BÖLÜM 1

53 7 0
                                    


  Kapıyı çekinmeden açan bir şövalye hızlıca içeri daldı "Lordum beni emretmişsiniz." Lord Isaac Chamıs dönüp bu yapılı vücutlu (ama soğuktan dolayı giydiği paltosu onu daha fazla kaslı göstermiş olabilirdi) , madalyalarına bakarak üst rütbeli askere dönüp dedi ki "Evet, hazırlanın cücelerin komutanını çağırın. En yakın zamanda Koruyucularla bana toplantı ayarlayın" dedi. Oradaki vezirler bu emri biraz katı bulmuşlardı ki yüzlerini astılar ama Lord uzun zamandır bu kadar sinirli olmamıştı nedeni ise bu sabah ki mektuptu. Mektupta şunlar yazıyordu:

Sayın;

Lord Isaac Chamıs

Artık cüceleriniz ve insanlarınızın doğaya ve bizlere verdiği zararlardan dolayı sizden bir beklenti içindeyiz lakin bu dediklerime hiçbir cevap alamazsak yaşadığınız ortamı zindanda geçirmek zorunda kalacaksınız, insanlarınız ise bu olaydan daha fazla nasibini alacaktır. Gerekli olanı yapın.

Christian Frensel

Bu apaçık bir tehdit mektubuydu aslında bu savaşın habercisiydi. Lord bunu okuduktan sonra elinden geleni ardına koymadı ve emirleri yaymaya başladı. Lordun fikri belli değildi bir açıdan bakarsan savaşmak istiyordu bir farklı açıdan bakarsan Koruyucularla toplantı yapmak istemişti bunun anlamı ise barış anlaşması demekti. Lord ayağa kalkarak yanındaki vezirlere odadan çıkmalarını istedi ve yanındaki vezirin kulağına bir şeyler fısıldadı. Yanındaki vezir kalkarak koşar adımlarla saraydan çıkıp kahvehanenin yolunu tuttu aslında bu onun yapacağı bir iş değildi ama belli ki Lord istediği şeyi tek o biliyordu ya da çok özel bir görevdi.

Dar sokaklardan geçerken gözleri birisini arıyormuş gibiydi ve bir anda hızlanarak bir adamın yanına gitti. Oradaki garsona 10-15 yaşları arasındaki yakışıklı yapılı çocuğu çağırttırıp saraya geri döndü.

Vezir saraya gelip muhafızlardan kapıyı açmasını istedi. Lord 'un yanına geçti ve çocuğu tanıttı: "Lordum bu adam (Derek'i işaret ederek) gördüğünüz şehirdeki en cesur, atik, sizin uğrunuza canını feda edebilecek bir kişidir. Sizin için elinden geleni yapacağına namusum üzerine yemin ederim." Bu sözlerden etkilenmişe benzemeyen Lord çocuğa dönerek "Senden bir görev yapmanı rica edeceğim bu görev seni zorlu yollardan geçirecek ve zorlu eğitim alacaksın. Ben de bu sırada burada koruyucuları ikna edeceğim ve onları yanıma alıp savaşı kazanacağız bu sayede artık dünya bizim olacak. Senden tek isteğimiz bu görevi başarmanı istiyorum, bu yüzden seni orman muhafızlarının yanına eğitim alman için gönderiyorum ve oradan senin eğitimcin olan Dean Maxwell ile bu görevi tamamlayacaksın unutma bunu vatanın için yapıyorsun." dedi ve kapının önündeki muhafızları çağırarak "Götürün onu." dedi.

Derek yolda kısa zamanda geçen olayları düşünerek yolda ilerledi aslında o doğuştan yetenekliydi. Dışarıdan bakan birisi Derek'i yanındaki muhafızların çırağı sanabilirdi. Yoldaki taşların sesi insanı rahatlatabilirdi ama Derek için bu bir işkenceydi. Bir anda olup biten bu olaylardan sonra kafası gereğinden fazla soruyla dolmuştu.

Orman muhafızları halk için korku demekti halk hiçbir zaman orman muhafızlarını sevmemişti çünkü onlar çok hızlı atik ve korku salan bir grup olarak görülmüştü ama çoğu kişinin bilmediği bir şey vardı onlarda Lord Issac Chamıs'a bağlıydı. Bu bilgi çok önemliydi ve Lord bu bilgiyi Derek'le paylaşmıştı.

Derek yolda ilerlerken ormana girdiklerini anladı bu da demekti ki yolları bitmek üzereydi. Aslında ormana girdiğini havanın değişiminden anlamıştı çok sık ağaçlıklar ve uçsuz bucaksız ağaçlar burada bir kişinin kaybolması çok normaldi. Atalarının verdiği isimle çok örtüşüyordu "Grimdisell ormanı". Halk arasındaki efsanelere göre burada kaybolan insanların tek umudu hayatta kalmaktı ya da efsanedeki canavara yem olmaktı.

Önlerine ansızın çıkan bir kişi atları ürküttü, bu orman muhafızı Dean Maxwell'dı. Derek nerden geldiğini anlamadığı (artık akıl ve taktik hocası olan) Dean'e döndü. Kıyafetleri ormana uyum sağlamıştı kınında duran kılıcına ve arkasında duran yayına baktı, çok tetikteydi her an bir saldırı olabilecekmiş gibiydi aslında orman muhafızlarını da farklı kılan özellikte buydu "her zaman hazırlıklı olma". Muhafızlara yaklaşarak: "Artık benimdir gidebilirsiniz." dedi. Muhafızlar neye uğradıklarını şaşırarak geldikleri yoldan geri döndüler.

Orman muhafızı Derek'e bakarak: "Hadi" dedi. Derek orman muhafızını takip ederek yürüdü. Geçtikleri yolları aklında tutmaya çalıştı ama bu imkansızdı. Çünkü ağaçlar hep aynıydı yükseklikleri aynıydı ve önlerini bile zor görüyordu lakin Dean rahat bir şekilde gidiyordu.

Arkasını dönüp sordu: " Artık eğitimdesin, her zaman atik olacaksın, kurallara uyacaksın (o kadar katı söylemişti ki Derek bunu artık aklından çıkaramazdı), ve asla uyuşturucu madde kullanmayacaksın. Kullanacak olursan ilk işim seni Grimdesel ormanında yalnız bırakmak olacaktır. Anladın mı beni?" Derek korkarak da olsa sesini ayarlayarak "Anladım" dedi. Aslında bunları uyabilirdi ama orman muhafızın sesi o kadar korkutucuydu ki cevap vermekte zorlanmıştı.

Yolda giderken Orman Muhafızı'nın hareketlerini izleyen Derek hayret etmişti nedeni ise Orman Muhafızı atın üstünde aynı yerde otururmuş gibi rahat hareket ediyordu, aynı zamanda bir eli her zaman tetikteydi pelerinin içindeki bir şeyi tutuyordu. Dean, Derek'e dönerek "Öğreneceğin çok şey var unutma bu seni yoracak ama görünmez olacaksın at ile birleşeceksin ve Kral'ın istediği görevi benden alacaksın bu görevi ben eğitimin bittiği zaman açıklayacağım."

Yollar çok dardı ve her yer birbirini andırıyordu Derek biraz zorda olsa da atını kontrolünü elden bırakmıyordu. Biraz ilerledikten sonra açık alana ulaştılar burası ormanda saklanmış bir eğitim alanı ve Orman Muhafızı'nın eviydi. Atını biraz sürdükten sonra dizginleri çekip atı durdu öğretmeni attan inmesini işaret etti. Derek attan inerken toprağın yumuşak olduğunu anladı. Bir an Orman Muhafızı'nı kaybettiğini sandı ama ormana döndüğünde pelerini onu bukalemun gibi ormanda saklıyordu.

Dean eliyle eve girmesini işaret etti. Derek eve girdiği zaman evin mimarisine hayran kaldı dışarıdan çok küçük gibi duran ev aslında çok büyüktü. Aniden arkasında beliren Orman Muhafızı onu korkuttu ama buna alışması gerekiyordu. Dean " Şu oda senin" dedi. Derek içeri girdiğinde yatağının üzerinde bir pelerin ve yay vardı. Pelerini giydiğinde üzerine tam oturtmuştu ve yayını alıp Orman Muhafızı'nın yanına gitti.

Dean, Derek'e dönerek bir bıçak verdi ve ona pelerindeki gizli yeri gösterdi. Derek oradaki gizli bölmeyi hiç görmemişti. Bu ona savaş sırasında iyi bir avantaj sağlayacaktı. Gelirken Dean'ın elinde ne olduğunu da anlamış oldu. Dean " Sırada atını seçeceksin unutma bu seçimi ilk önce at sonra sen yapacaksın unutma seçeceğin at senin tek dostun olacak. Eğitimli olacağından dolayı seni gizleyecek. Orman Muhafızı'nın en önemli yoldaşı atıdır." Dedi. Derek dediklerini pek anlamadı ama halk arasındaki düşünceye göre Orman Muhafız'larının atı da onlar gibiydi. Eğitimli olması ise ap ayrı bir durumdu. Derek nasıl bir işe bulaştığını anlamadı ailesi çok küçükken ölmüştü bunu idare etmişti ama bu ona çok değişik gelmişti. Dünyayı inleten Orman Muhafızı olma yolunda ilk adımlarını atacaktı.

KıyametHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin