Birgün bizimde yeşerecekti umutlarımız.Ya bugün ya da yıllar sonra,ama yeşerecekti işte inanıyordum buna.
Sabahın köründe çalan bu zil kalkmamı söylüyordu bana,gözümü açtım isteksizce,yan tarafta komedinin üzerinde duran telefonun çenesini kapattım ilk önce.Belki alnından öpüp uyandıracak bir annem yoktu ama cırtlak sesiyle uykumun içine eden baş belası bir telefonum vardı.Farkında olmadan yumdum gözlerimi, uyuya kalmışım.Yan komşumuzun arabasının sesi ile uyandım tekrar.Eski,külüstür bir arabası var Rakıf Amcanın,sinirlenip susturmasını söylemek için evden fırlarken saat gözüme çarptı,"olamaz!" saat 08:59.
Okula geç kalmıştım. "Dur bir dakika bugün günlerden ne?Salı,-ilk ders ne var?ingilizce sınavı..."
Birinciden 36 aldığım dersten şimdi ise 0 almıştım.Babamından söylediği gibi benden adam olmaz.Bir hışımla hazırlanmaya başladım,belki üçüncü derse yetişebilirsem hoca sınav yapabilir umuduyla.Hazırdım artık,yine her zamanki gibi özen göstermemiştim kendime,o cool ya da havalı kızlardan değildim.Kendim olmayı seviyordum ben.O da ne bir dakika mutfağın yanından geçiyorum,bişeyler yemeden gidemem, yapamam böyle birşeyi...Vee yedim.Yalnızca 15 dakikamı harcamıştım kahvaltıya,artık içim rahattı çıkabilirdim evden.Ya zaten böyle bir kalma gibi bi merakımda yoktu,annemi kaybettikten sonra nefret etmiştim sevdiğim yerden.Annemin o merdivenlerden yuvarlanarak hayatını kaybedişini izlemek,aradan bi kaç hafta geçtikten sonra o merdivenlerde başka bir kadının gezdiğini görmek,neyse çıkmıştım artık ordan.
Aşağiya inerken genelde asonsörü tercih ederdim.Bugün ise meşgul olan asonsörü bekleyemeyeceğimden dolayı merdivenleri tercih ettim.Ama etmez olaydım.Alt komşumuz Fatma hanım elinde çöpüyke kapıyı açtı,sanki oradan benim geçmemi bekliyordu kadın.Elindeki çöp torbasını tutuşturdu elime atmamı söyledi.İtiraz dahi edemeden kadın içeri fırladı.Apartmanın kapısından çıkarken Yusuf'u gördüm,görür görmez elimdeki çöp torbasını kenara fırlattım,lanet olsun torba patlamıştı,tamam kabul heyecandan hızlı bırakmış olabilirim.Yusuf ise yan tarafımızdaki binada oturan,bim ondan hoşlanmama rağmen onun benimle yakından uzaktan alakası olmayan çocuktu işte."Sevdiğim çocuk."Patlayan çöp umrumda değildi.Yusuf'a yetişebilmek için adımlarımı hızlandırdım,belli ki o da okula geç kalmıştı.Fırsat bu fırsat Selen,kaçırma bu fırsatı dedim kendime ve Günaydın diyerek girdim sohbete,ama ne sohbet ne sohbet.O da günaydın acelem var diyerek kapattı sözdeki sohbeti.
Tamam pek güzel biri olmayabilirim ama benimde bir giderim vardı yani.Neden benimle ilgilenmediğini defalarca sormuşumdur belkide peki cevap,YOK.
İlerideki paka kadar yürüdüm,gözlerimyaşlı bir şekilde oturdum bankın birine.Okuluda unutmuştum,sınavıda.Saatlerce hayaller kurdum,oturduğum bankta.Bir anda çıkan sesle irkildim.Arkamdan gelen bu sesin sahibini tanımıyordum.Kafamı çevirdim,tahminlerim yıltmamıştı beni gerçektende tanımıyordum bu çocuğu.Kimsin dedim ilk önce boğuk bir sesle ama cevap vermek yerine yanıma oturmayı tercih etti.Kalkıp gidiyordum,arkamdan ben Kenan dedi bğırarak,sanki karşında sağır vardı.Çocuğa doğru dönerek tamam heyecan yapma duyabiliyorum seni dedim,yaşasın bugünkü ilk lafımı sokmuştum birilerine.Her ne kadar laf diyebilirsek artık.Tamam kıstım sesimi oldumu? dedi, yavaş yavaş uzlaşmaya varıyoruz afeeeriim dedim bagırarak gıcıklığına.Güldü,ardından daha fazla cıvıtmasın izin vermiyerek ne istediğini sordum,yanina oturmak için illa birşeyler istemek zorundaysak ,arkadaş olmayı istiyim bari dedi.Tamam çocuk kesin köylü krosu felandı,"barii" nedir yha...Olabileceğimizi sanıyorum diyerek uzaklaştım oradan,ben arkamdan gitmeme engel olacak diye beklerken ,olmadı.Ya iki naz yapalım dedik ne çabuk vazgeçti bu çocuk.
Öğlen olmuştu artık,bu saatten sonra okula gitmenin bir faydası olmıyacaktı en iyisi eve geri dönmek.Zaten bu saate babam işte oluyordu,Zehra ise yani üvey annem ya kuafördedir ya da alışverişte yani işin iyi yani bu saatte evde ne işim olduğunu merak edecek biri yoktu.Eve yaklaştığımda bi kaç gürültü sesi duydum,evimizin önündise kalabalık vardı.İlk başta oluşan bu kalabalığa bir anlam verememiştim,En son böyle bir kalabalığı annemin düştüğünü görüp bi yerlerimi yırttığimda görmüştüm.İnşallah şimdide Zehra karısı ölmüştür derken,Fatma teyze beni farketti ve sövmeye başladı tamam anlaşıldı,çöp yüzünden dolayıydı kavga.Kaç Selen kaç..