Bölüm3:Küçük Oyunlar

2.3K 98 2
                                    

Multimedia Kamer ve Ateş
..............
RÜZGAR
...............
Burayı sevmiştim her şey güzeldi. Ama aklım hala Elis'te idi. Elini kestiğinden beri okula gelmemişti. Onun için çok endişeleniyorum. Sanki okul onsuz sıkıcı geçiyor gibiydi. Görende 1. sınıftan beri aynı sınıfta sanır. Ama bugün ondan haber alacağım. Acaba Edis'e mi sorsam. Ee artık şansımızı deniyeceğiz. Güne bu düşüncelerle uyandım ve yataktan kalktım. Banyoya girdim. İşlerimi hallettikten sonra okul kıyafetlerimi giydim. Merdivenlerden aşağıya Elis'ten bugün haber alma umuduyla hoplaya zıplaya indim. Hazır olan kahvaltı sofrasının başına geldim. Annemin yanağından öptüm. Günaydınlarımı ben anneme annemde bana ilettikten sonra sofraya oturmadan ağzıma bir şeyler tıkıştırdım. Kahvaltı yapmamak için annemin yanından jet hızıyla geçerek evden çıktım. Biliyordum ki eğer yavaş çıksam kahvaltısız olmaz diye tutturacaktı. Arabama bindim. Okula giderken aklıma yine Elis geldi. Elis ben ve Mira'yı sevgili zannetmişti. Ağzımızı yokladığını anlamamıştım. Ta ki Oktay'ın o gittikten sonra ağızımızı aradığını söyleyene kadar. İlk geldiğinde açıkçası beni kıskandı sandım. Tabi ki böyle bir şey yoktu. Beni niye kıskansın ki? Yanımızdan ayrıldıktan sonra ondan gözlerimi alamadım. Edis'in yanına gitti. Ona bişeler söyledi. Sonra Ateş denen kız Edis'in dudağına yapışınca Elis bu tarafa doğru Mira'ya baktı. Sonrada Ateşle Edis'i ayırdı. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi Edis'in Mira'dan hoşlandığı... Ama hoşlanıyor gibi de durmuyordu.! Bu Elis tuhaf bir kız. Ben bunları düşünürken okula gelmiştim bile. Arabayı park edip arabadan indim. İndiğimde bazı sesler duydum ve o tarafa ilerledim. Ara sokakta Kamer ve adamları vardı. Kamer
"Ne demek Elis'ten haber alamadık lan."
"Abi ne yapalım. Biliyorsun Edis abiyi. Nasıl soralım???"
"Ben size İlayday'la Aleyna'ya yakın olun demedim mi lan."
"Abi onlarda hiç bişe bilmiyorlar.Elis zaten bir tek Güneş'le böyle şeyleri paylaşıyordu."
"Güneş'le de kavga etti." 
Duvara bir yumruk attı ve devam etti.
"Lanet olsun onun için her şeyi yapıyorum ama yaranamıyorum."
Bir tane çocuk tereddütle,
"Abi."dedi .
Kamer,
"Ne."diye bağırdı çocukta,
"Evine gitsen. Bir süpriz yapsan." Kamer birden sinsice gülerek ,
"Güzel fikir. Bugün Elis'ime gidiyorum."dedi . Adım seslerini duyunca oradan uzaklaştım. Okula girdim ve hızlıca sınıfa çıktım. Oktay sırada oturuyordu. Yanına oturdum ve düşünmeye başladım. Oktay
"Ne oldu Rüzgar yok mu bize günaydın?"
"Ha aklıma bir şeye takıldı da kusura bakma Oktay." Dedim kafasını salladı ve
"Bizlik bir iş varsa"dedi gerisini anlamıştım zaten. 
"Gerek yok yinede sağol." dedim. Kalktım ve ben lavaboya gidiyorum diyerek aşağıya indim. İşimi hallettim. Elimi yıkarken yanıma Edis geldi. O da elini yıkıyordu. Aha dedim tam benlik şans hadi sor Rüzgar.
"Elis'in eli nasıl!"
"Sanane!!!" Bu cevabı bekliyordum ama söylememesini ummuştum. Ne demeliyim ne demeliyim hah buldum böylece bu konuyuda halletmiş olurdum.
"Zaten iyi olsa bile bugün morali bozulacak."dedim.Bunun üzerine Edis kafasını bana çevirdi ve, 
"Sen bizi tehdit mi ediyosun lan !!"Hemen yumruğunu sıktı bu ne şiddet merakıdır ya iki ikizde.
"Hayır!!!" dedim ve kafamla tuvalettekileri gösterdim. O da hemen tuvaletti boşalttı.
"Herkez dışarı çıksın 3'ten geriye sayıyorum.3,2,1,0." Herkes boşaltmıştı. Bana döndü ve
"Anlat bakalım neymiş bu kadar önemli olan mesele ama bil ki eğer önemli değilse sonu kötü olur ona göre." Bunları tıslayarak söylemişti her ne kadar söyleyeceklerim önemli olsa da biraz tırsmadım değil yani. Öhöm öhöm her neyse ne diyorduk......hah
"Bugün otoparkta Kamer ve adamlarını konuşurken duydum. Kamer bir kaç tane adamını Elis'in niye okula gelmediğini öğrenmesi için görevlendirmiş. Aleyna'yla İlayda'nın ağızını aramışlar. Malum eli kesildiğinde ders zili çalmıştı kimse görmedi. Güneşle zaten kavgalılar...
Sustum ve biraz bekledim.
Sıkıntıyla nefesini verdi.
"Bunun için miydi??" dedi.
"Hayır Kamer bugün sizin eve gelecekmiş Elis'i görmeye , sözde süpriz yapacakmış."dedim.
Sinirle ellerini sıktı. Tam yanımdan geçip çıkacaktı ki kolundan tuttum. Sinirle kolundaki elime baktı. Elimi çektim.
"Eğer şimdi yanına gitsen inkar eder en fazla bir yumruk atabilirsin bence eve gelmesini bekle ki suç üstü yap. Hem daha çok döversin." dedim ve omzumu kaldırıp indirdim.Bunu dememle birlikte sırıttım. Oda sırıttı. Sonra tam gidecekken arkasını döndü ve,
"Hastaneye götürdüm dikiş atıldı. İyi evde elinin iyileşmesini bekliyor." Dedi ve gitti. İyide bu bana yetmedi ki. Off ne yapıp edip daha fazla bilgi edinmeliyim. Sınıfa çıktım. Ders çoktan başlamıştı. Ögretmenden özür dileyerek içeri girdim. Oktay ne oldu der gibi bana bakıyordu . Ona sonra bakışları atarak derse odaklanmaya çalıştım . Ama sadece çalıştım. Edis derse girmemişti . Kamerde ortalıkalarda gözükmüyordu. Bakalım neler olacaktı. Tenefüste olanları Oktay'a anlattım. Karı gibi yemin ediyorum dedikodu meraklısı. Ama benim derdimden de anlıyor yani.
"Elis'le konuşana kadar için rahat etmeyecek belli." dedi. Alayla baktım.
"Böyle bir şey olmayacağı için boşver."dedim.Bilmiş bilmiş güldü ve
"Kardeşini iyi izle ve bu yaptığımı unutma."dedi. Telefonunu çıkardı ve rehbere girdi. Lan yoksa numarasımı var diye düşünürken gözlerim büyümüştü. Bu kadar kolaymıydı gerçekten?!?!?
"Hiç öyle bakma numarası tabi ki bende yok." Sinirlendim. Sonra sinsice güldü ve
"Kaşlarını çatma boşuna kardeşin senin için rehberindeki tüm kızların numaralarını silecek." dedi. Arkasını döndü sonra "iyi izle" dedi. Telefonundaki tüm numaraları sildi. Güneş'in yanına gitti . Ağlar numarası yaparak.
"Kuziii kuziiii neler oldu bir bilsennn."Derken bir yadan da ağlama numarası yapıyordu.Güneş canı sıkılmış bir vaziyette.
"Yine ne oldu kuzen." Dedi telefonunu gösterdi .
"Gitti kuzii gittiii gitti gitti gitti."
"Oktay lafı dolandırma ne oldu söyleyeceksen söyle" dedi . Sakin bir şekilde. Demek ki bu durumlarına alışık.
"Kuzii telefonumdaki tüm numaralar gitmiş. Hadi akrabalar neyse de senden alırım."dedi umursamaz bir biçimde. Aklındakini şimdi anlıyorum. Devam etti.
"Kızların numaraları da gitti." dedi ve bir iç çekti. O arada Güneş
"Dur bir dakika niye telefonumu sana veriyormuşum. Git Rüzgar'dan al." Oktay havaya fırladı ve
"Ne neler oluyor bizim akrabaların numaraları Rüzgar da ne geziyor. Yoksa yoksa annem babamı Rüzgar'la mı aldatıyor akrabalarımda buna izin veriyor. Rüzgar cici babam olunca baba tarafımla görüşmeme izin vermiyor mu ne oluyor lan!!!" Dedi ve bütün sınıfın ilgisini üzerine çekti. Ben ise bu kadar iyi rol oynadığına mı yansam 1 dakika içindeki kurduğu senaryoya mı yansam bilemeden şaşkınlıkla gülmek arasında gidip gidip geliyordum. Güneş ayağa kalktı .
"Al başımın belası al . Ben senden ne çektim be. Ben ne günah işledim. Yok öyle bir şey uydurma bir yerlerinde. Al telefonu hemen geri ver numaraları aldıktan sonra" dedi ve çıktı sınıftan. Oktay elinde telefonu sallayarak gelirken.
"Ben sana ne dedim. Bak aldım." Yanıma oturdu.
"Olsa olsa Edis 'ten sonra bu telefonda olur numarası."dedi.Bu düşünceyle sırıttık ikimizde.
