Selamün Aleyküm
(Videoda ki müzik ile birlikte okursanız daha muhabbetli olur inşaallah)
Hayırlı Okumalar..
***
Yeni bir güne BİSMİLLAH !
Odamın perdesi açıldı.
Daha uykudan yeni açılmış gözlerim camdan vurup direk gözlerimle temas eden Güneş ışıklarına maruz kaldı.Bunu ilk defa yaşıyordum. Siyahtan başka yeni renkler, yeni anlar yaşıyordum. Dünyaya yeni gelmiş bebeğim sergilediği hal ve hareketlere sahiptim.
Yeniden doğmuş gibi hissediyordum kendimi. Yeni doğmuş bir bebek kadar temiz olmayıda isterdi insan..
Anneme ufakça seslendim:
- Anne perdeyi kapat ya göremiyorum.Bu sözlerden sonra annemde bir endişe oluştu!
Hızla yanıma geldi ve beni tuttuğu gibi kaldırdı.
Elleri ile gözüme doğru hareketlerde bulundu..- Ne yapıyorsun anne! Gözümü çıkaracaksın .
Küçük küçük gizliden gülümsemeye başladım. Onu korkutmak istemezdim ama bana verdiği değer beni Mutlu ediyordu.
Anne olmak böyle bir şey olsa gerekti.yavrunun kalbi senin kalbinin üstünde atıyordu. Onun nefesi senin nefes borundan geçiyordu adeta.
- Benimle dalga mı geçiyorsun sen Koca Bebek? Dedi annem.
Oysa ki ben yanlış bir şey dememiştim. Perdeyi açmasıyla güneş ışığı gözümü rahatsız etmişti.
-Bu kadar eğlence yeter kalk bakalım kahvaltıya uykucu. Diyerek beni yataktan sürüyerek kaldırdı.
Elimi yüzümü yıkayıp güzelce giyindim.
İlk kez görerek seçerek beğenerek hazırlanıp giyindim. Önceden güzel olduğumu hissetmezdim bile. Aynada kendimi görünce Rabbime şükrettim yarattığın her şey gibi MİRA' yıda güzel yaratmışsın Rabbim dedim. Biraz kendimi beğenmişlik yapmış olabilirim.
Ama bir insanın kendini yıllar sonra 19 sene sonra ilk defa görmesi denekti bu..
Daha yeni tanımıştım kendimi, ellerimi, yüzümü o görmeyen mavi gözlerimi ilk defa tanımıştım.Hızla kahvaltı masasına oturdum bir an önce yemek konusunu bitirip kendimi dışarı atmak istiyordum.
Sokak sokak gezmek , evin yolunu kaybetmek, ararken yorulmak istiyordum.
Binaların rengini , etraftaki cisimlere göre evimizi bulmak istiyordum.Eskiden kulaklarım radar gibiydi seslere göre hareket ederek evi yada gitmek istediğim yerleri bulurdum.
Kahvaltı bitti masayı topladık. Çantamı ve pardesümü aldığım gibi dışarı fırladım. Kapıyı açtığımda başladı bütün serüven daha önce bu kadar hızlı bulmamıştım kapıyı saatlerce merdiven basamaklarını inmekle uğraşırdım şimdi adeta basamaklar üzerinde uçuyorum..
Bizim sokağın adı Laleli sokak sokağın her köşesinde renga renk Lale'ler dikili. Gözlerim kapalıyken burnumla koklaya koklaya bulurdum sokağı. Lale kokuları bir metre öteden gelirdi burnuma.
Çok zengin lüks bir aileye sahip değilim ama gönlü lüks mahallesi güzel , kalbi zengi insanlar hüküm sürecekti dünyaya bunu bilir bunu söylerdim.İlk defa gördüğüm ama hiç yabancı karşılamadığım kaldırımlar, caddeler, marketler gözüm görüp tanımasa da ruhumda mana taşıyordu bütün kainat.
Sessiz bir sokağa giriş yaptık. Medres- ül Konak mahallesi. Bir ucundan diğer ucuna kadar süren bir konak. Erkeklere ait yatılı bir yurt.
Burada yürürken gözlerimi kapatıp öyle yürüdüm. Çünkü bu sokağın her köşesi bu yurt sayesinde ilim , muhabbet, edep kokuyordu.
Medresenin tahta büyük kapısı açıldı gıcırtılı bir şekilde bütün mahallede o kapı sesi yankı yaptı.
Gözlerimi daha sıkı kapatarak yavaş adımlarla yürüdüm. O mahallede yürüyen bir hanım olduğunu hissetmemeliydiler.
Olur da ayak sesimi duyar şu mahalleden bir hanım geçiyor derler diye korkardım.Arkamda bir ayak sesi belirdi. Yine kalbim bir atışını diğer atışa katıp beni titretiyordu.
Adımlar benim önüme geçti.
Allah biliyor ya gözümde gönlümde bir anda açıldı. Bu ayak sesleri çok tanıdık geliyordu.Yıllardır gözlerim görmese bile bu ayak seslerinin beni takip ettiği şahittim bu mahallede. Her bu mahalleden geçişimde aynı ayak sesi.
Sanki benim buradan geçeceğimi biliyormuş gibi. Neden beni takip edersin be Ada'm dedim içimden.
Yüzümü kaldırdım ve genç Adamı karşımda gördüm.Bir kere baktı gözler birbirine sonra kaldırımlara kenetledik gözlerimizi.
Hızla arkamı döndüm ne yana gideceğimi bilemedim.Gitmek istedim ama ayakların beni ileri yönlendirmeden tekrar geri döndüm.
Genç Adam öksürdü ve boğazını temizleyerek konuşmaya yeltendi.
_Beni görüyor Musun?Ne diyeceğimi bilmiyordum. Gözlerim açıldı ama şimdi dilim tutuldu. Konuşamayacağımı anlayınca kafamla EVET işareti verdim.
Tebessüm ettiğini hisseder gibiydim.- Beni tanıyor Musun? Diye sorunca şaşırdım.
Onun beni takip eden genç olduğunu biliyordum. Ama o nereden biliyordu benim onu tanıyacağımı?
Yine EVET der gibi kafa salladım.
- Beni gören ve tanıyan gönlünden sonra gözlerinde gördü ve tanıdı mı?
Diye sorunca nefesim durdu adeta. Cevap veremeden arkamı döndüm ve hızla yürümeye başladım. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama bu mahalleden çıkmalıydım.Mahallede yürürken içimden şunları geçirdim:
Kör yada gören göz ne fark ederdi. Gönül görse yeterdi. Gönlü görmeyen insan ne severdi , ne hissederdi , ne duyardı.
Görmeyen gözlerimken ben seni gören kalbimle sevdiysem. Sevgime bir zerre şüphe katma.
Seni bilmeyen , tanımayan aklım iken seni bilen seni tanıyan gönlüme kızma.
Şimdi senden bir bakış ömrüme nakış nakış işlendiyse sanatıma sanat kat.
İlk bakışı helalliğe , ikinci bakışı harama şahit bil.***
BÖLÜM SONU
( Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Beğenerek okumanız dileği ile iyi okumalar)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHL-İ AŞK (Askıda)
SpiritualBunalmış,daralmış kalplere bir çay molasından da kısa huzuru verecek bir yol, bu yolda sana yoldaş olacak bir dost... Attığım her adımda bir tefekkür, baktığım ve bakamadığım, duyduğum ve duyamadığım, şu eşsiz alemde aradığım sen, bulduğum sen, duy...