Ukul, o gece Tilda'yı hastane görünce boş durmadı. Sürekli Tilda ile ilgilendi, Tilda hastane köşelerinde harap olmuştu, midesi bulanıp duruyordu tüm gece lavaboya taşındı. Ukul, Tilda'nın hastanede kalmasının iyi olmayacağını söyledi ve Tilda ona yüksek sesle bağırdı.
-Ne yapmamı bekliyorsun Allah'ın cezası?! Babam hasta.
Tilda Ukul'un göğsüne yumruklar atıyordu ki Ukul, Tilda'ya zorla sarıldı. Tilda Ukul'un kollarından kurtulmak için biraz hareket ettikten sonra Ukul'un kocaman kollarının içinde hareketlerinin beyhude olduğunu anladı ve kendini Ukul'un kollarına bırakıp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Duyguları altüst olmuştu. Bu kadar yükü taşıyabilecek biri miydi ki Tilda? El bebek gül bebek büyümüş ve şimdi de tüm bu olanlarla sınanıyordu. Hayatın adaleti böyle mi olacaktı? Tilda sığınacak bir yer aradı o an ve hiç şüphesiz o sığınak Ukul'un kucağı oldu.
Alper o anda hastaneye geldi ve Tilda'yı doktorla o halde görünce ne oluyor burada der gibi susarak Tilda'nın gözlerinin içine baktı. Tilda hemen ayağa kalktı ve Alper'e her şeylerin üst üste geldiğini duygusal bir boşluk yaşadığını ve o an yanında olan hastaneye sıkça geldiği için doğal olarak her gün gördüğü doktora sarıldığını söyledi. Alper fazla bir şey söylemedi ve Tilda'yla bir yemek yiyip hastaneden ayrıldı.
Ukul ile muhabbet etmeye başladılar. Tilda sığınağını bulmuştu ve artık Ukul'a ne yazık ki çoktan alışmıştı. Haftalarca Ukul ile iletişimi böylece sürdü. Kah ağladı, kah güldü en çok da ağladı, Ukul de onu sakinleştirdi, sarıldı. Meğer Tilda sarılmayı, sıcacık bir kucağı nasıl da özlemişti.
Lina, hastaneye Asım Bey'e ve Tilda'ya bakmaya gelmişti. Alper'in şahit olduğu sahneye Lina da şahit oldu ve Tilda'yı kolundan tutup bir hışımla bahçeye götürdü.
-Sen ne yapıyorsun Tilda?! Sana arkadaşlığım yetmedi mi ki bu şerefsizle sarılmış pozisyonda seni buluyorum?! Ne oluyor Tilda?! İki üç kez ilgi gösterdi diye seni o şerefsizin kollarında mı bulacaktım? Hiç mi önemsemedin beni, hiç mi görmedin gözlerimdeki sana olan aşkımı. Senelerdir içimde yaşarken ben, sen Alper'le beraber oldun. Şimdi de bu herifle mi Tilda? Beni görmemeye devam mı edeceksin? Bu hep böyle mi sürecek?!
-Lina sen neler söylüyorsun?
-Sana âşık olduğumu söylüyorum. Ne o? Kızım diye aşkımı görmezden mi geleceksin. Senden hiçbir şey istemiyordum fakat artık dayanamıyorum bunlara şahit olamıyorum artık.
Tilda arkadaşına sarıldı. Lina elleriyle Tilda'yı itti ve arkasını döndü. Tilda, Lina'ya arkasından sarıldı ve bırakmadı. Lina öylece kalakaldı. Tilda'nın dudaklarından şu sözler döküldü:
"Lina, kendimi bildim bileli yanımdaydın, teşekkür ederim. Her kötü anımda yanımdaydın, teşekkür ederim. Yağmurlu günlerde şemsiyemi getiren hep sen oldun, teşekkür ederim. Sırlarımı paylaştığım, tek güvendiğim kişi oldun, teşekkür ederim. Ama hal böyleyken beni bırakıp gidecek misin? Sen benim en iyi arkadaşımsın Lina. Sensiz yaşayamam ama duygularını da kabul edemem. Yanımda kal, Lina. Eğer yanımda kalman sana acı verecekse, ben seni beklerim. Bir ömür beklerim. Dönmeni beklerim Lina."
Tilda gözyaşları içinde hastaneye koştu. Babasının odasına gitti ve babasına sarıldı son bir kez. Babasının bedeni soğuktu. Çok soğuktu.
Artık Tilda hem arkadaşsız, hem babasız hem de annesiz kalmıştı ama henüz bundan haberi yoktu. Eve gittiğinde annesinin bırakmış olduğu mektubu görecekti ve bir vurgun da oradan yiyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebeğimin Annesi
Narrativa generaleUkul bir hastanede doktordur. Bir gün bebeğinin olmayacağını öğrenir. Bakalım ne yapacak? Tilda el bebek gül bebek büyümüş bir kızdır. Hayatı bir gün orta yerinden kırılır. Bunlarla nasıl baş edecek? Lina, Tilda'nın küçüklükten beri arkadaşıdır. Lin...