Medya ilayda. Bölüm 9'un devamı ponçiklerim. İyi okumalar ~♥~♥~
Annem gittikten sonra derin bir nefes aldım. İyi kurtardım gibimsi oldu ama neredeyse bocalıyordum.
Ve bugün okul vardı! İğrenç varlık okul. Bense saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum henüz.
Bazen kendime soruyorum da ben neden yaşıyorum? Bence kötü insanlara oksijen kalmasın hepsini ben soluyayım diye.
Eheueheuh yaşasın ben! Yine müthiş tespitlerimden birini yapmıştım.
Hoplaya zıplaya aşağı indim ve ağzıma sofradan bir kaç salam tıkıştırdım. Yukarıdan abimin indiğini gördüm ve ona ağzımı açıp henüz sindirmeyip hala çiğnediğim salamları gösterdim ve hunharca güldüm.
Arda anında gözlerini büyütüp yüzünü buruşturdu. "Niye pislik yapıyorsun şimdi kızım sen?!" Dedi sofraya otururken.
"Çümkü ben olmak." Dedim ve yandan havalı bir gülüş attım.
"Hı bok." Dedi ve oda ağzına zeytin attı. Annem çaylarıda getirdi ve hep beraber uzun bir hafta sonra güzelce kahvaltı yaptık.
"Annem istersen okula gitme bugün nede olsa hastaneden yeni çıktın." Dedi annem. Yüzünden de benim için ne kadar çok endişelendiği anlaşılıyordu.
Ona sıcak bir gülümseme gönderdim. "Anne'm iyiyim ben turp gibiyim yahu! Hem kötü hissedersem ararım seni alırsın beni hm?" Dedim onayını beklermiş gibi."E iyi bakalım sen öyle diyorsan." Dedi ama hala endişeli duruyordu. Onu biraz daha rahatlatmak için "Hem Selimde olacak orada,kerem ve furkanda. Ayrıca Burçinlerde. Rahatla artık." Dedim ve tekrar gülümsedim.
"Tamam Selim oğlum varsa endişe yapmam." Dediğinde abimin hırıltı çıkardığını duydum ve açıkçası azcık üç buçuk attım. Napiyim olm abim bu boru değil.
"Anne ya hani senin tek oğlun bendim. Senden başkasına oğlum deemm demiştin banane sözünü tut!" Diye mızmızlandı küçük çocuklar gibi.
"Oğlum ben onu en son on yıl önce falan dedim sanırım oda komşunun çocuğunu kıskanma diyeydi." Dedi ve kahkaha attı.
"O komşunun çocuğu bu komşu. Banane deme işte ağlarım bak." Dedi tehtidvari bir sesle."Ay oğlum sen benim biriciğimsin sana yıllardır diyorum ona bi kerecik demişim nolmuş?"
"Hop hop anne hani biriciğin bendim?!" Dedim kaşlarımı çatıp.
"Ay uğraşamayacağım sizinle hadi hazırlanın gidin okulunuza bende kafa dinleyeyim yahu." Dediğinde gòzlerimi kıstım ve bir kovboy edasıyla konuştum."Bana bak kadın. Kurtulduğunu sanıyorsan yanılıyorsun. Bu işin akşamıda var nihahaha." Diye güldüm ve koşarak üst kata çıktım. Annemin 'kime çekti adlı konuşmasını dinlemek istemiyordum çünkü.
♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥
Evet bilin bakalım ders ne? İpucu vermemi ister misiniz? Herkesin nefret ettiği vardır ya hani.
Hadi o kadarda zor değil. Evet; MATEMATİKVe ben intihar etme aşamasına geldim. Ayla hoca ellilerine gelmiş bir kadındı ve ben onu seviyordum ama cidden artık çekilmiyordu. Ve Selimleri sıkıca tsmbihlemiştim. İlayda hakkında tek kelime etmediler. Ne benimle, ne de İlaydayla.
"Evet Elif bunuda sen çöz bakalım." Dedi Ayla hoca ve ben iptal.
Soru mantık sorusu olabilirdi. Bilemiyorum.
Her neyse sınıftaki bakışlar üstümde değildi çok şükür. Çünkü hepsi uyuklamakla meşguldü. Ama İlayda sinsi sırıtışıyla bana bakıyordu. Ona inat kalkıp bütün bilgileri kafamda topladım ve soruyu çözdüm. Dudağımı ısırıp Ayla hocaya baktım. Memnuniyetle gülümsedi ve "Dinlemediğini sanıyordum. Aferim iyi iş. Sözlüne 100 veriyorum." Dediğinde hayretle güldüm. İlayda kocaman bir "Ne!" Sesi çıkardı ama daha çok sınıfa keçi girmiş sandım o sesi duyunca."Ama hocam bende az önceki soruyu çözdüm." Dedi kıskançlık fışkırtan sesiyle. Hoca cıkladı.
"Onda işlemleri yanlış yaptın. Ayrica ben söyledim ne yapacağını." Dedi ve gözlüğünü yukarı itti.
İlayda sinirle inleyip yerine çöktü. Sanırım başarımı ile kıskanıyordu. Ve ben başarımla onu alt edebilirdim.
***********
Aylak aylak dolaşırken arkamdan 'böğ' diye bir ses geldi ve ben yerimde sıçradım. Kerem önüme geçti ve kahkaha attı. Nasıl korktu ama." Dedi ve furkana dönüp güldü. Furkanda başını 'olmamış bu çocuk' der gibi sağa sola salladı. "Uğraşmayın lan kızla." Dedi Selim ve Kerem'in ensesine şaplak attı. "Korkmadım bi kere!" Dedim ve burnumu kaldırdım.
"On metre ötenden nasıl sıçradığını gördüm Elif." Dedi Selim ve kıkırdadı. Ah o güzel kıkırdama...
Ne diyorum ben be. Elif hadi koçum kendine gel.
Kendi kendimi dizginledikten sonra 'helinizden iğreniyorum' bakışı attım ve tam yürürken İlaydayı gördüm. Kollarını bağlamış köşeden bizi izliyordu. Kıskanmasının sebebini anlamıyordum. Kıskanılacak bir tarafımda yoktu bence. Ama bunu bide ona sorun.
Selim kolunu omzuma attı ve beni kantine sürüklemeye başladı. "Yemekte yemedin değil mi?" Dedi ve başını iki yana salladı. "Hm olabilir." Dedim ve kıkırdadım. Selim bana ne zaman baksa gözlerinde pişmanlık görüyordum. Sanırım ilk başta benim hakkımda düşündüklerini hatırlayıp pişmanlık duyuyordu. Onunla bu konu hakkında konuşup bunun bir önemi olmadığını hatta unuttuğumu söylemeliydim. Tabi ki önce yemek!!
Kısa bir bölümün daha sonuna geldik.
İlaydanın kıskançlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce neden bu kadar kıskançlık yapıyor? Bi sonraki bölümde görüşürüz ponçiklerim. Seviliyorsunuz ♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen mi?
HumorEgosu gercekten nirvanada olan bir kız ile bir erkek bir araya gelirse ne olur? Selim özgün yakışıklı bir erkek ama neredeyse her gece içer. 3 arkadaşı ile eliflerin karşı komşusu olmuştur. Bu dünyada annesinden sonra değer verdiği tek insanlardır...