Gökçenin ağzından.. 4

10 2 1
                                    

(İsimlerde değişiklik yapılmıştır. Burak bora, ömer ege olmuştur. )

Yatağıma yattığımda yaşadığım
günün ne kadar garip olduğunu düşündüm. Once Boralarla ortak çıkmamız üstelik onlara yemeğe gitmemiz sonra.. sonra Ege. O bu dünyadan olamayacak kadar güzeldi. Şarkı soyluyor fotoğraf çekiyordu. Farklı hissetirmisti.

***

Annemin beni bir oraya bir buraya cekistirmesiyle uyandım. Saat kaçtı acaba?
"Of anne saat kaç?"

"Altıı.." sanki çok normalmis gibi söylemisti bunu.
"Anne insaf ya. Bir insan saat atlida kaldirilirmi ders dokuzda basliyor. Sekiz buçukta kalksam yetisirim.hadi iki buçuk saat sonra gel."

"Gökçe, kalk dedim."
Bu sefer bir öncekinden daha şiddetli cekistirmeye başladı. O da yetmezmiş gibi uykusunun en güzel yerinde olan hiç bir insana yapılmayacak şeyi yaptı. Yorganimi çekti. Gözlerim açmadan konuşmaya başladım.

"Bu saatte kalkıp ne Yapicam anne ya. Lutfeen"

"Gökçe iki saat seni bekleyemem. Daha hazirlanicaksin. Hadi. Spora gidicez."

Biliyorum. Sınanıyordum. En son annem kolumdan cekistirimce canimin acisiyla kalktım. Anneme söylene soylene çoktan hazırlanmış kıyafetlerini giydim. Çantamı aldım ve sıcacık yatağına son kez bakıp odadan çıktım.
Annem aşağıda beni bekliyordu.

"Al bakalım."
"Bu ne?"
"İstanbulun en prestijli spor salonuna premium üyelik kartı. Üstelik senin adına."
Aman ne güzel. Bir bu eksikti. Kim bilir yine kaç para yatirmisti buna.

Tüm bu fikirlerim spor salonuna gidince değişti. Burası farklı dunyaydi. Londradayken salonlara gitmek yerine çimlerde yapardık sporumuzu. Tabi o kadar profesyonel değildi. İki dakika zıplayıp sonra sohbete baslardik. Ama burası o kadar farklıydı ki. Annem bir saat sonra çıkışta görüşürüz deyip yüzme havuzuna doğru gitti. Bense hala bakıyordum. Birden squash geldi aklıma. Oldum olası tenisi sevmisimdir. Squash bölümünü aramaya başladım. Umarım eğlenceli olur.

Bir saat sonra annemle duşumuzu alıp çıktık. Güzel bir mekanda kahvaltı yaptıktan sonra beni okula bıraktı. Çok güzel tam yarım saat erken gelmiştim. Sirama geçip uyumayı planlıyordum ki iki sıra ötede okulun popüler kızları nami diğer conconlari konuşmaya başladı.
"Ayy kızım Aleynayi köşeye çekmek ise yaradı. Baksana çıkmış gruptan. Şimdi kesin Ege seni arar."

Ege deyince bir fırlama oldu tabi bende. Kendime çeki düzen verip yine kapandim. Bi dakika o zaman Aleyna denen kızı Kerem dedikleri çocuk zorlamamis. Bunlar zorlamış. O zaman Buse de su an sadece iki sıra ötesinde duran kız. Yavaşça kafamı kaldırıp o yöne baktım. Kız güzeldi. Ben mi o mu desem o derdim.

"Tabi kızım. Sonunda egeyi elde edicem. Goruceksiniz. Kimse bana dayanamaz."

***

Birisinin beni durtmesiyle kendime geldim. Sanki saatlerce uyumustum halbuki daha on dakika olmus.
"Yuh kızım ya ne ağır uykun varmış iki saattir durtuyorum anca uyandin."
"Benim bir adım var Bora"

"Nasıl ya onca şeyden sadece kızımı mi anladın yuh neyse akşamki teklifimizi düşündün mü?"

Tam cevap vericektim ki başımızda conconlar dökülmeye başladı.

"Ne teklifiymis bu Boracim?"

"Sanane Busecim"

Boranin cevabı üzerine ağzım o şeklini aldı. Borada benden cevap bekler gibiydi. Oysa ben cevabını çoktan vermiştim.

"Bora ben cevabını verdiğimi hatırlıyorum. Lütfen."

"Ya Gökçe. Bak Egeyle sesleriniz acayip uyuyor ya."

İSTANBULUN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin