O.B-3-

107 5 1
                                    

Saat baya geç olmuştu ama benim buradan ayrılmaya hiç niyetim yoktu. Bana en iyi gelen yer burası. Almilanın aramalarına cevap vermedim. Onlarında gecelerinide mafetmek istemiyordum. O sırada yanıma biri oturdu. Kafamı yavaşça çevirip kim olduğuna baktım. Bu oydu. Topraktı. "Sen" dedim. Beni susturup sadece "dinle" dedi. "neyi" dedim.

"Denizin sesini, insanı rahatlatan, huzur veren o güzel dalgaların sesini dinle."

"O huzur veren dediğin dalgalar bana huzur vermiyor artık. Sadece tek yaptığı bana eski anılarımı hatırlatmak. Dahada acı çekmemi sağlıyor. Dahada canım yanıyor ama yinede buraya geliyorum. Onları unutmak istemiyorum. Onları tekrar tekrar hatırlayıp, bana nefesimden bilene daha yakın olmalarını istiyorum." O sırada gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı ama buna rahmen devam ettim. "Bunları sana niye anlatıyorsam. Daha ne acılar çektiğimi, ne yaşadıklarımı bilmiyorsun. Bence bilmemeye devam et. Bilipte benim için kendi canını sıkma."

"Ağlama. Ne acılar çektiğini, neler yaşadığını bilemem ama bana anlatıp rahatlayabilirsin." dedi. Ben çekip gider sanmıştım ama o aksine anlatmamı istiyor. "Seni daha tanımıyorum bilene. Ayrıca sana gıcık oluyorum. O gün yaptığını da unuttuğumu sanma. Onun intikamını da alacağım."

"Merak etme bende sana bayılmıyorum ama seninde üzülmeni istemiyorum. Bir yanım bırak git diyor ama bir yanımda kalmamı söylüyor." dediğinin ardından elini omzuma attı ve beni kendine çekti. Bu yaptığına hiç bir şey demedim çünkü buna ihtiyacım vardı. Her zaman yalnız kalmaktansa, birinin yanınızda olması bile yetiyor. Başını bana çevirip "anlatmanı bekliyorum" dedi.

"Hayır anlatmak istemiyorum. Hem sen dinle dememişmiydin. Bende senin dediğini yapıyorum ve sessizce dinliyorum."

"Tamam sessizce dinle ama birine anlatmak istediğinde ben her zaman seni dinliyor olacağım." Başımı tamam anlamında salladım ve gözlerimi yavaşça kapattım. Kolları çok huzur vericiydi ama uyandığımda eski kötü halimize geri dönecektik. Bu kadar birbirimize iyi olmayacaktık. Onun kollarının arasında uyuya kaldım...

=TOPRAK=

Kollarımın arasında uyuya kaldı. O kadar huzur veriyor ki bu tarif edilemez bir duygu ama gün geçtikçe dahada kötü oluyordu. Kendini her gün daha çok yıpratıyordu. Anlaşılan bugün üzüleceği bir şey olmuştu ama anlatmak istemedi. Sadece masumca uyudu. Ona hiçbir zaman bu kadar yakın olmamıştım. Hep bugünü hayal etmiştim en sonunda kollarımın arasındaydı. Onu daha iyi görebiliyorum. Yüz hatlarını tek tek ezberledim. Eğer bir gün ondan uzaklaşırsam onu unutmak istemiyorum, her an her dakika onun yüzünü hatırlamak istiyorum. İşte yaşama sebebim bu diyebilirim. Ellerimi yavaşça saçlarına götürdüm. İlk tereddüt etsem de cesaret alıp ellerimi saçlarında gezdirdim. Evet bu huzur vericiydi. Hava gittikçe soğumaya başladı. Daha çok üşümesin diye yavaşça kucağıma aldım ve alnına küçük bir buse kondurduktan sonra arabaya doğru ilerledim. Bu yaptığımı görseydi beni kesin öldürürdü. Çok hırçın olsun ama bu hali daha çok hoşuma gidiyor ve beni daha çok ona bağlıyordu. Arabanın ön kapısını açıp yavaşça koydum. Bende sürücü koltuğuna geçip onu izlemeye başladım hala uyuyordu. Yavaşça kıpırdanmaya başladı. Sayıklıyordu. "SENDEN NEFRET EDİYORUM" dedi. Ne dediğini anlamaya çalışırken "Yaman" dedi. En sonunda anladım bahsettiği kişi Yamandı. Bu söyledikleri benim mutlu olmamı sağladı ama onun üzüldüğü her halinden belli oluyordu. Tabi onun bu hali de beni üzüyordu. O sırada uyandı. Şaşkın gözlerle etrafına bakınmaya başladı. Ardından bana dönüp "ben nasıl buraya geldim" dedi. Ona her şeyi anlatmayacağım. İlk korkutmam lazım, sonradan gerçeği anlatırım. "Nasıl hatırlamazsın dün neler yaşadık." Dediğimle gözleri irice açıldı. Tabi ben ise pis pis sırıtıyordum. Bir süre bu oyunu devam ettirip en sonunda her şeyi anlatırım. Tabi o anlattıklarımdan sonra beni yaşatırsa.

OYUN BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin