1.Bölüm

26 8 4
                                    

medyada doruk var :))



Sabah yüzüme vuran ışıkla uyandım. Aşağıya indim Nermin sultan yine hazırlamış sofrayı.ondan başka kimsem yok. Annem ben küçükken beni bırakıp gitti. Geride ise bana bıraktığı sadece bir kolyeydi. 17 yaşıma geldim. O kolyeyi 5 yaşından beridir saklıyorum. Bir gün döneceğine inanıyorum. Dönecek o, dönecem demişti. Kahvaltımı yapmaya başladım. Oradan da Nermin sultan bal,reçel ne gelirse ekmeğe sürüp bana uzatıyordu. O benim koruyucu meleğimdi. Bu yaşıma kadar hep yanımdaydı onsuz bir hayat düşünemiyordum. Bu evde ikimiz birbirimize yetiyorduk başkasının olmasına da gerek yoktu. Kahvaltımı bitirdim kalkıyordum oradan Nermin sultan,

- nereye oğlum? Daha bir şey yemedin? Dedi. Gülmeye başladım, göbeğimi gösterdim senin yüzünden artık kapıdan gecemeyecem dedim. Tebessüm ederek "dersi iyi dinle bak yoksa Nermin sultanın gazabına uğrarsın" dedi. Koşarak yanağına bir öpücük kondurup evden cıktım. Okul çok uzak olmasa da pek yakın da sayılmaz. Kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Okula girdiğimde zilin çalmasına 5 dakika vardı. Sınıfa çıktım. Sınıfa girer girmez baş belam soluğu yanımda aldı. Ne kadar redetsem de bir turlu kurtulamadım. Onu kırmadan nasıl göstereceğim ona onu sevmediğimi.

- Günaydın Doruk.

Günaydın buse. Neyseki hoca girmişti sınıfa. Herkes yerine geçti, ders matematikti. Dersin ortasına doğru sınıfa bir kadının girmesiyle herkes susmuştu.

- Doruk kim? Dedi. Ayağa kalktım benle beraber buse'de kalkmıştı. 'Buyurun efendim, Doruk benim' dedim.

- Bide yüzsüzce ' Benim' diyor. Kızımdan uzak dur, beşini bırak artık. İstemiyor seni, ne kadar seni redetse o kadar rahatsız ediyorsun. Uyarmaya geldim bir....

- Anne!! Yeter! Dedim buse.

- Kızım bir dakika Söyleyeceklerim daha bitm..

- Anne ondan uzak duramayan beşini bırakmayan  benim. Beni istemeyen, reddeden o.
Dedi. Ağlıyordu sınıftan koşarak çıkmaya başladı. Annesine baktım sinirlice bana bakıyordu onu aldırış etmeden buse'nin arkasından sınıftan çıktım. Her yere baktım ama yoktu. Nerde olabilirdi bu kız? Çatı katına bakmadığımı farkettim. Koşarak çıktım, ağlama sesleri geliyordu, biraz daha yaklaşınca buse'nin orda olduğunu fark etim. Duvarın üstüne çıkmış ve ağlıyordu. 'Buseee' dedim. Bana döndü, beni görünce gülümsedi ve sonra tekrar arkasını döndü.

- Doruk git, dedi.

'Hayır buse seni almadan hic bir yere gitmiyorum, sen ne yapıyorsun orda in aşağı düseceksin bak' dedim.

- Annem için özür dilerim, ben seni çok seviyorum ve senin  beni her red edişine dayanamıyorum, bu acıya son vermek istiyorum anladın mı? Sadece sen ol istedim sende yoksan hic bir şeyin hic bir anlamı yok' dedi.

'Peki  benim yüzümden atlıyorsun madem beraber atlayalım deyip yanına çıktım. Elini tutmaya çalıştım ama izin vermedi, geri geri gitmeye başladı, ahh hayır olamaz düşecek şimdi izin veremem buna. Bir adım daha atıp geriye gitti ve dengesini kaybetti tam düşecekken onu son anda çektim duvar üstünden ama bu seferde ben dengemi sağlayamadım, okulun çatı katından yere düşmeye başladım. Anlaşılan buraya kadarmış yolun sonuna geldik. İnşallah acı bir ölüm olmaz,son hızla yere inerken birden yavaşladım,ım, ama bir dakika ne oluyor arabanın üstünde duruyorum resmen hemde  arabaya çarpmadan, çok surmedi tabi arabanın üstüne düştüm ama bir dakika arabadan ziyade bir şeyin daha üstüne düşmüşüm,

- Sende kimsin?



bölümün sonuna geldik yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar benim için çok önemli :))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Melek İnsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin