2. BÖLÜM

25 5 0
                                    

MULTİ MEDYA SELİN

Sabah annemin seslenmesiyle uyandım. "Kızım hadi kalk annem. Okula geç kalacaksın." Okulu duyunca yataktan fırlayıp annemi öperek banyoya koştum. Elimi ve yüzümü yıkadım ve hızla odama girdim. Üzerime siyah batman li t-short giydim ve altına siyah darpaca pantolonunu giydim.
Odadan çıkıp aşağı indiğimde annem kahvaltı hazırlıyordu.
Yanina gittim ve sarıldım.
"Mmmm yine döktürmüşsün."dedim ve masaya oturdum. Kahvaltimi yaptım ve çıkmak için hazırlanıyorum ki annemin gözlerinin dolduğunu gördüm." Anne neden ağliyorsun? Ne oldu?"diye sordum. Ama hiç bir cevap vermiyordu.Bana sıkıca sarıldı ve konuşmaya basladi"Kızım seni çok seviyorum. Bunu hiç unutma. Okulunu bitirmeye çalış. Cevre ne örnek ol. Tamam mi anneciğim."diye bana nasihat etmeye başladı." Anne bu ne böyle? Sanki ayrılıyoruz. Neyse bir daha ayrılacakmışız gibi konuşma. Ben okula gidiyorum. Eve gelince görüşürüz."dedim ve yasağından öpüp evden çıktım. Heyecanla okula doğru yürüyorum.
Selin i çok özlemiştim. En yakın arkadaşımdı. Babam artık eve gelmiyordu bu yüzden okul çıkışı iş bulmaya gidecektim. Okulun alt caddelerinden birinde bir cafe de elena aranıyordu. Okul çıkışı ugrayacaktim. Okula yaklaştık heyecanın artıyordu. Arkadaşlarımın hepsini cok ozlemistim. Okulun önüne geldim ve içeri doğru yürümeye başladım.
Herkes kendi arasında sohbet ediyor ve şakalaşıyordu. Hızla sınıfa çıktım. Selin sıraya oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce koşarak yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Selin çok iyi bir kızdı ve güzeldi. Koyu kahve saçları ve ayni renkte gözleri vardı. Güzel bir fiziği vardı ve sevimli bir kızdı. Onu gerçekten çok seviyordum. Yaşadıklarımı ona her zaman anlatir beraber çözüm yolları arardık. "Canımmm nasılsın seni çok özledim."diye soru yöneltti bana gülümseyerek.
"Iyi ışte her zamanki gibi. Sen nasılsın?"dedim bende ona gülümseyerek. Benden biraz uzaklaştı ve beni sürdükten sonra konuşmaya devam etti.
"Bakıyorum da bu tatil sana yaramış. Bi güzellesmişsin. Büyümüş sun de."yavaşça başımı ölümü anlamda salladım. Babamdan çektikleri sayesinde baya bir olgunlasmistim. Hayat herkese adil davranmıyordu.
Selin ile birlikte kabrine doğru yürümeye başladık. Kantine gelince kantini ablamiz Hayriye ablaya seslendim ve nasıl olduğunu sorup iki kahve istedim. Kahveler gelince Selin e olup biten herşeyi anlattım. Şaşkınlıkla beni dinliyordu. Anlatmam bitince destek verir e omuzunu sivazladi ve "canım sen hiç üzülme, bundan sonra herşey daha güzel olacak dedi ve bana yine sıkıca sarıldı. O gerçek bir dosttu. Iyi günde de kötü günde de benim yanımda olup bana destek ololuyordu.
Biz konuşmaya devam ederken zilin çalması ile sınıfa doğru yürümeye başladık. Bütün dersler boştu ve biz Selin ile uzun uzun konuşmuş tatilde ne yaptığımızı anlatmıştık birbirimize. Daha doğrusu o anlatmıştı çünkü benim tatil malum babam ! ile gecmisti.
Artık ondan kurtulmustuk.
Ama acilen iş bulmam lazımdı. Sonunda çıkış zili çaldı ve okuldan çıkıp cafeye doğru yürümeye başladım. Hızli adimlarla kafe doğru yürümeye başladım. Kafeye varınca yavaşça kapıdan içeri süzüldüm. Içeriye bakinıp garsonlardan birini yanıma çağırdım. Garson yanıma yaklaştı ve"nasıl yardımcı olabilirim size?"diye sordu sevecen bir tavırla. Gülümseyerek "Ben garson olarak ise başlamak istiyorum. Buranin
görevlisi ile görüşmek istiyorum."dedim. Kız kafasını salladı ve onu takip etmemi söyledi. Hemen yerimden kalktım ve kızı takip etmeye basladim.
Kapının önüne gelince kıza teşekkür ettim ve içeri girdim. Otuz yaşlarında bir adam vardı karşımda. Oturduğu yerde biraz doğruldu ve "buyrun nasıl yardımcı olabilirim?"diye sordu. Hafif bir tebessüm ile "ben buraya çalışmak için baş vurdu yapmaya geldim. Garson olarak."dedim. Adam biraz sessiz kaldıktan sonra "peki kaç yaşındasınız? Adınız ne?"diye sordu.
"Adım Nehir. 18 yaşındayım."dedim.
"Peki okuyor musun?"diye bir soru yöneltti bu defa.
"Evet. Lise sona gidiyorum. Gece çalışmak istiyorum. Burası BAR & KAFE olduğu için. Gündüz okula okuldan çıkınca da buraya gelir ve başlarım."dedim. Adam yavaşça kafasını salladı ve
"Yarın gel ve başla. Eğer isi aksatmaz ve musterilerimize saygili davranirsan isine devam edersin. Ama tam tersi olursa kapının önüne konursun. " dedi sert bir tonda. Kafamı salladım
ve o odadan çıkıp kafenin on bölümüne geldim. Kafeye son bir kez baktım ve kapıdan dışarı çıktım. Işe alinmistim. Hizlica eve doğru yürüdüm. Eve gelince cantamdan anahtarı çıkardım ve içeri girdim. Hiç ses gelmiyordu.
Anneme seslendim.
"Anneciğim kızın ise alindıı"
Hala ses gelmiyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp yavaşça salona doğru ilerledim. Anne diye tekrar seslendim. Içeride gördüğüm şey bana hayatımda ki en büyük darbeyi almama neden olmuştu. Annem yerde haraketsizce yatiyordu ve agzinda kan vardı.











SON UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin