Aylar geçti belki seni görmeyeli, elini tutmayalı. Kokuna hasret kalarak geçti ocak, şubat, mart ve diğerleri aralıkta geldi bak o da geçiyor senden bir haber. Çok zor değil mi? Yanağının soğunu, gözlerinin parıltısını ezbere bildiğin birinden ayrı kalmak. Ve bilmek dudağının aslağa o soğuğa deymeyeceğini, deyemeyeceğini bilmek... İki acı ayrılık vardır der büyükannem. Birincisi habersiz gelen ölümmüş, birden alırmış sevdiğini insandan ve vermezmiş asla geri. İkincisi severken terketmekmiş. Bunu yaşıyorum galiba ilmik ilmik her hücremde... Seni bu denli severken engellere boyun eğmek inancımı savunurken senin kalbini kırmak çok acıtıyor canımı... Canım olanın canımı acıtması ne kadarda dehşet verici bir duygu değil mi? Lakin bitmiyor bu dehşet gitmiyor... Her mısra, her şarkı sen o kış rüzgarları hep sen sevgilim...