajdan dolayıydı.

İçtiğim altıncı tekiladan sonra kadına döndüm. "Doluyum." Dedim ve barmene gerekli parayı verip çıktım bardan.

Sadece kafam dolu olduğu zaman içtiğimde sarhoş olurdum ve başımın hafif dönmesiyle sarhoş olduğumu anladım.

Arabaya atladım ve deniz kenarına sürmeye başladım.

Elif'ten,

Uyandığımda her yerim ağrıyordu.

İçeri Burçin girdi ve ağlamaya başladı. Ağzımda nefes almamı sağlayan bir alet vardı. Gerçekten nefes almakta zorlanmıştım zaten.

"Kim yaptı bunu sana?" Desi ve ellerimi tuttu.
Omuzlarımı silktim bilmediğimi belirtircesine.

Sırayla herkes ziyaret etti beni. Ama beklediğim kişi yoktu. Kurtarıcım yoktu.

Selim yoktu. Belki de bir işi çıkmıştı.

Elime telefonumu aldım ve saatin gecenin 3'ü olmasını umursamayarak Selim'e mesaj attım.

'Neden yoksun?'

Dediğimde birkaç dakika sonra mesaj geldi.

'Dayanamazdım,ağlardım.' Dediğinde kaşlarım havaya kalktı.

'Neden ağlardın?'

'Minik bedeninin o kablolara bağlanmış halini görseydim ya da bedenindeki o yaraları... o zaman ağlardım' dediğinde şaşkınlığım iki katına çıktı.

'Kurtarıcımın yanımda olmasını isterdim.' Yazdım ve gülümseyerek gönderdim mesajı.

'Yarın yanında olacak kurtarıcın.' Dediğinde gülümssedim ve iyi geceler mesajı attım.

'İyi geceler sulu göz.'

Yazdı. Gözlerimi kapadım ve uyumaya çalıştım.
Birbirimizi tanıyorduk artık. Ve alışmaya başlamıştık birbirimize.

Umuyordum ki bundan sonra kavga etmezdik ya da artık beni kıracak herhangi bir şey yapmazdı.

Son olaylar yüzünden yazma isteğim kalmadı. Kafamı dağıtmak için yazdım bu nedenle biraz kısa oldu kusura bakmayın.

Öğretmen mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin