NEW LİFE

1.3K 38 9
                                    

Tess'in okuduğu e-posta ile çatmış olduğu kaşlarının tam ortasına ok gibi bir ağrı saplanmıştı. Sanki Ratty onu defalarca kalbinden bıçaklamıştı. 1 ay önce evlilik teklifini eden o değil miydi? Sadece seni istiyorum diyen? Seni seviyorum diyen? Bütün bu olanlara  anlam veremiyordu. 

Tess sessizce fısıldadı. 'Bok Herif!' 

***

Kırmızı ışıklarda beklerken dışarıyı aklına kazımaya çalışıyordu Tess. Artık burada yaşayacaktı ve heryeri bilmesi gerekiyordu. İki sokak ötedeki evine yerleşmeye giderken döndüğü göbekte durmak zorunda kaldı. Çünkü bir araba yolu kapamıştı ve Tess'in yolun kenarında kavga ederken gördüğü iki sevgili sandığına göre bu arabanın sahibiydi. Dikkatle onları izleyen Tess çocuğun düz saçlarına baktı. Ratty'nin de saçı düzdü. Üstelik bu çocuktan biraz daha yapılıydı. Her fırsatta Ratty'yi hatırlamak zorunda mıydı? Buraya yeni bir hayat için gelmişti. Daha fazla bu sokakta durmak istemediğinden kornaya hafifçe abandı. Çocuk kafasını çevirdiğinde Tess camdan seslendi. 'Araba sizin ise çekebilir misiniz?' Çocuk bir cevap vermeden önüne döndü ve kavgasına kaldığı yerden devam etti.

TESS'İN AĞIZINDAN

Buda neyin nesiydi şimdi. Nazikçe arabasını çekmesini söylerken nasıl bu kadar kabaydı? Arabadan indiğimde heryerimin uyuşmuş olduğunu fark ettim. Ellerimi ve ayaklarımı kendime gelmek için salladıktan sonra yavaş adımlarla yanlarına gittim. 'Az önce bir şey rica etmiştim.' Çocuk hızla Tess'e döndü. 'Oradan bakınca ehliyet alabilecek bir yaşta mı görünüyorum?' Hay aksi şeytan! Arabanın sahibi bu düz saçlı kaba çocuk değilmiş. Hızla oradan uzaklaşıp arabama vardığımda kendimi kapıya yasladım. Bu arabanın sahibi düşüncesiz insan neredeydi? Ya burada bir ambulans olsaydı ve içinde hasta bir yaşlı? Bencil! Yanan farlar beni düşüncelerimden arındırmış ve kendime getirmişti. Sonunda şu siyah Range Rover'ın sahibi olan bencil gelmişti. Sinirle doğruldum ve arabanın sahibinin yanına gittim. 'Kaç saattir burada bu arabanın çekilmesini bekliyorum.' Arka tarafa yerleştirdiği poşetleri koyduktan sonra kapıyı kapatıp bana döndüğünde hafifçe sırıttı. 'Geldiğime göre artık beklemene gerek yok.' Aynı anda nasıl  bu kadar düşüncesiz, bencil ve ukala olabiliyordu. 'Sadece bu mu?' Çocuk affallamış görünüyordu. 'Daha ne olabilir ki?' Şaka mı bu? Gerçekten mi böyleydi yoksa numaramı yapıyor? 'Mesela beni burada saatlerdir beklettiğin için özür dileyebilirsin.' Çocuk derin bir nefes alıp ardından verdi. 'Özür dilersem beni rahat bırakacak mısın?' Başımı hafifçe salladım. 'Pekala özür dilerim huysuz.' Sinirle arkamı dönüp yürümeye başladım. Bir kaç adım attıktan sonra tekrar ona doğru döndüm. Bana bakıyordu. 'Bir önemi yok ukala!' dedim ve tekrar önüme dönüp arabama bindim. Sonunda arabasını çekmişti ve bende birkaç dakikadan sonra evime gelebilmiştim..

MERHABA. ÖNCELİKLE BU HİKAYEYE BİR KİTAPTAN ESİNLENDİM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. BU SADECE GEÇİŞ BÖLÜMÜ. BİRKAÇ BÖLÜM SONRA HERŞEY YERİNE OTURUCAK. LÜTFEN YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. 

LOVES ME, LOVES ME NOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin