Diğerlerinin yanına gittik. Güneş batmıştı. Yarı insan yarı kurda dönüşmüşlerdi. Erza yanıma geldi ve kafasını Gray'e çevirdi.
Erza: Siz önden gidin. Benim Juvia ile konuşmam gereken bir şey var.
Parmağımla kendimi gösterdim.
Juvia: Benimle mi?
Gray dişlerini gıcırdatıyordu.
Gray: Fazla uzun sürmesin.
Gray dışında hepsi yürümeye başlamıştı. Sonra Gajeel arkasına döndü ve Gray'in hareket etmediğini fark etti. Gray'in kollarından tutup sürüklemeye başladı.
Gajeel: Sinirden dondu kaldı herhalde .
Erza gözlerini devirdi. Kısa bir süre sonra Gray kendine geldi ve sinirli adımlarla kulübenin yolunu tuttu . Erza'ya baktım.
Juvia: Ne konuşmak istiyordun Erza ?
Soran gözlerle ona baktım.
Erza: İstersen önce otur.
Dediğini yaptım ve bir kütüğün üstüne oturdum. O da yanıma oturdu. Meraklı gözlerle Erza'ya bakıyordum. Erza bana anlatacağı şey konusunda tereddütlü gözüküyordu.
Erza: Gray hakkında bilmen gereken şeyler var.
Juvia: Ne gibi ?
Omuzlarımdan tuttu ve gözlerimizi buluşturdu. Gözleri dolmuştu.
Erza: Juvia şansın varken buradan kaçmalısın.
Kaçmayı istiyordum ama bu ani olmuştu.
Juvia: Neden ?
Erza: Senin de diğer kızlar gibi olmanı istemiyorum.
Juvia: Diğer kızlar ?
Kafamdaki soru işaretleri çoğalmıştı.
Erza: Gray laneti bozmak için oldukça uğraştı. Her ormana gelen kıza sana yaptıklarını yaptı. Gelen her kızın işe yaramayacağını anladığında ise ...
Erza yutkundu ve buğulu gözlerle bana baktı. Bu oldukça korkunçtu. Erza konuşmasına devam etti.
Juvia: Senin de onlar gibi olmaman için şimdi kaçman lazım Juvia .
Erza'ya sarıldım.
Juvia: Teşekkürler .
Erza: Tamam gel de sana yolu gösteriyim.
Ayağa kalktık Erza'nın adımlarını takip ettim.
-Gray-
Sağ göğsüme ağrılar girmeye başlamıştı ağrıların acısı gittikçe artıyordu. Yolunda olmayan bir şey vardı.
Jellal: Gray iyi misin ?
Gray: Evet iyiyim.
Sağ göğsümü tutuyordum. Gajeel etrafa bakındı.
Gajeel:Erza ve Juvia geç kalmış gibi gözüküyor.
Bedenimde artan acı yüzünden hareket etmekte zorluk çekiyordum.
-Juvia-
Ormanın çıkışın gelmiştik. Duyduklarıma rağmen gidip gitmemek konusunda hala emin değildim. Erza bana baktı.
Erza: Elveda.
Juvia: Elveda.
Ormandan çıktım. Erza bana el sallıyordu. Ben de ona el sallayarak karşılık verdim. Sonunda Lyon'u görebilecektim ama hala benim garip hissetmemi sağlayan bir şey vardı. Her zaman kullandığım yollarda ilerleyerek evime doğru yürüdüm. Evin bütün ışıkları kapalıydı. Derin bir nefes aldım ve kapıyı çaldım. Beni karşılayan göz altları şişmiş ve muhtemelen ağlamış olan Lyon'du. Duyduğum özlem duygusu ile Lyon'a sarıldım. Önce biraz şaşırdı . Sonra sarılmama karşılık verdi. Ama bir şeyler eksik gibiydi. Lyon gözlerini gözlerimle buluşturdu.
Lyon: Juvia seni çok özledim.
Juvia: Ben de seni.
Lyon: Bu bir rüya değil , değil mi? Eğer öyleyse uyanmak istemiyorum.
Juvia: Merak etme değil.
Dudaklarıma yaklaştı. Nefesi yüzümü yalıyordu. Dudaklarıma daha çok yaklaştı. Sonra ise dudaklarımızı birleştirdi. Karşılık veriyordum. Kapı hala açıktı. Boşta kalan elim ile kapıyı kapattım. Dudaklarımızı ayırdı.
Lyon: Juvia seni çok seviyorum.
Juvia: Ben de seni.
Söylediklerime kalpten inanmıyor gibiydim.
Lyon: Bir daha böyle kaybolma tamam mı ?
Juvia: Tamam.
Birbirimize sıkıca sarıldık. Neden bilmiyorum ama aklımda hala Gray vardı.
-Gray-
Acı ile kendimi koltuğa fırlattım. Herkes etrafımda toplanmıştı. Juvia ve Erza ise hala geri gelmemişti. Sağ göğsümdeki acı git gide artıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt ve Kız [✓]
Roman d'amourBir kedi miyavlaması duydum.Ormandan geliyordu miyavlama sesi.Her ne kadar korksam da ormana girdim.Kedinin olduğu yere geldim.Bacağı dikenli bir dala takılmıştı.Kediyi oradan kurtardım.Gitmek için arkamı döndüm.Ama karşımda kocaman simsiyah bir kur...