=ALMİLA=
Telefonumun sesiyle uyandım hemen açıp kulağıma götürdüm.
"Alo iyi günler, Almila hanımla mı görüşüyorum."
"Evet benim."
"Şu anda bir yakınınız hastahanede. En son sizinle konuştuğu için sizi aradım."
"Peki kim?"
"Cemre Taşdemir."
"Neeee! Durumu nasıl, iyi mi, nasıl olmuş, ne zaman olm-"
"Lütfen biraz sakin olun. Buraya gelseniz iyi olur."
"Tamam. Hemen geliyorum. Hangi hastahane?"
"__________ Hastahanesi."
"Tamam" dedikten sonra hazırlanıp evden çıktım. Hastahaneye geldiğimde Cemrenin nerede olduğunu ve durumunu sordum. Ameliyathanede ve durumunun kritik olduğunu söyledi. Hemen Ameliyathane'nin önüne gidip beklemeye başladım. Ama bir türlü zaman geçmiyordu. Sanki bu sefer Cemre geri gelmiyecekmiş gibiydi. Gözyaşlarım yavaş yavaş yanımdan inmeye başlamıştı bilene. Hemen elimin tersiyle sildim ama yerine yenileri aldı. O sırada biri mendil uzattı. Kim olduğuna bakmak için yavaşca kafamı kaldırdım. Tanımadığım bir erkekti ama.....yüz hatları çok tanıdık geliyordu. Ben düşüncelere dalmışken "almak ister misin?" dedi.
"Teşekkür ederim" deyip elinden aldım. Yavaşca göz yaşlarımı sildim. O sırada konuşmaya başladı. "İçeride ki kişiyi tanıyor musun?" dedi. Tam cevap verecekken odalarn birinden "CEMRE" diye biri bağırdı. Yanımdaki çocuk hızla oraya doğru gitti. Ben de hemen arkasından gittim. Cemreyle ilgili bir şey biliyor olabilir. Odaya girdiğimle küçük çaplı bir şok geçirdim.Bu....Cemrenin yanında oturan çocuktu.
"Bırakın beni Cemreyi görmek istiyorum."
"Abi dur kalkamazsın. Zaten bıraksakda ayakların tutmuyor."
"Umrumda mı sanıyorsun ha Cemre orada yaşam mücadelesi verirken benim ayaklarım umrumda mı sanıyorsun" derin bir nefes aldıktan sonra yine devam etti. "Hemen tekerlekli sandalye getirin."
"Tamam" deyip odadan çıktılar. Ben hala şokun etkisindeydim. Hemen toparlanıp "nasıl oldu bu" dedim.
"Cemrenin iyi olduğunu öğrendikten sonra sana herşeyi anlatacağım ama şimdi sus."
"Nasıl susabilirim, Cemre orada yatarken" deyip hızlıca odadan çıktım. Sanırım biraz temiz havaya ihtiyacım var. Hemen bahçeye inip banklardan birine oturdum."=TOPRAK=
Tekerlekli sandalyeyi getirip beni hemen oturttular. Ardından Ameliyathane'nin önüne getirdiler. Yaklaşık yarım saat sonra doktor çıktı. Hemen yanına gittim."Durumu nasıl?"
"Şu anda bir şey diyemeyiz. Ama elimizden geleni yaptık, yapacak başka bir şey kalmadı. Gerisi onun elinde, ya gider yada gelir." Doktar yanımdan giderken hala şoktaydım. Doktarın son söyledikleri hala kulağımda yankılanıyordu. 'Ya gider yada gelir' nasıl yani herşey ona mı bağlıydı. Ya gelmezse, ya mutluluğa uçacağım deyip giderse. Onu daha yeni bulmuşken gidişine nasıl dayanabilirim ki. Ondan uzakken bir hiçtim. O yokken hiçlikle kalmayıp yavaş yavaş yok olurum. İşte buna dayanamam. O giderse bende giderim, kimsenin olmadığı bir yere ama benim gidişim mutluluktan değil, koca bir yalnızlık ve acıdan olur.***
Aradan bir ay geçmesine rahmen Cemre hala uyanmamıştı. Uyanmamak için direniyor gibiydi. Ya uyanıp beraber mutlu olacaktık, yada o mutluluğa uçup gidecek, ben ise acılarımla yanıp öleceğim. Herşey ona kalmıştı. Ben bunları düşünürken yanımda ki banka biri oturdu. Kim olduğunu görmek için kafamı çevirdim. Bu Cemrenin arkadaşı Almilaydı. Kesin yine olayın nasıl olacağını soracaktı ama bu sefer kaçış yok gibi gözüküyor.
"Artık anlatsan diyorum."
"Neyi" aslında anlamıştımda biraz salağa yatsam sıkıntı olmaz gibi. "Neyden bahsettiğimi ikimizde çok iyi biliyoruz."
"Tamam anlatacağım ama lafımı felan kesmek yok." Kafasını tamam anlamında salladı. Bende hemen anlatmaya başladım.
"Canım bir şeye sıkkındı okulda daha fazla durmayıp sahile gittim. O zaman Cemrede beni takip etmiş. İşte beraber kahvaltı felan yaptık. Sonra borwling oynamak için yola çıktık. Yolda Egehan'ın kavga ettiğini görünce arabadan indim. Onları ayırıp Egehanla birlikte arabaya gelip bindik. Cemreye eve bırakayım dedim ama bende sizinle gelmek.istiyorum deyince bende tamam dedi. Zaten Egehana sinirliydim arabayı hızlı sürüyordum. Sonradan arabanın frenlerinin tutmadığını anladım. Sonrası ise karanlık ve acı." Almilanın konuşmasına fırsat vermeden yanından ayrıldım. Hemen Cemrenin kaldığı odaya gittim. Etrafıma bakıp kimsenin olmadığından emin olduktan sonra odaya girdim. Cemre yatakta öyle uzanmış yatıyordu. Bu bir ay boyunca çok zayıfladı. Ama hala uyanmamakta ısrarcı. Hemen tekerlekli sandalyeyi yanına sürdüm. Yanına gittiğimde elini elimin arasına aldım. "Belkide bu son elini tutuşum olacak yada seni sonkez görüşüm olacak. Ama artık dayanmaya gücüm kalmadı. İçimde hep bir korku var, ya giderse diye. Işte ne yapacağımı bilmiyorum sensizlik çok acı veriyor. Ne olur beni bırakıp gitme. Beni hayata bağlayan kadın sensin, sende gidersen yaşayan ölü olurum. Toprak'ın üstünde bilene olsam sonuçta ölüden bir farkım olmayacak. Hemde bir kere ölmeyeceğim. Her gün seni hatırlayıp tekrar tekrar öleceğim." O sırada gözümden bir yaş damlayıp Cemrenin eline düştü. Hemen elini elimden çektim. Çıkmak için tam arkamı dönmüştümki "Toprak" dedi. Nasıl yani dönmüşmüydü. Tek başına mutluluğa uçmayıp, benimle mi kalmıştı. Hemen ona dönüp sarıldım. Ayrıldığımda da "gitmedin" dedim. "Evet gitmedim." Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmasına devam etti. "Aslında gidecektim. Mutluluğa uçmama çok az kalmıştı. Ama biri beni tutuyordu. Her uçurumdan atlayacağım sırada elimi tutuyordu. Ama ben gitmek istiyordum. Son kez elimi tuttuhiç bırakmak istemiyor gibiydi. Ama artık gideceğimi anlamıştı. Benimde kararım kesindi. Tam atlıyordum ki elime bir damla gözyaşı düştü. O zaman anladım ki onun bana ihtiyacı vardı. Bensiz yapamayacakmış gibiydi. Yavaşca ellerimi bıraktı. Ama benimde kararım değişmişti. Gitmeyecektim. Onunla gelecektim. Bu sefer ben tuttum elini ve onun sayesinde geldim." Cemre bunları anlatırken ben şok olmuştum. Yani benim sayemde gelmişti, beni bırakıp gitmemişti. Ben pes ettiğimde o bana tutunmuştu ve beni tekrar hayata bağlamıştı. O benim ona ihtiyacım olduğunu ve bana tutunup geri gelmişti. Her şeyin bir anda kül olup gideceğini sandım. Bu ateş hiç sönmiyecek gibiydi. Ama Cemre bu ateşi yok edip yaralarlada olsa yaşamamızı sağladı...=CEMRE=
Aslında uyanmasam bile konuşulan herşeyi duyuyordum. Toprak'ın bana ihtiyacı vardı. Benimde ona ihtiyacım vardı. Tıpkı Cemrenin Toprak'a hasret kaldığı gibi...Sen ruhumda Cemre diye
damladıktan sonra
Ben bu bende neyleyim...
Aşk da sen
Hasretde sen
Ben de sen...
-MEVLANA-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BİTTİ
Romance-KESİT- Sizce artık yaşamam için bir sebep kaldı mı ? Bence artık kalmadı. Bu gidişin ardından bende gideceğim bu sefer o uçurumdan acılar ve terkedilmişliğimle birlikte atlıyacağım. Sonunda bir uçurumun kenarına vardım. Ellerimle hızlıca gözyaşları...