1.BÖLÜM

84 6 4
                                    

Merhaba baya uzun bir süredir-1 yıl gibi-yeniden karşınızdayım. Bölüm atmamamın sebebi üşengeçlik. Ve ben bu sene teog mağduru olduğumdan da mağlum yazmaya vakit bulamadım. Umarım beğenirsiniz. Daha aktif olmaya çalıcam canımlar. :*

Medya da İrem.

Götümün titremesiyle olduğum yere mıhlandım. Aman allahım uyurken benden faydalanmaya mı çalışıyorlar? Yerimden zıplayarak kalkıp ne olur ne olmaz diye, odamdaki kafasına külotlu çorap giymiş, pis sapığa karşı kendimi savunmaya almıştım ki titreyen şeyin telefon olduğunu görünce kendimi rahat bıraktım. Demek benden faydalanmaya çalışan Süloymuş. Evet, telefonumun bir ismi var. Artık korkulu tecavüz sahnelerini izlememem lazım. Ciddi anlamda bilinçaltıma işliyor.

Heyecan ve gerilimli bir uyanıştan sonra yavaş adımlarla (ODAMDAKİ) lavaboya ilerledim. İşlerimi halledip gar dolabımdan bilek üstü siyah dar paça pantolonumu giyip, üstüme düz siyah salaç bir tişört geçirdim. Altına da siyah converse'mi giyip bugün de kombinimi oluşturmuş olmuştum.

Sadece siyah.

Saçlarımı salınık bıraktıktan sonra odamda ki makyaj masası olarak adlandırılan ama makyaj malzemesi haricinde her şeyi barındıran masama yönelip her zamanki parfümümü sıktım. Üzerinde olan kitabı da elime alıp kendimi odadan dışarıya attım.

Aşağı kata inip annemlere gözükmeden bahçeye inecektim ve hamağa yayılıp kitabımı okuyacaktım. Hayatın benim için olan anlamı tam da bu.

Merdivenlerden inip açık olan bahçe kapısına geçecektim ki annemin "İrem" diye seslenmesiyle olduğum yerde durup topuklarımla arkama döndüm.

"Kahvaltı yapmayacak mısın?" yüzüme bir tebessüm yerleştirip "Aç değilim." dedim.

Annem bana yaklaşıp omuzlarımdan tutarak masaya götürdü. Ne kadar tepinsem de "Ağzına acı biber sürerim." dediği için koşarak masadaki yerimi aldım. Yapmadığı şey değil sonuçta. Psikopat karı.

Önümde ki kahvaltılılara bakıp salam tabağını olduğu gibi önüme çektim. Sanırım hepsini mideme indirebilirdim. Çatalımı salamlardan bir tanesine batırıp ağzıma götürürken masanın üzerinde ki telefonum çalmaya başladı. Evet harika(!) . Ben hangisini seçsem diye düşünürken ikisini de aynı anda yapmaya karar verip çatalımda ki salamı ağzıma atıp telefonu açtım.

"Oloo" ben yeni bir salamı daha mideme indirirken annem 'bu kız benden çıkmış olamaz' diye homurdanıyordu ona gözlerimi devirip Tuğçeyi dinlemeye başladım. " İroş sizde yemek var mı?"

" Yoğk boğğz oç yoğşıyoğorozz. Moğl mısooğn?"

"Ne dediğini tam anlayamasam da bunun var olduğunu varsayıyorum. Açım kızım ben aç. Annem zayıflıcaksın diye ot yediriyor resmen. Neyse gelirim az sonra. Nurten Teyzoşum en sevdiğim yemekleri yapar bana."

Ağzımda ki salamı yutup Tuğçeye hı hı tarzı bir şeyler diyip telefonu kapattım. Salamlar bitmişti. Daha ne yesem diye kahvaltılıklara bakarken bu sefer nutellayı elime aldım. Sanırım bitirebilirdim. Kapağı açıp tam parmağımı daldıracakken bir el buna engel oldu. Al işte evimizin beyinsizide masamıza buyurdu. Abim Özgür.

"Neredesin sen? Kahvaltı bitti kahvaltı. Hem o elinde tuttuğun ve senden daha değerli olan şeyi bana ver." Nutellayı almak için bir kaç hamle yapsam da almayı başaramayıp yenilgiyle başka şeyler atıştırıp masadan kalktım.

Kitap okuma işi de yaş olmuştu.

Kapı zilini duyup oraya doğru koşarak gittim ve Gül abla dan önce açtım.

GENÇLİK ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin