Bölüm 4

238 19 5
                                    

Unutmayın! Sadece eğik yazılar Sehun'un konuşmaları.Eğik ve altı çizili olanlarsa karakterlerin içinden geçirdiği düşünceler.Kafanız karışmasın.



Baekhyun gözlerini kırpıştırmaya başladığında Sehun oturuşunu düzeltip yanındaki komidinden bir kitap aldı, rasgele bir sayfa açtı.Baekhyun gözlerini tamamen açtığında yatakta hemen oturur pozisyona geldi.Buraya ne ara gelmişti.En son kapının önünde oturuyordu.

"Buraya...nasıl geldim? " Gözlerini Sehun'a kilitleyip kollarını göğsünde bağladı.Sehun kafasını kitaptan kaldırıp Baekhyun'un bakışlarına karşılık verdi.Üzgün mü yoksa umursamaz mı davranmalıydı bilemedi.Yüzünü ifadesiz tutup dudaklarını oynattı.

"Ben getirdim.Kapının önünde uyuyakalmıştın." Baekhyun kısa bir baş sallamasından sonra duvardaki -herşey gibi mavi olan- saate baktı.Ne ara 21.30 olmuştu!Baekhyun hızla yataktan kalkarken odada sağa sola koşturan çocuğa şaşkınlıkla bakakaldı.Sonunda ayağı kalkıp bileğini tuttu ve Baekhyun'un kendisine bakmasını sağladı.

"Ne yapıyorsun?"

"Saat dokuz olmuş.Hemen çantamı bulup gitmem lazım.Kyungsoo merak etmiştir." Kyungsoo? Kyungsoo kimdi? Sevgilisi mi? Bir saattir durmadan Baekhyun'u arayan, Kyungie diye kayıtlı olan kişi miydi? Bundan banane!    Sehun içinde oluşan öfkeye anlam veremedi.

"Bu saate otobüs de bulamazsın taksi deYağmur çok kötü yağıyor"   Sehun çenesiyle pencereyi işaret etti.Baekhyun pencereye gidip baktığında gerçekten de bardaktan boşalırcasına yağmur yağdığını görüp bakışlarını yere indirdi.Dudaklarını büzüp kaşlarını çattı.Ne yapacağını bilmeyen masum çocuklara benziyordu.

"Ne yapacağım ben şimdi?" Kollarını göğsünde birleştirip mırıldandı.Bu haliyle tam da mıncırılası çocukları andırıyordu.Baekhyun tehlikeli bir oyuncuydu.

"Burda kal." Veee bingo! Plan:başarılı Çok çok tehlikeli.

"Ama Kyungsoo-" Sehun baş parmağını Baekhyun'un dudaklarına bastırdı.Yumuşak öpülesi dudaklara...

"Onu arayıp haber ver." Baekhyun kocaman gülümseyip kafasını salladı.

"Telefonum nerde?" Sehun hala Baekhyun'un gülümsemesinin etkisinde donup kalmışken Baek onun bu haline kıkırdadı.Sehun kulaklarını dolduran sesle daha fazla büyülenmemek için kafasını çevirdi.Komidinin üstünden telefonu alıp sahibine verdi.Baekhyun 27 cevapsız aramanın ve 19 mesajın kimden olduğunu bildiğinden direk Kyungie'yi aradı.Telefon ilk çalışta açıldı.

"Nerdesin sen?! Ne kadar merak ettim haberin var mı?! Hani bugün sende film gecesi yapacaktık.Evine geldin kapı duvar! O evde ne halt yiyorsun bilmiyorum ama hemen bana gel yoks-"

"Bende seni seviyorum Kyungie.Bu akşam eve gelemeyeceğim.Şarzım az, kapatıyorum.Bye"  Baekhyun tek nefeste konuşup telefonu kapattı.Sehun tek bir noktaya takılmıştı.Bende seni seviyorum Kyungie  Gerçekten de sevgilisi miydi? Banane ki! Neden umrumda ki!   Sehun kendini anlayamıyordu.Daha bu sabah Luhan'ın fotoğraflarına bakıp ağlayan kendisiyken şimdi Baekhyun dan etkilenen kıskanan da kendisiydi.İki kişiyi birden sevmek mümkün olabilir miydi? 

"Şey...ben...teşekkür ederim" Baekhyun gözlerini duvara sabitleyip elini ensesine götürdü.Sehun'un ne yaptığını anlamaya çalışır gibi kendisine baktığını fark edince yanakları pembeleşsin diye çabaladı.Bu çocuk beden dilinden anlamaz mıydı hiç? Oysa Baekhyun beden diliyle 'Utanıyorum işte' diye bağırıyordu.

"Ne için" Baekhyun gözlerini devirmek istedi.

"Burda kalmama izin verdiğin için" Sehun önemli değil gibisinden elini havada salladı.Kapı çalındığında ve içeri Park Sinirli Chanyeol girdiğinde ikisi de sessiz kaldı.Neye sinirlendiyse artık yüzü kıpkırmızıydı.Baekhyun onun bu hslini görünce kahkaha atmak istedi.Sehun'a baktığında onun da kahkahasını tutmak için dudaklarını birbirine bastırdığını gördü.Bu keyfini daha da yerine getirdi.

"Baekhyun hyung bu gece burada kalacak" Sehun abisiyle iletişime geçtiğinde Chanyeol şaşkınlıktan birkaç saniye konuşamadı.Bu genç kardeine her ne yaptıysa, kardeşi kendisiyle iletişime geçmişti.Sonunda şaşkınlığını bir kenara bırakıp kafasını salladı.

"Tamam, yemek yiyelim" Sehun geçen seferkinin aksine itiraz etmeden aşağı indiğinde Chanyeol gerçekten de bir şeylerin yolunda gitmediğine emin oldu.Bu kadar kısa sürede böyle büyük bir değişim ilginçti.Baekhyun'a baktığında kendi kendine gülümsediğini fark etti.O da beklemiyordu böyle bir değişimi herhalde.Chanyeol her şeyi akışına bırakmaya karar verdi.Ne olacaksa olsundu artık.



------------

Baekhyun

Yemeği yedikten sonra uzun çabalarım sonucunda Sehun'u film izlemeye ikna ettim.Şimdi de film seçmeye çalışıyorduk.O kadar zenginlerdi ki evlerinde sinema salonu bile vardı.Kocaman bir ekran, rahat koltuklar,mini -mini olmayan mini- buzdolabı, çerezler için bir dolap...

"HunHun, Suicide Room' izleyelim mi?" Gözleri şaşkınlıktan açılmış kaşlarını kaldırmıştı.İzlediğini biliyordum.Daha önce izlediğim bir filmi bir kez daha izleyebilirdim.

"Suicide Room mu?"

"Evet geçenlerde Soo izleyelim dedi ama bir türlü fırsat bulamadık.Şimdi izleyelim mi? Merak ediyorum" Puppy bakışlarıma karşı reddetmek oldukça zordur.Bir Kyungsoo kanmaz bu bakışlarıma birde eskiden...Jiyeon kanmazdı.

Omuzlarımdan sarsılmamla kendime geldim.Ne ara dalmıştım Sehun endişeyle yüzüme bakıyorken dudaklarını oynattı.

"Hyung iyi misin?"

"İyiyim Hun dalmışım.Ee izliyor muyuz?" Hemen yüzüme taktığım gülümsemeyle konuyu değiştirdim.Başka seçeneğim yoktu.

"Filmi koydum." Gülümseyerek kafamı salladım.Koltuğa oturduğumuzda Chanyeol bizi kelimenin tam anlamıyla bastı.Artık klişeleşen duruma gözlerimi devirdim.

"Sizi veletler! " Önce kafamı sağa çevirip Sehun'la olan yakınlığımıza baktım.Bence gayet normaldik.Ne yapmaya çalışıyorsun yoda!

"Bensiz film gecesi mi olurmuş" Sonra sahte sinirini kenara kaldırıp32 diş sırıttı.

"Ehehe unutmuşuz seni" Yüzüme ufak bie gülümseme takıp yanımı pat patladım.Ortamıza oturması için kayacaktım ki Sehun bileğimi tuttu.Kıpırdayamadan Sehun'a bakakaldım.Birkaç saniye bu tuhaf ortamda sessiz kaldıktan sonra yodanın kahkahasıyla ona döndük.

"Kardeşim, arkadaşını senden çalmayacağım.Merak etme" Sehun sadece gözlerini devirip önüne döndü.Yoda da soluma oturdu.Neden filmlerdeki esas kızlar gibi hissediyordum? Böyle olmaması.Ben kötü çocuk olup can yakan karakterdim.Öyle olmalıydım!

Film boyunca kimseden çıt çıkmazken ben yine Dominik'in bar tuvaletinde insanlardan yardım isterken ağlayarak öldüğü sahnede ağladım.Her izlediğimde ağlardım.O an için güçlü olmak ağlamak zayıf yönümü göstermek umrumda olmazdı.Sonradan ne kadar aptalım diye söylenir bir daha asla bu filmi izlemeyeceğim diye kendime söz verirdim.Ah ama benim hakkımda not: sözlerimi tutmam. Şuan ağlamam benim için avantajdı.Masum duygusal çocuk imajı için mükemmel bir fırsattı.Soluma döndüğümde yodanın uyuduğunu gördüm.Sağıma döndüğümde... Sehun beni izliyordu. 

"Neden bana öyle bakıyorsun?" Şuanda utanma yanak pembeleştirme zamanı değildi.Şuan üzerine gitme zamanıydı.Ayağa kaltığında bileğini tutup durdurdum, bende ayağa kalktım.İşte şimdi esas oğlan gibi hissediyordum.İpler elinde olan esas oğlan gibi...

"Sana birşey sordum" Sehun birkaç adım yaklaştı.Geri çekilmedim.Bu beni korkak gösterirdi.Tam gözlerinin içine baktım.Kafasını aşağı eğdi, yüzlerimizi eşitledi.Fazla yakındık.Çok fazla hemde.Öyle ki nefesini yüzümde hissediyordum.

"Sebebini bilmek istiyor musun?" Dudaklarını oynattığı için gözlerimi oraya diktim.Kahretsin bu kadar erken olmasını beklemiyordum.Gerçekten de bu kadar çabuk mu etkilenmişti benden?Öpecek miydi?Kafamı sakince salladım.

"Çünkü çok çirkinsiné Sanki çok güzelsin demiş gibi gülümsedi ve gitti.Sehun'u bu kadar hafife almamalıydım.Şaşkınlıkla arkasından bakakaldığımda önüme geçen iri bedenle kendime geldim.Park Gerçekten Sinirli Chanyeol.Ao, kızmış mıydı? Kardeşini yavaş yavaş elinden aldığımı fark ettiği için mi? Gülümsemedim aksine keyifli bir piç gibi sırıttım.

İşte başlıyoruz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Broken Hearted ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin