Merhaba merhaba merhaba... Upuzun bir aradan sonra geri döndük.
...
"Çocuklar aranıza katılacak birileri var." ayağa kalkıp, gelenin Harry olmasını diledim.
-"Herkese merhaba."
-"Sonunda." diye mırıldanıp, koşarak Harry'e sarıldım.
-"Özür dilerim *saçımı okşadı* telefonumun şarjı bitti."
-"Önemli değil. Sonuçta geldin." derin bir nefes aldım ve nefesi aldığım gibi hızla geri çekildim.
-"Ne oldu Meleğim?" Harry'nin yüzüne sinirli bir şekilde bakıp,
-"Üzerine bayan parfümü sinmiş."
Harry, şaşkın bir şekilde bana bakarak,
-"Alexis evden geliyorum. Biliyorsun ki annemler bizde."
-"Bunun konuyla alakası ne?"
-"Yani çıkmadan anneme sarılmış olabilirim."
-"Bir sarılmayla böyle parfüm mü siniyor üstüne."
-"Lütfen, rica ediyorum. Geldim bak senin yanındayım. Bu geceyi bozmayalım. Olur mu?"
-"Peki öyle olsun." Suratımı asarak yerime oturdum. Harry ise Mia'nın yerine, tam yanıma, oturdu.
Herkes tamamdı. Her şey süperdi derken Niall'ın ortada olmaması dikkatimi çekti.
-"Horan nerede?"-"Eve kadar gitti, gelir şimdi."
-"Geldim bile Tommo. Bakın burada neler var."
Elindeki poşetleri havaya kaldırıp, salladı.
-"Yavaş lan kıracaksın."
-"Yuh. Süper bu ama Bayan Collins ne olacak?"
-"O şu anda bizim evde Anne ve Gemma ile."
-"Hadi o zaman ne duruyoruz." Hızlıca ayağa kalkıp, Niall'ın elindeki poşetten içkileri aldım.
-"Oyun oynamaya var mısınız?"
-"Ne oyunu?" Hepsi merakla bana bakıyordu. Giysi dolabıma ilerleyip, açtım ve içinden 'yalan makinası'nı çıkarttım.
-"Bunun gibi."
Herkes kabul ederken ben Harry'e döndüm. Galiba soru-cevap bize denk gelirse ne soracağımı tahmin etmişti.