Gördüğüm görüntüyle kaşlarım çatıldı. Eski sevgilimle aynı sahnede rol oynayacaktım. Pek iyi ayrılmış sayılmazdık. En yakın arkadaşlarımdan biri olan Sevda ile basmıştım onları. Bir iki ay arayıp beni konuşmak için çağırmıştı ama gitmemiştim. Şimdi tam karşımda duruyordu. Suratına bile bakmadan rolümü oynayıp sahneden ayrıldım. Elifinde rolü bittiğinde yanıma geldi ve dışarı çıktık.
Anılı görmeyi gerçekten beklemiyordum. Onu gördüğümde acım tazelenmişti. Elif içeriye bana su getirmeye gittiği zaman Anıl yanıma geldi. "Selin." "Efendim Anıl?" "Seni çok özledim." Bu çocuk şaka mı ya? Sen gel beni aldat sonra 'seni çok özledim' hadi yaa. "Açma şu konuyu Anıl. Ben unutmaya çalışıyorum. Sende denesen fena olmaz." Tam gidecekken bileğimden tutup çekiştirmeye başladı. " Bıraksana be manyak!" giyinme odalarına geldiğimizde bileğimi elinden kurtarıp bağırmaya başladım. "Sen ne sanıyorsun be beni?! Yaptığın şeyden sonra hala sana dönme ihtimalinin olduğunu mu? Şaka mısın sen ya? Gel beni aldat sonra Selin seni çok özledim. Defol git artık. Ben hayatımı düzene soktum. Bu düzendede sana yer yok!" Bağırışımın üzerine boğazlarım acımıştı. Kabinlerin olduğu koridorda olduğumuzdan insanlar durup bizi izliyorlardı. Beni aniden çekip duvarla arasına aldığında ellerini başımın iki yanına koydu. Tam bağıracakken geriye doğru çekilip suratına yumruk yemeye başladı. "Duymadın mı lan kız istemiyor işte seni!" Bu çocuk üzerime kahve döken çocuktu. Kolundan tutup çekiştirmeye başladım. "Tamam sakin ol. Gel gidelim." yumruk atmayı bırakıp yürümeye başladı benimle.
"Teşekkür ederim." "Seni rahatsız mı ediyor?" "Evet. Eski sevgilim hala barışmak istiyor." konuşurken kapının önüne doğru yürüyorduk. Adını bile bilmediğim bir çocuğa neredeyse derdimi anlatıyorum. "Bu arada ben Selin Esen." diyip elimi uzattım. Nazikçe elimi tutup "Memnun oldum bende Bulut Özbey." dedi. "Daha önce karşılaşmıştık. Hatırladın mı? Hani üzerine kahve dökülmüştü." O anları bir bir hafızama düşerken hafifçe gülümsedim. Tekrardan karşılaşacağımızı düşünmemiştim açıkçası. "Hatırladım." dedim. Dikkatle yüzünü incelemeye başladım. Bronz bir teni, açık kahve tonunda saçları ve gözleri, dolgun dudakları, çenesinde belirgin bir gamzesi vardı. "Şey.. Yanlış anlama ama ne için geldin buraya? Seni daha önce hiç okulda görmemiştim ve buraya okuldaki öğrenciler dışında kimseyi almıyorlar." "Burada okumuyorum zaten. Babam okulun sahibi. İstanbuldan onu görmek için geldim." dedi. "Pekala. Görüşürüz." diyip yanından ayrıldım.
#
Eve nihayet vardığımda ilk işim soğuk bir duş almak oldu. Parmaklarım buruşana kadar suda kaldım. Daha sonra üzerime tavşanlı pijamalarımı giyip aşağı indim. Annemler film izliyordu. Mutfağa gidip büyük bir bardağa çikolatalı sütümü doldurup annemlerin yanına geçtim ikili koltuğa geçip yayıldım. Film güzele benziyordu ama izledikçe aklıma bugün olanlar geliyordu. Zaman geçtikçe gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayıp yukarı odama çıktım. Direk yatağa yatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
#
Sabah gözlerimi açtığımda saat 13:28'di bugün okul olmadığı için rahattım. Biraz yatakta sosyal medya hesaplarıma bakındıktan sonra güzel bir duş aldım. Dolabımın karşısına geçip siyah kısa salaş şortumla siyah yarım bir t-shirt giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Selin'in giydikleri)
Aynanın karşısına geçip zaten düz olan saçlarımı kurutup tepeden topladım. İnce bir eyeliner çekip maskara sürdüm. Seke seke aşağı inip yardımcımız Sevim abladan bana bir tost yapmasını istedim. Annemler erken kalkıp işe gittikleri için sofra toplanmıştı. Hızla tostumu yiyip kendimi koltuğa attım. Güzel bir film açıp izlemeye başladım. Telefonum çalmaya başladı. Baktığımda annemin aradığını gördüm. "Alo kızım" "Efendim annecim" "Acelem var. Hemen kapatmam lazım. Akşama babanın eski bir arkadaşı yemeğe gelicek. Sevim ablana söyle güzel bir yemek hazırlasın biz bugün erken gelicez. Hadi öpüyorum güzel kızım" diyip bişey dememe fırsat kalmadan kapattı. Sevim ablaya haber verip yukarı hazırlanmaya çıktım. Dolaba geçip sade siyah bir elbise giyip siyah platformlarımı giyip makyaj masasına ilerledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Selinin giydiği elbise)
Kalın maşa ile saçlarıma hafif dalgalar verdim. İnce eyeliner ve maskaramın üzerinden geçip kırmızı rujumu sürdüm. Merdivenlerden indiğimde annemler çoktan gelmiş, yemek masası hazırlanmış bekliyorlardı. Gidip ikisinde sarıldığım anda kapı çaldı. Yüzümde büyük bir gülümseme ile kapıyı açtığımda şok oldum.
Biliyorum bölüm baya baya gecikti. Çok özür diliyorum. Bundan sonra daha sık yazmaya başlayacağım. Bu arada kitap kapağı yapabilecek olanlar bana ulaşabilir mi? Yorum ve vote yapmayı unutmayın 💞