"Sen var ya sen kardeşlerin en kardeşisin be!!!"
Hemen telefonu karıştırdık. "E" ye baktık . Edis vardı ama onun ismi yoktu.Umudum tükenmeye başlamıştı.
"Ya yok işte off." Oktay kafama vurdu.
"Hemen umudunu yitirme benim kuzen Elis'e ne diye seslenir senin haberin varmı?" Meraklanmıştım.
"Nee. "Dedim "e" yi uzatarak.
"Kötü kız." Dedi ve sinsi sırıtışını yüzüne yerleştirdi. Ama ardından ekledi
"Sakın sen demeye kalkma bu aralarında sadece tek kaldıklarında öyle konuşurlar."
Merakıma yenik düşerek,
"Sen nereden biliyorsun peki"dedim imayla bakarak
Oktay ukala ukala,
"Ben her şeyi bilirim her şeyi uuuuuu..."dedi ve güldü. Bende dayanamayıp güldüm. Ardından hemen "K" ya baktık. Evet "Kötü kız" yazıyordu hemen telefonunu kaydettim. Sonra yüzümdeki sırıtışla başımı kaldırdım ama kaldırmaz olaydım. Oktay telefonunu göstererek bana kaş göz işareti yapıyordu.
"Neyse ben kalkayım bir gezeyim geleyim." dedim ama yemedi. Hemen beni tuttu ve bana işgence gibi gelen bir sürede numaraları geçirdik. Geri kalan tenefüslerimde de bununla ilgilendiğim için Elis'i arama fırsatı hiç bulamadım.
....
Arabaya bindiğimde hem kaçtığım hemde çok heycanlandığım o an gelmişti. Acaba arasam mı? Arayıp ne dicem ki??? Zaten bugün Edis'e sordum. Dikkat çekmişimdir. Birde ararsam daha çok dikkat çekerim. Ama aramasam da içimde kalır. Off!!!!O anda telefonumdan gelen sesle irkildim. Off annem "geç kalma" diye mesaj atmış. Sanki nereye gideceksem.
Dur bir dakika telefonu tekrar elime aldım. Tabi ya mesaj!!!Off nasıl aklıma gelmedi? Sonuçta o benim sınıf "ARKADAŞIM" ve merak ediyorum. Evet evet mesaj atayım. Ne atayım ki??? Acaba
^^Selam nasılsın?
^^Bugün seni okulda göremedim?
^^Ne var ne yok??
Tamam bunlar kesinlikle berbat fikirler. Buldum!!!!
<~>
Gönderen:Rüzgar
Kime:Elis
Umarım elin iyileşmiştir!!!
Gönder butonuna bastım ve gönderdim. Buda pek iyi olmamış gibiydi ama diğerlerinden iyiydi. Acaba cevap verecek miydi? Resmen kızlar gibi mesaj bekliyordum. Ama o benim arkadaşım merak ediyorum yani. Tam 3 dakika sonra mesaj attı resmen dakika saydım tamam kendine gel Rüzgar o senin arkadaşın.
<~>
Gönderen:Elis
Kime:Rüzgar
Sen kimsin???
..............
ELİS
..............
Edis okula gitmeme izin vermiyordu. Evde canım sıkıldığından vaktimin çoğunu bodrumda geçiriyordum. Edis gelmeden banyomu yapıp yatağıma geçiyorum. Bizim bodrumumuz ayrı bir dünyadır.
...
O ses araba sesi mi??? Eyvah yakalandım. Yukarı çıktım. Pencereye baktım. Edis arabasını parketmiş eve girmek üzere. Niye erken geldi ki şimdi bu ya off. Hemen odama çıkmak için koşturdum. Belki banyoya girersem yırtabilirdim. Ama merdivenlerden çıkarken anahtarın deliğe girme ve açma sesini duydum.
"Elis nereye???"
"Hiiç abur cubur yemekten her yerim yağ oldu. Bende banyo yapayım dedim sen geldin."
Lütfen yemiş olsun lütfen lütfen.
"Sen hiç bu kadar uzun cümle kuramazsın. Hem pencereden bana baktığını gördüm. Gene ne karıştırıyorsun???" Derken merdivenlerin altına gelmişti bile ben olduğum yerde dururken atak yaptım ve hızla yukarı çıkmaya başladım. Arkamdan bağırıyordu.
"Elisss hemen buraya gel." Bu emir tonuna hayrandım ama ben de işte yaradığı söylenemezdi!!! Acaba bende mi böyle emir veriyorum diye düşünürken bir yandan da koşuyordum.
"O emir tonun beni etkilemez Edis."
Derken hedefim odamdaki banyoydu. Tam odama girecekken Edis önüme koridordaki sehpayı attı. Atarken de.
"Bodrumdaydın değil mi?"
Ben umursamayıp kaçıyordum acaba onun odasındaki bonyoya mı girsem???
Onun odasına girdim. Ama kapıyı kapatmama izin vermiyordu.

İNTİKAM İKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin