"İyi görünüyorsun" Kaeun herzaman ki neşeli konuşmuştu. Biraz bana bu enerjisini verse çok olmaz değil mi?
"İyiyim, herşey yolunda" Sessiz sesli çıkmıştı.
"Aferin işte böyle, sakin davran eskisi gibi ol tamam mı?"
"Tamam" Uzun zaman olmuştu düşünmek için, dışarı gülerek çıkmadığım uzun olmuştu. Herşey için uzun zaman olmuştu yeni doğmuş gibi hissediyorum ama o yerde olan yara hala oradaydı yara kabuk bağladı. Artık biraz daha iyiyim.
"Çok güzel olmuşsun Kyrstal"
"Emin misin? Etek çok uçuş değil mi?"
"Haha, modeli öyle canım benim"
"Düzgün etekler diskler sorun olmaz ki?"
"Abartma hadi okula"
"Emredersiniz"
Gülerek kapıya yöneldim. Bir anne edasıyla yanıma geldi.
"Kendine dikkat et, pes etme tamam mı?"
"Tamam, söz"
Yanağıma öpücük kondurdu. Kolarımı beline sardım buna çok ihtiyaçım olan tek şeydi. El saladıktan sonra sakin yürümeye başladım eskiden olsa;
'Ya Sehun'
'Ne? Bende açım'
'Söyleseydin sana da yapardım'
'Hah! Ne güzel beraber yiyoruz'
'Aish... Tamam'
Ne güzel günlerdi sağ yere bakmaya başladım ama kimse yoktu. Metroya bindim, neyse ki şu püskülü eteğime basan biri yoktu.
Okula az kalmıştı Sehun'u görüçek olmam iyi birşey mi? Sehunun eşi bizim okuldaymış. Ailee-Vıvıd son ses açtım güçlü sesi daha iyi adımlar atmamı sağladı güzeldi. Derin bir nefes aldım artık sınıfa yürümeye başladım sağıma soluma bakmadan yürüyordum dedikodular, gülüşme seslerini kıstım. Sehunu gülerken görüyordum demeki mutlu ben aptal mıydım?
Sakin ol!
Derin nefes aldım tekrardan önlerinden geçtim. Beni gördüklerine adım gibi emindim bu neyi degiştirir ki?
Eteğime birinin basmasıyla durdum. HAY BEN SENİN...
"Ya! Dikkat etsene"
Başı eğik şekilde karşımda duruyordu. Esmer teni vardı pürüzsüz dü.
"Pardon!... Yoona?"
"Yoona? Özür dilerim benim isimim Kyrstal.."
"Kartını göster o zaman"
Çatık ya!
Kartı elimle gösterdim. Anladığını sanmıyorum yanına uzun boylu o çocuk geldi.
"Bu Yoona değil mi?"
"Hayır Kai! Çok özür dilerim onun adına"
"Önemli değil.."
Yoona kim ise bu çocuk da fazla acı bıraktığı belliydi. Çocuğun bakışı bile değişik ti. Herkes bana değişik bakıyordu Sehun meselesi olduğu apaçık belliydi. Derste sık sık not aldım dersi bölen Sehun olmuştu ama beni öldürdüğü için ona karşı birşey hissetmiyordum ona bakmıyordum bile. Orda boşluk gibi, artık evli.
Ders bitince kulaklığıma sarıldım. Son ses müzik dinlemeye başladım eve yürümeye başladım.
-Kai-
Krystal diyordu ama Yoona'a çok benziyordu. Onu takip ediyordum kendime inanmıyorum böyle birşey yaptığıma o sırada omzumda el hissedince duraksadım.
"Nereye?" Chanyeol bi sen eksiktin.
"Hiç eve gidiyorum"
"Hah! Kızı takip ediyorsun"
"Etmiyorum niye ediyim?"
"Kendine gel! Ona benziyor diye kendine acı çektirme"
"Yoruldum anlıyor musun? Onu özledim!"
"Anlıyorum seni, yeter artık Yoona'a benzediği için onu mu seviçeksin? Yapma bunu hem ona hemde de kendine yapma bunu!"
Birşey diyemedim, öylece bakıyordum sadece kafamı sallamakla yetindim.
--
Eve girdim Suho yemek hazırlamıştı, elimi yıkamaya lavaboya girdim anaya bakmaya başladım. Boguluyormuş gibi hissediyorum nefes almak çok zor gibi görünüyordu. Yüzümü de yıkadıktan sonra kendime geldim, masaya oturdum Chanyeol anlatmış olmalı ki Suho nun bakışları değişik di.
-Kyrstal-
Kaeun'nu markete gördüm poşetlerle eve girdik mutfağa bıraktıktan sonra lavaboya elimi yıkamaya girdim. Aynaya bakmadan çıktım her aynaya baktığımda Sehun ile diş fırçaladığım geliyordu.
Kaeun yemek hazırlamaya başladı. Bende çalışma masasına geçtim güya çalışıyordum. Kai aklımdan çıkmıyordu, o bakışı değişik di. Kafamı saladım aşağıya indim.
"Okul nasıldı?"
"Bunu 5 kez sordun! Hayır anlamıyorum her sorduğunda başka birşey de demiyorum ki"
"Ay, unutmuşum tekrar söylersen bir yerin mi düşer?"
"Ağzım düşüyor"
"Peki"
Kahkaha patladım yanına hızlıca gittim sıkıca sarıldım. Omzuma geçirdi o da karşılık verdi.
"Hadi yemek yiyelim"
Çataları koyduktan sonra hemen yemeğe başladım. Kaeun cidden çok güzel yemek yapıyor.
--
"Kaeun ne sporu ya!"
"Kalk hadi yediklerimizi eritelim"
"Ben eritim"
"Ya hadi"
Saçlarımı dağınık yapıp çıktım. Yani kilolu da değilim ne sporu.
"Luhan Naber?"
Ah! Bu yüzden nasıl anlayamadım ki.
"Şey, Kyrstal ş-"
"Anladım, eve erken gel"
"Saol"
Ben yanlız kalıcak kız mıyım be. Birde beni bu halde dışarıya çıkardı ne güzel spor yapıyorum.
Salıncakta sallanmaya başladım. Canım sıkılıyordu hızlı sallanmaya başladım yıldızlar çoğalmıştı. Birden yere bakınca başım döner gibi oldu ayaklarını yere bıraktım. Gözlerimi kıpraştırdım herhalde başım döndü, salınçaktan kalktım eve yürümeye başladım. Yürümüyordum âdeta koşuyordum tenha olmuştu.
Eve girince derin nefes aldım Kaeun için not hazırladım uyduğumu yazdım. Kapıyı kitledim, odama geçtim yatağa geçer geçmez rahatladım sanki üstümde ki bütün yükler kalkmış gibi hissediyordum.
{Yeni bölüm daha erken geliçektir. Lütfen okumaya devam edin}