'Beni bırakma?' Cidden ciddimiydi? Yok değildir bence saçlarımı dağıtım herşey böyle olmak zorunda mıydı? Derin nefes aldım yataktan kalktım. Belki de ben yanlış düşünüyor olabilirim. Formamı giyindim canım sıkılmaya başladı çantamı alıp evden çıktım Sehun almaya geliçekti. Galiba rüya görmüştüm...
Kolumda el hissedince hızlıca arkamı döndüm Sehun!
"Beni unutun galiba?" Bütün yakışıklıyla karşımdaydı.
"Seni göremedim bende gelmedin düşündüm"
"Yaşlı teyze sapık olduğumu düşündü, bende burda beklemeye başladım, hadi gidelim" Elini omzuma koydu, içimde bir anda hareketlilik oldu.
"İyi misin? O adamlar kim di?" Ona bakmadan konuştum.
"Hı, iyiyim boşver o adamları sen"
Sen dedin ya bende boşveriçektim zaten. Olumlu anlamda salladım sıkmak istemiyordum istediği zaman anlatsa daha iyi.
Okula girdiğimizde herkes bize bakmaya başladı Sehun kulağıma eğildi.
"Rahat ol" Aman ne kadar rahatladım. Yanağıma öpücük kondurdu.
"İyi dersler" Şimdi bu da neydi? Gülmeye başladı. Kaçsam mı?
"Sa-sanada" Kahkaha atmaya başladı. Al utandım işte!
"Çok güzelsin"
"Çok komik, gidiyorum"
"Görüşürüz, tatlı kız" Tatlı? Hiçbir zaman tatlı olmayı beceremedim şimdi de tatlı olduğumu söylüyordu.
Kris bizi görmüş olmalıydı. Başka yerde oturuyordu. Bügün Harinin yanına gitmeliyim, özür dilemem gerek onsuz olmuyordu. Kris bakışları daha sert oldu, neden bana böyle davranıyordu?
"Seni Harin çagıyor!"
"Nerde?"
"Spor salonunda"
Tamam anlamında kafamı saladım. Ne yapıcaktık aşağıda? Acaba dersleri beden mi? Özür dileme nin tam zamanı o zaman.
"Ooo kimleri görüyoruz?" Tiffany? Bunu nasıl düşünemedim!
"Sehun ile çıkıyormusunuz? Bak kızım, benim olanı alamazsın bunu öğretmen lazım diye düşündüm"
Ah cidden!
"Senden korkucagımı mı düşündün?"
"Hayır, cidden salaksın!"
"Şimdi, Sehun buraya geliçek ve sende içerde durucaksın okey?"
"Ah, tamam"
Sehun beni sevdiğini söylesinde bak gör sen! Salak kimmiş bak gör o zaman.
"Sehun, hoşgeldin"
Sehun gelince Tiffany hemen dudağına yapıştı. Sehunun çekilmesini beklerken Sehun ona karşılık veriyordu. Aptal! Benimle oynadı.
Ağlayarak yukarıya çıkarken Kai yanıma geldi.
"Gördün mü?"
"Evet"
Hızlıca ihtiyaçım olan şeyi yaptı. Sarılıyordu sıkıca, bende ona sarılmaya başladım.
"Omzum sana veda olsun" Beline geçirdim. Sehuna yaklaşmak herşeyden zordu.
--
"İyi misin?" Kai nin omzunu çürütmüştüm evin merdivenlerinde oturuyorduk.
"Hı, başım ağrıyor"
"Salaksın, bir erkek için neden ağlıyorsun? Benim için bile ağlama. Güzelim gözlerini kızartmaya değer mi?"
"Ah, bilmiyorum"
Koluna daha sıkıca sarıldım. Kai saçlarından öpünçe duraksadım.
"Herşey için teşekkürler, artık eve gitsem iyi olur"
"Tamam, kendine dikkat et! Ağlama sakın!"
"Tamam eve dikkatli git"
"Emredersiniz, Anne"
Koluna geçirdim. El saladıktan sonra eve girdim annem ağladığımı fark etmişti üstüme gelmemişti. Pijamalarımı giyinip yatağa girdim başımın ağrısı daha artmaya başladı.