56. Bölüm - İyileşme
Ron ve Hermione aralarında fazla konuşmadan Bakanlık'ın ana giriş salonunda duruyorlardı. Son iki saattir burada bekliyorlardı. Damien ve Ginny ile birlikte varmışlardı ama Profesör Dumbledore onların duruşmaya gelmesine izin vermemişti. Onlar da Harry'e ne olduğunu öğrenene dek eve geri dönmeyi reddetmişlerdi ve o yüzden ana giriş salonunda beklemeye karar vermişlerdi. Seherbazlardan aldıkları keskin bakışların ardı kesilmemişti. Ron yalnızca onlara kaşlarını çatarken Hermione fazla kaba olmamaya çalışıyordu.
"Sence ne kadar daha sürecek?" diye sordu Ron sessizce.
"Bilmiyorum" diye cevapladı Hermione.
İkisi de Harry'e yardım etmedikleri için korkunç hissediyorlardı. Profesör Dumbledore'a her şeyi, yani Harry'e Hortkulukları yok etmede yardım ettiklerini itiraf etmişlerdi. Fakat Büyüceşûra'nın önünde, bu ortaya çıkan şey daha da fazla probleme sebep olacağı için ifade veremeyecekleri söylenmişti.
Ron hareketsiz kalmak için fazla tedirgindi ve volta atmaya devam etti. Hermione kendisini ona bir şey söylemekten alıkoydu. Sonunda salona yaklaşan, çıkışa doğru yol alan bir kalabalığın akışını gördüler. İki genç çocuk çabucak onlara duruşmada ne olduğunu söyleyecek birini bulabilirler mi diye görmek için ileri atıldılar.
Tanımadıkları birçok yüz gördüler. Ron ve Hermione ortalıkta biraz tuhafça dikilip, Damien ve Ginny'i gözleriyle yakalamaya çalışarak durdular. Ron nefesini çekerek Hermione'nin elini yakalayıp tuttu. Hemione onun kime gözlerini diktiğini görmek için o yöne baktı ve kendi ağzının şok ve şaşkınlık içerisinde açık kaldığını hissetti. Neville iki yanında iki kişiyle birlikte yürüyordu. İki yetişkinin kolları onun omuzları etrafına sarılmıştı. Ron ve Hermione bu iki kişiye gözlerini ayıramayarak bakakaldılar. Kesinlikle Frank ve Alice Longbottom'dılar. Longbottomlar Bakanlık'ı terk ederken,sersemlemiş bir sessizlik içerisinde izlediler.
"Ne oluyor..." demeye başlarken Ron, Percy ve Ginny'le beraber yürüyen babasını gördüğünde lafının kalanını kısa kesti.
Hermione ve Ron onlara doğru koştu. Hermione gözlerini ona büyük bir gülümseme veren Ginny'ninkilerle kilitlerken kalbinin hopladığını hissetti.
"Ginny! Ginny ne oldu?" hem Ron hem Hermione bir heyecan ve sinir karışımıyla ona bağırdılar.
Ginny gülümsemeye devam ediyordu ama hiçbir şey söylemedi. Arkasından gelen birine bakmak için etrafında döndü. Ron ve Hermione onun bakışını takip ettiler ve devasa bir rahatlamayla nefeslerini çektiler.
Harry'nin etrafında küçük bir grupla beraber yürüdüğünü gördüler. Etrafına sarılmış, Neville'e benzer şekilde, annesi ve babasının kolları vardı. Damien yanında yürüyordu, yorgun yüzüne yapıştırılmış bir sırıtma vardı. Sirius ve Remus, James ve Lily'nin iki yanındaydı. Hepsi de cehenneme gidip geri gelmiş gibi görünüyorlardı.
Onların daha yakına gelmesini beklemeden, Ron ve Hermione onlara doğru atıldı. Harry çalı gibi saçları olan kızın ona doğru koştuğunu görmek için tam zamanında başını kaldırdı. Hermione kendisini ona atarken kendini hazırlama fırsatı bulamadı. Hırpalanmış ve yaralı vücudu ani kucaklamaya itiraz ederken birazcık nefes kesti. Hermione ondan ayrıldı ve ona utanarak baktı. Öyle yapmayı kastetmemişti ama onun Bakanlık'tan dışarı özgürce yürüyüşünün görüntüsü Hermione'yi düşünmeden hareket ettirmişti.
"Üzgünüm" fısıldadı ona.
Harry ona sadece yorgunlukla gülümsedi, pek suçlamıyordu. Ne kadar yorgunluktan bitap olduğundan, hatta ayakta kalmak için bile şu an mücadele ediyor olduğundan kızın haberi yoktu. Ron da Hermione'nin yanına gelmişti. Gözleri parlayarak Harry'e bakıyordu ve onun da sarılmaya yakın olduğu aşikardı. Fakat ona pek de ne söyleyeceğini bilemeyerek yalnızca gülümsemekte karar kıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Karanlık / The Darkness Within (1.cilt)
FanficYa Kılkuyruk, Voldemort'a Potter'ların saklandıkları yeri söylemeseydi, ya bunun yerine Harry'i ona götürseydi ne olurdu? Karanlık Prens Üçlemesi'nin ilk cildi, bir Karanlık Harry hikayesi. *Bu hikaye Kurinoone'a ait The Darkness Within'in Türkçe çe...