-Yazar Anlatımı-
Deniz,Kaan ve Fatih yine aynı kafede toplanmislardi. Bu çok önemli bir meseleydi çünki Barbaros'tan sonunda ipucu bulmuşlardı. Kaan'a bir e-posta gelmişti. Sonradan bu e-postayi araştırmislardi fakat öyle bir e-posta yoktu kayıtlarda. e-posta aynen şöyleydi;
Gönderen:alayci.tanimsiz@gmail.com
Gönderilen:kaan_sayili52@gmail.com
Konu:Barbaros
Arkadaşınızı.......adresinden alabilirsiniz.Yalnızca bunlar yazıyordu. Kaan da arkadaşlarına hacer vermiş ve kafede toplanmışlardı. Kaan;
-Anlattığım gibi böyle bir e-posta geldi. Vakit kaybetmeden gitmeliyiz bence. Bu arada ne olur ne olmaz diye silahları getirdiniz değil m?
Fatih ve Deniz aynı anda onayladilar.
-Harika. Hadi gidelim.
Arabaya binip e-posta da verilen adrese gitmeye başladılar. Adres ormanın ortasında bir depoyu gösteriyordu. Ellerine silahlarını alıp gitmeye başladılar. İçeriye girdiklerinde etraf kapkaranlikti. Ama birkaç ses geliyordu. Sessizce içeriye girmeye başladılar.
-Geldiler.
-Ateşe başlayın!
Bir anda heryerden bizim oğlanlara kurşun yağmaya başladı. Peki neler oluyordu? Üçüde çok şaşkındi. Böyle bir şey beklemedikleri belliydi. Hızlıca korunacak yer aradılar. Deniz masayı yatırıp önüne siper yaptı. Fatih ve Kaan da duvarın arkasına geçtiler. Durmadan ateş ediliyordu. Sonra birden sesler kesildi. Hiç ses yoktu. Sadece üç oğlanın nefes alışverişleri duyuluyordu. Kalbi kulaklarında atıyordu. Az önce az daha ölebilirlerdi. "Neydi bu böyle? Neler oluyor burada?" diye düşündü Kaan. Hiçbir şeye anlam veremiyordu. Yerlerinden yavaş ve temkinli adımlarla çıktılar. Deniz'in yanına gidiyorlardı. O sıra da ışıklar yandı.
-Neler oluyor lan burada!
Fatih sinirlenmisti. Neydi bu gizem? Deniz bir anda bir yere koşmaya başladı. Fatih ve Kaan da Deniz'in nereye kostugunu görünce onlar da hızlanarak Deniz'in yanına gitmeye başladılar. Deniz hemen Barbaros'un nabzına baktı. Çünkü yerde boylu boyunca yatıyordu. Biran yüzü düştü Deniz'in.
-Ne oldu lan?! Yoksa??
Kaan biran çok korkmustu. Can dostum dediği kişiyi kaybetmek hatta bu fikri düşünmek kalbinde birseylere sebep olmuştu.
-Yok lan. Nabzını bulamamışım. Tamam. Sorun yok.
Herkes derin bir nefes almıştı. Ardından Barbaros'u sirtlanip arabaya gitmeye başladılar. Kaan sürücü koltuğuna,Fatih yolcu koltuğuna geçti. Deniz de arkaya oturdu. Barbaros'un kafasını da bacağına koydu. Yolda çok sakince(!) gitmeye başladılar. Herkes merak ediyordu. Madem orada onları öyle karşıladılar neden şimdi kimse peşlerine dusmemisti? Gerçekten garipti. Taaki Deniz o şom ağzını açana kadar.
-Oğlum çok ekşınlı değil miydi ya? Silahlı çatışma falan. Hatta şimdide peşimize düşüyorlarmış. Oha. Çok aksiyonlu olurdu valla.
Tam Kaan ağzına geleni soyletecekti ki arkadan silah sesi gelmeye başladı.
-Yaptığını beğendin mi Deniz? Al sana ekşın. Git kendin ekşınını yaşa. Oğlum şu şom ağzını açmasan olmaz demi. Azıcık sussan ölüyorsun demi. Ya sabır.
-Fatih n'apiyim ya. Azıcık heyecan girdi hayatımıza fena mi?
-Azıcık susun ya. Camdan çıkın da şunlara ateş edin. Siz karı gibi laf dalasindayken iyice burnumuzun dibine geldiler!
Fatih ve Deniz anın da cama çıkıp arabaya ateş etmeye başladılar. Hala uzaklastiramamislardi ve eve yaklasiyorlardi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Kişi ve Sırlar
RandomKitap okumaya ne kadar daldigimi telefonuma mesaj bildirimi gelene kadar fark etmemiştim. Mesaj gizli numaradandi. -Günaydın meleğim -Yine O'nu düşünüyorsun değil mi? Keşke beni biraz olsun fark etsen. Bu da neydi şimdi böyle?? Bu umursamadigim küç...