1.bölüm

2.3K 44 15
                                    

Yazar: Aslıhan Saranghae 

"Kaç kez dedim sana değil mi? O elinde ki okları babanın malı gibi sağa sola sallamayacaksın diye. Ne oldu şimdi? Gene azarı yediğinle kalacaksın. Anlamıyorum ki bu nasıl bir kabiliyet. En olmadık insanları, en olmayacak kişilerle birbirine âşık etmeyi nasıl beceriyorsun?"Pruel kendi kendine esip gürlerken yan bulutta keyif sürmeye devam eden Manu ağzındaki çöpü aşağı atıp havalanarak hızla Pruel'in yanına geldi."Ne var yani. İlla zengin zengine, siyah siyaha, yaşlı yaşlıya mı âşık olacak. Başka ülkelerden insanlar birbirlerini sevemez mi? Hıh. Babam ve bitmek bilmeyen kuralları. Saçmalık bu."deyince Pruel artık son sabır taşı da çatladığı için bir parmak dokunuşuyla önünde açılan ekranı göstererek "Sıkıyorsa babanın yanında da böyle konuş. Ben o zaman görürüm seni."diyerek daha iki gün önce babasından yediği azarı izlettiriyordu Manu'ya.

Manu ise hala pişkin pişkin "Ben ona olan saygımdan sustum bir kere. Başka anlamlar çıkarılmasın lütfen. Hem benim dünyada âşık etmem gereken birçok insan var. Bir hafta yokum haberin olsun. "diyerek devasa kanatlarını boylu boyunca açıp jet hızıyla aşağı doğru inmeye başladı. Sanki gök kubbeyi ikiye ayırır gibi çıkan sesi insanoğlu tabi ki de duymuyordu. 500 yıldır monotonlaşan hayatını eğlenceli bir şekle dönüştürmek için dünyanın etrafında bir tur atıp "Bu kez nereye gitsem acaba?"diye sorarken gözlerini kapatıp bir tur daha atmaya ve nerde durursa o ülkeye gitmeye karar verdi.Gözlerini açmasıyla önünde beliren ülkeye doğru ışın hızıyla, devasa kanatlarıyla uçmaya başladı.İki katlı kocaman bir villanın bahçesine indiğinde "Gene mi zengin şımarık bir züppenin kalbini oklayacağım."diye düşünürken vücudu çoktan görünmez olmuştu bile. Bahçenin içinde yürümeye başladığında önü sıra beliren kıza dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Sanki bu anı daha önce yaşamış gibi bir his vardı içinde. 

Manu kızı incelerken kız bambaşka hayallere dalmıştı bile. Aynı bugün gibi 20 sene önce yaşadıkları canlanıyordu gözlerinin önünde. Se jin sessizce oturmuş önündeki kedi yavrusunun annesiyle oynamasını seyrediyordu. Yanına gelip onu sinsice izleyen Ha Neul'dan haberi yoktu. Ama Ha Neul, Se jin'i daha bahçede görür görmez yapacağı muzurluk için karar vermişti. Biraz daha yaklaştı kendinden 3 yaş küçük olan kızın yanına ve sertçe itti. Önünde ki toprağa olduğu gibi yapışan Se jin arkasına bakıp Ha Neul'u görünce çığlığı bassa da Koşup kaçan bu çocuğu yakalamasının imkânsız olduğunu bile bile peşine takıldı. Şimdi ise Se jin büyümüş güzeller güzeli bir genç kız olmuştu. Hala oturduğu villada babasından yadigâr kalan işi devam ettiriyor, bahçeyle ilgileniyordu. Ha Neul ise yıllar önce ailesiyle birlikte bu villadan taşınmıştı. Ailesi yazları 15 günlüğüne uğrasa da o bir daha hiç gelmemişti. Amerika’da ki öğrenimini bitirmiş ve bu sene mezun olmanın keyfini sürüyordu. Aynı evin duvarları arasında çat pat başlayan bu çocukluk aşkının üstünden seneler geçmiş Ha Neul o aşkın üstüne sayısı belirsiz çentikler atarken Se jin kimseyi sevememişti. Zaten erkek yurduna koyabileceği kimseciklerde pek bu unutulmuş villaya uğramazdı. Sadece ev sahipleri yılda bir kez gelip kalıyorlardı o kadar.

Manu arkasından baktığı kızın yanına gelip elini başının üstüne koydu. Kızın düşüncelerini okuma isteğini zapt edememişti. Se jin ise birden bire esen rüzgârla çömeldiği yerden ayağa kalkıp yanında duran çamaşır sepetini alarak eve doğru yürümeye başladı. Manu Se jin'in düşüncelerinden sadece bahçede koşuşan iki çocuk görmeyi başarabilmişti. Önü sıra villanın içine giren kızı takip edip o da içeri girdi. "Demek ki yeni görevimiz, bu kıza yeni bir aşk bulabilmek. hahahahaha..."Se jin mutfağa giderken o da koltuklardan birine kurulup bacaklarını ortada duran sehpanın üzerine attı. Tek bir dokunuşla önünde beliren ekranda Se jin'e âşık olması için en uygun olan kişiyi arıyordu. Ekrandaki sayfaları hızla çevirirken kendi kendine çıkan resimlere yorum yapmayı da ihmal etmiyordu."Immm. Dur bakayım. Kızımız Koreli. O halde illa Koreli olmak zorunda? Of! Babam ve kuralları. Hoşçakal Brad Pitt. Sen en son attığım okla belanı buldun zaten. Bir de uluslar arası bir kaosa neden olmayalım şimdilik. Ya Tom Cruise. Of ne diyorum ben o zaten evli. Ya da yeni mi boşanmıştı? Ben yıllardır yaşıyorum ve bu kadar çok kişi doğuyor ölüyor hızlarına yetişemiyorum. Hoşçakal Tom... Justın Bieber! hahaha onun yaşı tutmaz.. Selena’yla idare etsin biraz daha. Kıvanç mı? Bu kıza Behlül fazla gelir. En iyisi Koreli adaylara bakalım.. "

Ben Manu. Eros'un torunu, Aşk meleği!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin