Bölüm6:Mordachai

1.3K 66 2
                                    

...............
ELİS
...............
Bu ilkti bu ilk güvensizlikti bu Edis'i ilk yalnız bırakışımdı. En çok güvendiğim insan benden sır saklıyordu. Her şeyimle beni bilen insan benden sır saklıyordu..!!!Her şeyle baş edebilirdim ama bununla.......sanmıyorum. Edis ile bu hayata girdiğimizde bir söz vermiştik "İyi olmayan bu dünyada bizde iyi olmayacaktık." ama son zamanlarda Edis ve ben çok taviz veriyorduk. Belkide artık çıkmaz bir sokağa girdiğimiz içindi. Ama bu değişecekti bu Edis'in yaptığı son noktaydı. Bu belirsizlik yüzünden verilen son tavizdi!!!
.................
EDİS
.................
Ve gitti... Taksiye binip gitti. Beni yalnız bırakıp gitti... Bu Elis ile aramızdaki ilk güvensizlikti. Belki de son olmayacaktı. Çünkü bir kere güvensizlik başladı mı önüne geçmek çok zordur. Kimdi hatalı olan??? Ondan ilk defa sır saklayan ben mi? Yoksa ne olursa olsun asla yalnız bırakmayacağım diyen o mu? Kimdi hatalı olan??? Bizi buraya getiren neydi?? Yolumuzdan sapmamıza neden olan, taviz vermemize sebep olan neydi??? Bu evrende beni ondan başka kimse yenemezdi. Evet yenemezdi!!! Birlikte çok güçlüydük. Ama bir o kadar da birbirimizin en büyük zayıflığı!!!! Bizi biz yapan aramızdaki bu bağdı. O benim diğer yarım,ikizim. Düşmanlarımızı korkutan da umutlandıran da birbirimiz için her şeyi yapabilecek olmamızdı belkide?!? Peki şimdi ne olacaktı??
...
Elis gittikten kısa bir süre sonra kendime geldim ve arabama doğru yöneldim. Arabama giderken bana hayretle bakan gözleri,fısıldaşmaları hatta arkamdan bağıran Mira'yı bile umursamadan gittim. Arabaya bindiğinden son sürat bastım gaza. Hızı tüm bedenimde hissedene kadar bastım gaza.
..................
RÜZGAR
..................
Az önce ne olmuştu orada. Edis ve Elis ikizler ilk defa ters mi düşmüştü?!?!? Ama ne için??? Mira yüzünden olamazdı. Elis bu kadar küçük bir şeyi önemsemezdi değil mi???? Yoksa Ateş ve Edis'in konuşmasını dinlerken Edis söylediği sır mıydı aralarını açan?!? Şaşkınlıkla önce Elis'in sonra da Edis'in gidişini izledim.
................
MİRA
................

Her şey çok karıştı. İlk önce Ateş'in çarpmaları sonrada bu. İkizler kavga etti... Ne için?Buradaki benim rolüm ne peki? Sorularımın cevabını almalıydım.Bana kalırsa sorularımın cevabını verebilecek çok az kişi var. Elis, Ateş hayatta bu ikisine soramazdım. Özellikle Ateş'in yaptıklarından sonra.Peki ya Edis?? Evet ona sorabilirim.Ben bu düşünceler yığınına girmişken Elis çoktan gitmişti. Edis ise arabasına yönelmişti. Arkasından bağırdım daha ne diyeceğimi bile bilmeden. Bildiğim tek bir şey vardı.O da bu işte bir rol aldığım. Bunun cevabını öğrenmeliydim bunun için Edis'in arkasından bağırdım.

"Edis. Dur. Bekle." dememe rağmen arkasına bakmadan gitti. Şuanda ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Biri beni bu dipsiz kuyudan çekip almalı.
................
EDİS
................
Gaza ölümüne basıyordum. Ama nereye gideceğimi ne yapamacağımı bilmeden. Sonunda eve gitmeye karar verdim. Eve gittiğimde hava kararmıştı. Elis hala yoktu. Odama çıktım. Okul formalarımı üzerimden çıkardım. Banyoya doğru yavaş adımlarla gittim. Soğuk suyu açıp altına girdim. Soğuk suyu tüm bedenimde hissettim. Belki bir saat böyle soğuk suyun altında hareketsizce kaldım. Düşündüm. Doğru mu yapmıştım?? Elis'i korumak isterken aslında Ateş'i mi korumuştum???
...
Banyodan çıktığımda evdeki sessizlik hala devam ediyordu. Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra Elis'i aradım ama açmadı. Salona indim ve onu beklemeye başladım.
...
Bir tıkırtı duymamla irkildim. İçim geçmiş olmalıydı. Saat 02:00'yi gösteriyordu. Tıkırtılar Elis'in odasından geliyordu. Elis'in kapısı aralıktı. Yavaşça kapıyı açtım.
"Nerdeydin?"
Dediklerimi duymamazlıktan geliyordu. Derin bir nefes aldım.
"Elis nerdeydin bu saate kadar???"
Gene cevap vermemişti.
"Elis cevap ver!!!!!"
Hala cevap vermemekte ısrar ediyordu. Bir anda kolunu sertçe tutup kendime çektim. Kendime hakim olmamıştım beni sinirlendirmek için yapıyordu.
"Neredeydin Elis!!"
Sakindi. Hatta ifadesizdi. Bu Elis'te korktuğum ifadesizlikti. Annem ve babam öldüğünde de böyleydi. Bu öyle bir ifadesizlikti ki diğerlerine benzemiyordu
"Kolumu bırak".
Kolunu daha da sıktım. Sesimi yükselttim
"Elis cevap ver neerdeydin?!?!??"
Elis yüzüme iyice yaklaştı. Gözleri ifadesiz durgun bir şekilde
"SANANE" dedi
"Elis bana bak..."
Sözümü kesti,
"Ne ne ????? Sen benden sır saklayabiliyorsun ama ben gittiğim yerleri saklayamıyorum öyle mi?????"
Histerikçe kahkaha attı. Sonra birden ciddileşti ve,
"Sen bana karışamazsın EDİS ÇAKIR!!!! Benden sır saklamanın bedelini ödeyeceksin. Her sırrın bir bedeli vardır. O yüzden aramızda sır olmamalıydı. Sırlar güvensizliği getirir Edis!!!!" 
Bunları söylerken bağırıyordu. Sonra aniden kolunu çekip kurtardı. Bembeyaz teni kızarmıştı. Görmesem bu kadar çok sıktığımın farkında olmayacaktım. Söylediklerine sinirlenmiştim. Çünkü haklıydı. Bu gerçek canımı acıtmıştı sanırım. Elis'in boğazını temizlemesiyle irkildim.
"Elis kolun..."
"Odamdan defol!!!!" Onu dinlemeden kolonu nazikçe tuttum ve kızarıklığa bakmaya çalıştım ama elini sertçe çekti. Daha fazla üzerine gitmek istemedim ve koluna bakması için odadan çıktım.
.................
ELİS
.................
Eve geldiğimde Edis koltukta uyuyordu. Sessizce yukarı çıktım ama yinede beni duymuştu. Odama gelip hesap sormaya başladı. Kendime bir söz vermiştim. Taviz vermek yok!!!! Bu Edis için de geçerliydi. Onu odamdan kovduktan sonra koluma gözüm kaydı ama umursamadım. Yatağıma uzanıp tavana gözlerimi diktim.
Edis yolumuzdan sapmıştı. Bunun en büyük kanıtı Mira'ydı. Bu hayatta aşka yer yoktu. Zaten aşk diye bir şey yoktu. Duygu denen şey sadece kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir zayıflıktı. Edis geri getirmek bana düşmüştü. İntikamımızı almak için artık harekete geçmeliydik ama gerçekten harekete geçmeliydik.
...
Uyandığımda güneş daha doğmamıştı. Yataktan isteksizce kalktım. Banyoya yöneldim. Soğuk suyu açıp küvetin dolmasını beklerken üzerimdekileri yavaşça çıkardım. Elimle suyu kontrol ettim. Suyun içine bedenimi yavaşça bıraktım. Bu soğuk canımı yakıyordu. Soğuk suyu tüm bedenimde hissedene kadar suyun içinde kaldım. Belki yarım saat belki bir saat...
...
Salak okul formalarını elime aldım. İsteksizce giydikten sonra arabanın anahtarlarını aldım ve okula gitmek için yola koyuldum. Edis mi???? Artık bir alarmlı saat edinmesi gerekecekti.
..................
EDİS
..................
Ding !!! Dong!!!! Ding!!!! Ahhh nerede bu lanet telefon. Gözlerimi açmadan arıyordum telefonu. İşte buldum!!?
"Alo!!!
"Edis neredesin oğlum ya"
"Giray sen bana oğlum mu dedin?!?"
"Takıldığın şey bu mu?!?"
"Evet."dedim umursamazca.
"Neredesin okula gelmeyecek misin??"
"Okul mu ??? "
Saatte baktığımda 9:30 a geliyordu. Elis beni uyandırmamış mıydı ????
"Geliyorum." deyip telefonu yüzüne kapattım.
Yataktan fırladım. Kısa sürede üzerimi değiştirip aşağıya indiğimde araba yoktu.
Araba yok muydu ???? Ahh Elis.....
.................
ELİS
.................
Teneffüs zili çaldığında bahçede Güneş ile oturuyorduk. Bahçenin kapısından taksiyle gelen Edis' i görünce histerik bir şekilde kahkaha atmaya başladım. Güneş şaşkınlıkla bana bakarken Edis sinirle yanıma geldi. Parmağıyla beni göstererek.
"Sennnnnn!!!!!!" 
Bunu dedikten sonra sustu ve okulun içine girdi. Bunu bekliyordum. Benle okulda kavga etmek istemiyordu. Bu sadece bir başlangıçtı.
...
Sınıfa çıktığımda Ada dün verdiği Kamp kağıtlarını topluyordu. Bana geldiğinde
"Ahh bekle." dedim tüm yapmacıklığımla.
Kağıtları çıkarıp bir kalemle önce Edis'inkine sonra benimkine imza atıp ona uzattım. Yüzüm ifadesizdi. Ada Şaşkınca bana bakıyordu. Tereddütle elimdekileri aldı. Tam gidecekken
"Ada kamp yerini seçtiniz mi?" Dedim en masum halimle gözükmeye çalışarak.
Bana gene tüm şaşkınlığıyla bakıyordu.
"Şey...hayır."
"Güzel ben seçmek istiyorum!!"
Ada şaşkın ve heyecanla," 
"Ahhh tabi ki bu kadar istekli olmana çok sevindim. İstediğin yeri seç." dedi ellerini heyecanla açarak.
"Çok istekliyim." diyerek göz devirdim.
İşte bu da tamamdı!!!!
...
Cuma akşamı Kamptan önceki akşam
...
Kamp yerini seçmiştim. Benim dediğim yeri onaylamışlardı. Aslında onaylamak zorundalardı. Her neyse yarın sabah erkenden okulda toplanıp okul otobüsüyle kamp alanına gidecektik. Kamp için lazım olan her şeyi almıştım. Çadır,tulum ve ıvır zıvır. Bu kamp benim için gerçekten büyük bir fırsatı bunu batıramazdım.
...
Sabah 5:00 de kalktım. Bu sabah Edis'i de uyandırıcaktım çünkü tüm plan onun içindi değil mi?? Ama önce ben hazırlanmalıydım. Jean salopette şort tulum ve içine siyah beyaz çizgili mini bir bluz giydim. Altına ise siyah botlarımı. Göz ve dudak ağırlı bir makyaj yapıp saçlarımı doğal bıraktım ve işte hazırdım. Şapşal ikizim Edis'i uyandırmak için odasına gittim. Elimle omzunu sallayarak uyandırmaya çalıştım 4-5 sarsıntıdan sonra Şaşkınca uyandı
"Sen az önce beni insanca mı uyandırdın.!!!!"
Ona umursamazca bir bakış attım.
"Al işte Mira'ya açılmak için bir fırsat...... Ov doğru ya artık öyle bir şansın olmayacak. " demek istediklerimi anlamadığı o şapşal surat ifadesinden belliydi.
Elimi ona doğru hafifçe attım.
"Her neyse hadi hazırlan."

İNTİKAM İKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin