6.BÖLÜM

765 31 4
                                    

Yine sizi açıklama yapıcam. 5.Bölüm'de pek fazla yorum alamadım ama ben yinede bu bölümü bir an önce yayınlamak istedim. Ama gerçekten bu bölüm istediğim gibi ilgi görmezse görene kadar yazmiyacağım. Benim için iyi kötü bütün yorumlar önemli arkadaşlar. Herneyse sizleri gerçekten çok seviyorum!!!! :)) 

İYİ OKUMALARR.....

Giydiğim üzerime yapışan, kısa, lacivert, askılı kıyafet üzerimde hoş duruyordu. Altın rengi parmak arası sandaletlerimi de giydikten sonra hazırdım. Şimdi bu 4 saat içinde size ne yaptığımı anlatiyim. Önce kuaföre gittim manikür pedikür yaptırdım. Ardından eve gelip duş aldım. Saçlarımı tepede toplayıp makyajımı yaptıktan sonra giyindim ve şuan boy aynasının önünde dikilmekle meşgulüm. Kapımın çalmasıyla irkildim ve sanki üst kattan iniyormuş gibi ayak sesleri yapmaya başladım. Çünkü onu bir saattir kapıda beklediğimi düşünmesin ki öyle. Kapıyı açtım ve Harry'nin büyüleyici gülüşü ile karşı karşıya geldim.

'Selam. Hazırsan çıkalım.'

'Evet hazırım çıkalım.' Çantamı alıp kapıyı kapadım ve beraber Harry'nin aracına doğru yürüdük. Kapımı açıp binmem için geri çekildiğinde çok şaşırdım. O 'Siz beni arzularsınız ama ben sizi görmezden gelirim.' bakışlarının sahibinin içinde bir yerlerde kibarlık varmış. Hızlıca bindikten sonra arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı. 

'Bu sabah ki çocuk cidden seni düğünden 2 gün önce terk mi etti?'

'Evet.' Dik durmalıydım. Umursamıyor gibi görünmeliydim.

'Suratına okkalı bir tokat geçirmiş olmalısın.' dedi ve içtenlikle gülümsedi. 'Çok canı yanmış olmalı. Bu sabah karnıma geçirdiğin dirseğinden elinin ağır olduğu kanıtına vardım.' 

'Böyle bir şeye fırsatım olmadı çünkü benden bir e-posta ile ayrıldı.'

Gözlerini 2 saniye yoldan ayırıp hızla bana çevirdi ve tekrar önüne döndü.

'Ciddi misin? O kadar da korkak görünmüyordu.'

'Neden korksun ki? Ordan bakınca bir godzilla gibi mi görünüyorum?'

Harry birden kahkaha atmaya başladı ve hızla lafa girdi.

'O anlamda demedim sadece yüzüne söyliyemiyecek kadar korkak mı? Hem herneyse unut gitsin. Hala onu seviyor musun?'

Sorusuna cevap vermedim ve bakışlarımı dışarıya çevirdim.

'Anladım.' dedi ve biraz hayal kırıklığı yaşıyor gibi iç geçirdi.

'Aslına bakarsan sevmiyorum. Sadece benden bu kadar acımasızca ayrıldığını hatırlamak canımı yakıyor. Sonuçta ben beyaz gelinlik giyeceğimin verdiği mutlulukla hiçbir şeyi görmüyordum ve hevesim kursağımda kaldı.'

Cevabım onu yatıştırmamıştı. Huzursuzca yerimde kıpırdandım.

'Onun gibi bir öküzü nasıl sevdim anlıyamıyorum. Onunla aynı şehiri solumamak için buraya yerleştim. İnan bana bu çok eğlenceliydi.' 

Bu seferki cevabım onu rahatlatmışa benziyordu. Derin bir nefes aldı ve arabayı park etti. Aşşağıya indi ve tekrar ön taraftan dolanıp kapımı açtı. Vay be! 

LOVES ME, LOVES ME NOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin