Biz iki arkadaştık.Yağmur ve Başak.Çok öncelere dayanan bir dostluğumuz olmamasına rağmen çok eski iki dost kadar yakındık birbirimize ama birbirimize o kadar zıttık ki...9.sınıfın ilk gününde Yağmur hemen sınıftakilerle tanışıp kaynaşmıştı.Ben ise utangaçlıkla ilk sıra arkadaşımın yanına oturmak için izin alıp oturuncada hiç kimseyle konuşmadan sadece öğretmenleri dinleyip bana sorulan sorulara cevap vermiştim...
Yağmur oldukça neşeli birisidir.Hiç tanımadığı biriyle anında tanışıp arkadaş olabilir.Çok samimi ve bir o kadar da içten biridir...
Fakat ben ona ve sınıfıma alışıncaya dek neler çekmiştim.Gerçi 11.sınıfa gelmemize rağmen bizim sınıfta hala adını unuttuğum insanlar var bizim çete hariç.
Ben,Yağmur'un tam aksiydim.Soğuktum insanlara karşı utangaçtım.Benimle tanışma girişiminde bulunmadan ben onunla tanışamazdım.Yağmur bana arkadaş canlısı olmayı öğretti.
Birbirimizi tanıdıkça bütün sırlarımızı paylaşmaya başladık birbirimize.Çok zıt kişilerdik belki ama bizimde ortak yönümüz vardı.
İkimiz de arkadaş yönünden pek şanslı sayılmazdık.İkimizin de arkadaş dediğimiz insanlar bizi üzüp gitmişlerdi.Kardeşim dediklerimiz tanımadan geçti bizi.Ta ki 9.sınıfta bizim çetede ki aptallarla tanışana dek...
Biz birbirimize o zaman gerçekten kardeş dedik.Ben o gün kendimi tutmayıp ağlama krizine girince ne yapsan katlanıyor ve ses etmeyip beni güldürmeye çalışıyorlardı.
Ben de onlara elimden geldiğince sorunların da yardım etmeye çalışıyordum.Başarılı olabildiğim ise tartışılırdı.Bizimkiler beni 11.sınıfta yepyeni bir insan yapmıştı.Ben de Yağmur gibi neşeli bir insan olmuştum.
Ben onu en sevdiğim renk olan SİYAH a, Yağmur da beni eb sevdiği renk olan MAVİ ye alıştırmıştı.Ve lacivert olup çıkmıştık birlikte.
Çetedekilere göre Yağmur ile daha yakındık ve Yağmur çetenin neşeli baş belasıydı.Fakat hep birlikte hem birbirimize hemde Yağmur'a katlanabiliyorduk.Yağmurla başa çıkabilen tek kişi sadece Serhandı...