KAVGA

26 1 0
                                    

Poyrazın kollarından kendimi zorlayarak ayırdım ve tam karşısına geçtim. Gözlerinden ve yüz hatlarından gerildiğini anlamıştım. Her an her şeye karşı tedbirli gibi gözüküyordu. Benimse bakışlarım donuktu. Hissizleşmiştim ve ben de her an her şeyi yapabilirdim. Poyrazın tanıdığı eski Aleyna yoktu karşısında. En azından şu anda. Sesim çok güçsüz çıkmasına izin vermeyerek 'Neredeydin?' diye bir soru sorabildim sadece. 'Moskova' diye bir karşılık gelince ne kadar hissizim desem de bi kıskançlık hissi kapladı vicudumu. Ulan gerizekalı senin bu tiple bu yakışıklılık, bu umursamaz tavırlar, bu çekicilik diye kaptırmış gitmeye başlamıştım ki iç ses sağolsun kendime gelmemi sağladı demeyi ben de çok isterdim ama benim bir iç sesim yok. Kitaplardaki o her şeyden habersiz hayal aleminde yaşayan bir kız da değilim o yüzden kendimi durdurmak zorunda kaldım. Neden gittin deye sordum bu sefer. Sanki bunu sormamı bekliyromuş gibi anlatmaya hazırlandı.

'Babam olacak o adi herif yüzünden. Bıçaklanmamı fırsat bilerek beni Moskova ya gönderdi. Aleyna sana yemi...'

' Bu kadar yeter' diyerek lafını kestim. ' Benim neler yaşadığımı biliyormusun?' konuşmaya çok sakin başlamıştım ve bu beni bile şaşırtmıştı. ' O boş mezarın başında ne hallerdeydim biliyormusun ?' sesim yükselmeye başlamıştı ' Sen yokken ben neler yaşadım ya 3 ay o lanet hastanede kadım. O lanet ilaçları almak zorunda kaldım. Ben sana söyliyim sinir hastası oldum Poyraz ve sen zaten benim hastalıklı zavallı ve zayıf bi kız olduğumu biliyordun. KALDIRAMIYCAĞIMI BİLİYODUN. LANET OLSUN Kİ BİLİYODUN.  Delirdim Poyraz her şey üstüme gelmeye başladı. Başkan bir taraftan ailem bir taraftan. Her kese bir şeyler demeye başladı. Herkese yalan söylemeye başladım iyiyim diyerek ama Poyraz iyi falan değilim. Berbat haldeyim ve daha da kötü olmaya devam ediyorum. ' Sinir krizi geçiriyordum yine ve yine. Sonum hastanede olacaktı. Poyraz 'a baktım gözleri korkuyla açılmış ve dolmuştu. Onu öyle gördükçe daha da götü olmaya başladım. Odayı dağıtmaya devam ettim. Acı hissettmiyordum. Elimin kanadığını fark edince bi an durdum ve yerdeki aynanın parçalarına baktım. Bir tanesini elime aldım ve bileğime dayadım. Poyraz bir adım atınca bir az kestim.Kanım yere damlamaya başlamıştı. Yüzümde resmen şizofrence denilebilecek bir gülümseme oluştu Poyraz a baktım. Dizlerimin üstüne çöktüm ve kesiği derinleştirdim. Daha damara gelmemişti diğer bileğime geçtim Poyraz ın ani bir hareketiyel bileğimi olduğu gibi kestim ve olduğu yerde kalmak zorunda kaldı. Çok fazla kanamam vardı ve Poyraz bariz bir şekilde korkuyordu. O da dizlerinin üzerine çöktü. Benim ağladığımı görünce ister istemez o da göz yaşlarını bırakmıştı. ' Bir tanem yalvarırım bırak şunu. Zarar verme kendine. Aleyna dayanamıyorum. 1 yıl boyunca ben de çok kötüydüm. Sana sarılamamak, öpememek, kokunla ciğerlerimi dolduramamak o kadar zor geldi ki. Her nefesimde seni özledim ben. Her akşam seninle yatıp seninle kalktım.  Sen benim hayatımsın. Sen olmadıktan sonra ben ne ypabilirim ki bu dünyada tek başıma. Lütfen bana bu acıyı yaşatma. Lütfen bebeğim.' Gözlerim kararmaya başlamıştı. Hala çok fazla kan akıyordu. Cam parçası elimden düştü. Görüşüm bulanıklaşmaya başladı. Ama yüzümde küçük bir gülümseme vardı. mırıldanarak ta olsa ' bana bebeğim demeni seviyorum' diyebildim ve kendimi yine karanlığa teslim ettim. 

POYRAZDAN****************************

Aşırı derecede bir panik duygusu bütün bedenimi kaplamıştı. Bu kızın beni bu derece hislere sürüklemesi tuhafıma gidiyordu. Yere yığıldığı anda onu kucağıma aldım ve hastane yoluna girdik. Deli gibi kornaya basıp küfür ediyordum. Hastane ye varınca Aleyna yı hemen kucağıma aldım. Getirdikleri sedyenin üzerine bıraktım. Aleyna yı bir yere soktular ve beni içeri almıyorlardı. Sinirle duvara bir yumruk geçirdim ve olduğum yere oturdum. Düşünceler ister istemez beynime hücum ediyordu. Bir konuşma yapmamız gerekiyordu ama bu şekilde olacağını hiç tahmin etmemiştim. Deliye döneceğini biliyordum ama bu kadar olacağını hiç düşünmemiştim. Daha tedbirli olmam gerekirdi. Lanet olsun bunların hepsi benim hatam. Doktor içeriden çıkınca bir kaç bir şey zırvaladı dikkat etmesi gerek falan filan. 'Kayıtlarına baktım sanırım bir ara hastanede yatmak zorunda kalmış bir kaç kere de intihar girişimleri yüzünden sık sık geliyormuş. Son bir tanesinde zor kurtarmışlar az daha başarılı oluyormuş' deyince gözlerim i Doktora çevirdim ' adınız neydi' diye sordum tehtitkar bir sesle. İşin garip tarafı neden bu şekilde konuştuğumu bilmiyordum. Adam açık bir şekilde korkuyordu. Bunu anlayabiliyordum. Kekeleyerek ' Hakan ' dedi. Bakın Hakan Bey eğer o içerideki kıza en ufak bir zarar gelirse bu gün veya gelecekte bir gün bu hastane de ona bir zarar gelirse seni doğduğuna pişman ederim. Beni anladın mı? dediğim anda adam afallamıştı . Kafasını salladı ve koşar adım yanımdan ayrılınca odaya daldım ve bir küfür savurdum. Bebeğim uyuyordu ve ben onu rahatsız etmiştim. Poyraz diye mırıldandığını duydum ama tekrar uykuya dalmıştı bile. Tekli koltuğu yanına çektim ve oturdum. Çevreme bakındım. Benim aksime beyazdı. İğrenç diye mırıldandım. Beyazı kim sever ki. Hastaneler ve bir de şu lanet kokuları. Cidden sevmiyorum bu ortamı.     


SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin