LOVES ME, LOVES ME NOT

14.BÖLÜM

ARKADAŞLAR HERZAMAN OLDUĞU GİBİ MULTİMEDİA'DAKİ MÜZİĞİ DİNLERSENİZ SEVİNİRİM :)) BANA BEĞENDİĞİNİZ BEĞENMEDİĞİNİZ HERŞEYİ YORUM OLARAK YAZABİLİRSİNİZ VEYA FİKİRLERİNİZİ :)

İYİ OKUMALAR xx

TESS:

Sabah kalktığımda başım çatlıyordu. Bu sert ama bir o kadar da rahat yatak benim yatağım değildi. Üstelik benim dolaplarım siyah değil beyazdı. Evet burası benim odam da değildi. Yattığım yerde doğrulduğumda üzerimde iç çamaşırlarım vardı. Ne?

Hiç bilmediğim bir yerdeyim ve iç çamaşırlarıyla öyle mi? Tamam, bir saniye, hemen burada neler oluyor öğrenmeliyim.

Hemen yerdeki kıyafetimi ve ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıya doğru yürüdüm. Elimi gergince kapının koluna koyup açtım. İlk önce kafamı çıkarıp etrafa göz gezdirdim ve boş olduğunu görünce tamamen odadan çıktım.

Parmak uçlarıma basarak yürümeye başladım. Merdivenlerden sessiz ve pür dikkat inmeye başladım. Burası benim evimin içinin aynısıydı. Tek fark eşyalarımızın farklı olmasıydı. Bir gecede evime iç mimar gelip düzenledimi diye düşünmeden edemedim ve sonra kendime gelmek için kolumu cimcikledim. Bağırmamak için ağzıma kapattığım elimi merdiven korkuluklarına koyup inmeye devam ettim.

Aşşağıya geldiğimde HA? ŞAKA? DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?

Karşımda mutfakta bir şeylerle meşgul olan şahsiyet kafasını çevirip bana baktı. Gözlerimi hayal görüp görmediğimi anlamak için bir kaç kez ovuşturdum ve evet gerçek!

Bu halime güldüğünde gözlerimi kıstım.

'Günaydın.' evet bir seks sonrası konuşması başlangıcı gibi bir şeydi fakat biz seks yapmış mıydık?

'Benim burada ne işim var?'

'Ah sağol ya gerçekten güne çok aydın başladım.'

'Tamam Harry sanada günaydın.'

'Buraya seni ben getirdim.'

Ay canım çok makbule geçti. Söylemesen zaten bende kendim geldim sanıcaktım. Salak!

'Dün gece neler oldu Styles?'

'Bir şey olmadı.'

'Bi-biz.... şey...yani...şey-'

'Şey ne?' diyerek lafımı böldü.

'Yani şey... anlasana.'

'Ah hayır benden her ne kadar istesende seninle seks yapmadık. Sadece sarhoştun.'

'Ne ben mi? Ben seninle şey mi istiycem?'

'Şu seks'e şey demekten vaz geçer misin?'

'Hayır bunu söylemicem. Ve ben seninle şey falan yapmak istemem tamam mı? Bunu değil sarhoş olmayı bırak ölüm döşeğinde olsam bile istemem.'

Hayır istersin sersem! sen bir sussana içimdeki sürtük!

'Tess, dün gece ölüm döşeğinde miydin bilmem ama sarhoşdun ve bunu gerçekten istedin.'

'İğrenç bu şeyi zaten yaptım ama bunu dünyadaki herkesle yaparım bir lağam temizlikçisiyle bile ama senle asla!'

Evet abarttım ama onunla ilgili istediğim şeyleri öğrenmesini istemiyorum. Özelliklede listenin başındaki şey seks olduğu halde.

'Ah erkekliğime laf edemezsin tamam mı?'

'Kusura bakma ama az önce ettim!'

Sinirle önündeki aşçı önlüğünü yere atıp salona yürüdü ve ardından bana döndü. Kaşlarını çatmıştı ve yeşilleri en koyu tona dönüşmüştü. Anlı kırışmıştı ve dişlerini sıkıyordu.

Evet bir erkeğin erkekliğine laf ederseniz böyle olur ve bunu yapmamalıydım. Resmen ona erkek değilde başka bir şey olduğunu ima etmiştim. Her ne kadar bunu ona söylediğime pişmanda olsam bir kere söylemiştim işte.

'Benim erkekliğim öyle ne üdüğü belirsiz kişilerin ağzına düşemez tamam mı?'

'Hey orda dur bakalım! Sen bana neyi ima etmeye çalışıyorsun?'

Söylediklerimin tek kelimesini dahi duymamıştı ve bana ne üdüğü belirsiz biri olduğumu ima etmişti.

Salonda deli gibi bir o yana bir bu yana dönüp dururken bağırmaya başladı.

'Dün gece benimle caddelerde, kaldırımlarda, arabada, barda, havuzda, bahçede ve benim evimde seks yapmayı teklif ettin ve ben hepsinde seni reddettim. Şimdi gelmiş erkekliğime laf mı ediyorsun?'

Olduğum yerde kas katı kesilmiştim.

Ben Harry'ye ne teklif etmiştim. Ve üstüne üstlük o bu fırsattan yararlanmamış mıydı?

'Hah o yüzden uyandığımda iç çamaşırlarımlaydım değil mi?'

Birden önümde dikiliverdi. Aramızda 1cm bile yoktu, vücudumuz birbirine değiyordu. Boynunu benim boyuma gelicek şekilde eğdi ve dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.

'Çünkü odada soyundun ve seks yapmak istedin bende sana uyumanı söyleyip yatırdım sersem!'

Korkarak bir adım geri çekildiğimde benden önce davranıp kolumu kavradı ve sarstı.

'Şimdi gelmiş erkekliğime laf mı ediyorsun?'

'Ca-canımı acıtıyorsun.'

'Sen daha çok.'

Ne olduğunu anlamadan beni bıraktı ve kapıyı çekip çıktı.

O az önce ne demişti o bana?